Temiz bir çevrede yaşama hakkımız var

Türkiye'nin Avrupa Birliği Katılım Süreci ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında yürüttüğü çalışmaların anlaşılması ve iş dünyasının sürece katkıda bulunması amacıyla yapılan 'Kamu ve Özel Sektör İklim Değişikliği Konferansı'na Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile TOBB Başkan Danışmanı ve Avrupa Komisyonu Eski Başkan Yardımcısı Günter Verheugen katıldı.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'ndeki konferansta konuşan Hisarcıklıoğlu, toplumun çevre ve doğal kaynaklara duyarlı olmasını ve bu değerleri her ne pahasına olursa olsun korumasını istedi. Rifat Hisarcıklıoğlu, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu vurgularken; Avrupa Birliği katılım sürecinde, Çevre faslında müzakerelerin açılması için çaba sarf eden Bakan Veysel Eroğlu'na teşekkür etti.

Başkan Hisarcıklıoğlu, 'Sayın Bakanımız, ülkemiz insanının sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşayabilmesi, sürdürülebilir kalkınma hedefinin gerçekleştirilmesi ve Türkiye'nin dünya standartlarında bir çevre politikasına sahip olması için yoğun bir çaba içindedir. Herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı, Anayasamızla teminat altına alınmıştır. Bu hakkın korunması hedefini, vatandaş olarak, iş adamı olarak ve iş dünyasının çatı kuruluşu olarak daima destekliyoruz. Sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi, çevrenin korunması ve iklim değişikliği ile mücadele konuları, bugünün olduğu gibi, geleceğin de temel meseleleri olmaya devam edecektir. Dolayısıyla, çevreyi koruma, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma iş dünyamızın da öncelikleri arasında yer almaktadır. Bu konuların stratejik bir yaklaşımla, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesine katkı sağlayacak ve toplumun her kesiminin kazanacağı bir yaklaşımla ele alınması gerekir.' ifadelerini kullandı.

Çevre, doğal kaynaklar ve kültürel değerlerin sonraki nesillere devretmek üzere bırakılan emanet olduğunu vurgulayan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 'Emanete sahip çıkmak bizim dinimizde de, kültürümüzde de bir zorunluluktur. Biz, iş dünyası olarak bu emaneti bizden sonraki nesillere devretmeye, bunun için de kalkınmaya 'sürdürülebilir bir kalkınma' anlayışıyla yaklaşmaya devam edeceğiz. Avrupa Birliği katılım sürecinin gerekleri ile Birleşmiş Milletler çerçevesinde yürütülen iklim değişikliği müzakerelerinde, ülkemiz pozisyonunun oluşmasına katkı sağlamak istiyoruz. Şeffaf ve ilgili tüm kesimlerin katılım ve katkısıyla oluşturulacak pozisyonların meşruiyet temeli daha sağlam olacaktır.' diye konuştu.

CİHAN