'Görüşmeler son derece yararlı oldu'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti liderleriyle görüşmesinin son derece yaralı olduğunu söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-16 14:18:00
Erdoğan, AK Parti başarılı olmasın diye terörle mücadeleye, milli birlik ve beraberlik projesine destek olmayanların olduğunu vurguladı.
Erdoğan liderler turunda neden MHP ve BDP'yi dışarıda bıraktığını da anlattı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları.
MHP VUVUZELA ÇALDI
MHP'nin lideri ve yönetimi bir çok konuda olduğu gibi, Milli Birlik ve Kardeşlik süreci ile terör konusunda son derece yıkıcı bir tutum sergiledi. Sayın Genel Başkan, başta ben olmak üzere ailelerimize hakaret eden üslup takında ve devam etmektedir.
Şehitlerimiz üzerinden nemalanma hırsına rağmen biz MHP'ye kapılarımızı kapatmadık. 3 kez MHP'den görüşme talebinde bulunduk. Her seferinde uzattığımız el gayri bir ciddi şekilde havada kaldı. Bu kadar ciddi bir meselede MHP'nin çözümden ve görüşmeden kaçmasını aziz milletimize havale ediyorum.
Affedersiniz teessüf ediyorum, Güney Afrika'da kullanılan vuvuzelayı kullanıp onunla basın toplantısı yaparak bu işi düşürüyorlar. Bunu TBMM çatısı altında yapıyorlar. Ben inanıyorum ki MHP tabanı bu sulu gayri ciddi demokrasiyle yakından uzaktan alakası olmayan bu anlayışı inanıyorum ki. 12 Eylül'de en güzel şekilde tersleyecek.
BDP CD GÖNDERDİ
Aynı şekilde BDP ile görüşmemiz ve onlardan randevu istememiz zaman zaman gündeme geliyor. Bu olayda da kendileri ile görüşmek istedim. Daha önce de görüşmüştük. BDP'yle parlamento çatısı altında arkadaşlarım bir kez de ben kendileriyle görüştüm. Bu olayda da görüşmeyi arzu ediyordum. Biz randevu istedik görüştük doğru. Ama terörle arasına mesafe koyup demokrasi tarafında duramayan bir siyasi partiyle terörle mücadeleyi bu şartlarda görüşmenin anlamsız olacağını bana gönderilmiş bir mektupla, artık belgeli halde duruyor. Ne diyor?
Terörle arasına mesafe koyup, demokrasi ve hukukun arasında duramayan bir siyasi parti ile görüşülemeyeceğini bana gönderdikleri mektupla anladım. BDP gönderdiği mektupta, bir başında millet meclisinin oradaki rozeti öbür tarafta da kendi partisinin rozeti bana bir yazı gönderdiniz. Bu yazıda PKK örgütüne mensup, terörle mücadele esnasında öldürüldüğünü iddia ediyorlar, gönderdikleri ekteki CD'yle bu cesetlerin durumun bir insanlık suçu olduğunu, bunun karşısında ne düşündüğümüzü soruyor. Kim genel başkan soruyor.
Böyle bir yazıyı yazarken, şu ana kadar güvenlik güçlerimiz vatandaşlarımız olarak 10 bin şehidimiz var. Şehitlerimize uygulananlar, onların resimleri, onları da biz size mi göndereceğiz? Şurada sadece GATA'daki özürlü hale gelmiş olan kardeşlerimiz, o yaralı gazilerimizin halleri zaten bu konudaki duruşu çok açık net ortaya koyuyor. Ayakları olmayan, kolları olmayan, sağır duruma düşmüş olan orada gazilerimiz var. Onları nereye koyacağız. AB üyesi ülkelerin, dünya ülkelerinin büyük bir kısmının, BM'nin, terör örgütü olarak ilan ettiği PKK'nın avukatlığını yapmak sana mı kaldı?
Daha kısa süre önce ilçe başkanımın evine bomba attılar. Bingöl'de ilçe binamıza bomba attılar. Tunceli'de gıda toptancılığı yapan yönetimizin aracını gasp edip yaktılar. Ondan sonra "ben barış yanlısıyım" diyorsun. Böyle barıl yanlısı olur mu? Sonra köşe yazarları tüm bunlara rağmen Barış ve Demokrasi Partisi ile görüş diyor. Kusura bakma istiyorsan git kendin görüş. Adres olarak İmralı'yı gösteren bir siyasi parti ile görüşmem.
Siyasi partilerin kapatılması oylanırken milletvekillerine ipotek koyuyorlar. Sonra da bizi 5 kere kapattılar diyorlar. Bunlar demek ki terörden nemalanıyor. Biri diğer boyutundan diğer bu boyutundan nemalanıyor.
Haber Ara