Ermeni Cemaati'nin 2 büyük acısı
Agos Gazetesi Yazarı Pakrat Estukyan, Vakıflı köyünde gördüğü kardeşlik atmosferinin kendisini çok etkilediğini belirterek cemaatlerinin yaşadığı en büyük iki acıyı dile getirdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-13 14:03:00
Samandağ Temmuz Festivali kapsamında Türkiye'nin tek Ermeni Köyü olan Vakıflı'ya gelen Rakel Dink, 3 buçuk yıl önce yaşanan acıların burada sanki yeniymiş bir hatırlandığını söyledi. Dink, Vakıflı köyünde yaşayan Ermeni vatandaşların kendisine sarılarak acısını paylaşırken samimiyetlerini gözlerinde gördüğünü dile getirerek "Eşim tehdit edilirken gazete manşetlerinde hedef gösterilirken bana her zaman 'Tek silahım samimiyetimdir' diyordu. Bende sizlerin samimiyetine güveniyorum. Burada samimiyeti birlikte yaşatıyorsunuz. Eşim adına, bıraktığı iz adına seviniyorum. Çok duygulandım." dedi.
Yaşatılmak istenen acıların inadına farklılıklara rağmen kardeşliklerin sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Dink "Bundan sonra öldüren değil, yaşatan politikaların izlenmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
ESTUKYAN: BU TEHLİKELİ BİR GİDİŞTİR
Agos Gazetesi Yazarı Pakrat Estukyan ise, Vakıflı köyünde gördüğü kardeşlik atmosferinin kendisini çok etkilediğini belirterek "Şu anda sözün bittiği yerdeyiz. Buradaki atmosfer sözü bitirmiştir. Bu zaferin adıdır." diye konuştu.
Ermeni Cemaati olarak son zamanlarda 2 büyük acı yaşadıklarını hatırlatan Astukyan "Biri Hrant diğeri de II. Mesrob'du. Ermeni toplumunun yeni bir patrik seçme isteği ret edildi. Bu tehlikeli bir gidiştir. Önümüzde ciddi bir mücadele platformu var. Vakıflı köyü dünyadaki olaylara duyarsız değildir. Vakıflı'da yaşananlar Türkiye'nin her yerinde yaşanıyor. Türkiye'nin kendisine örnek aldığı Avrupa Birliği şu anda Samandağ'da yaşananların peşindedir." açıklamasını kullandı.
CİHAN
Haber Ara