Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

ABD Venezuela'yı kuşatıyor

Venezuala kıyısına 65 kilometre uzaklıktaki Hollanda sömürgesi Curaçao adası, ekim ayından sonra özerk olmaya hazırlanırken, ABD askerlerine kucak açtı. Venezuela lideri, adanın emperyalist gücün olası bir saldırı durumunda üs olarak kullanacağını söylüyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-07-13 13:34:00

ABD Venezuela'yı kuşatıyor

Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre, 2000 yılındaki Hato Havaalanı'nda Amerikan uçaklarının havalanmasına izin veren, burayı Amerikan üssüne çeviren Curaçao ada yönetimi, anlaşmayı beş yıllığına uzatacak.

2009 yılında yapılan referandumda 150 bin nüfusluk halkın yüzde 52'sinin oyuyla adanın özerk olmasına karar verilmişti. 10 Ekim'den itibaren sadece dış politika ve savunmada Hollanda Krallığı'na bağlı olacak adanın bundan sonra ABD'yle daha fazla flört etmesi bekleniyor. ABD'nin 1999 yılından beri, Chavez tarafından "olası bir savaşta ABD'nin üçüncü cephesi" olarak adlandırılan Curaçao'da bulundurduğu İleri Harekat Yeri'nde (FOL) ordu ve istihbaratının varlığını artırdığı biliniyor. Anlaşmanın uzatılması da bu yönde bir yeni bir adım olarak görülüyor.

Adada faaliyet gösteren sol parti Pueblo Soberano'nın lideri Helmin Wiels, Amerika'nın askerlerinin adadan çıkarılması için mücadele ettiklerini söyleyerek, "Küçük bir adayken tedbirli olmak zorundasın, büyükler didişirken bunun dışında durmak zorundasın" dedi.

ABD ise bölgedeki varlığını uyuşturucu trafiğini engellemekle açıklıyor. Curaçao Başkanı, Venezeula'nın sorularına "Sır yok. Askeri varlık yok. Sadece uyuşturucu trafiğini kesmekle mücadelede istihbarat elde etmek için burdalar. Uçaklar silahlı değil" yanıtı veriyor.

Tüm bu savunmalara karşın Venezuela lideri Hugo Chávez, geçen ocak ayında Kopenhag’daki İklim Zirvesi'nde ABD'nin Curaçao adalarından casus uçakları kaldırarak hava sahasını ihlal ettiğini ve casusluk faaliyeti yürüttüğünü açıklamış, casusluk uçuşları yapan bir uçağın ses kayıtlarını yayınlamıştı. Ayrıca ABD'nin Latin Amerika'da bu bahaneyi kullanarak çoğu ülkede nüfuzunu artırdığı da biliniyor.

Sol

Haber Ara