Dolar

34,8684

Euro

36,6737

Altın

3.022,06

Bist

10.051,58

Erdoğan: Balkanlar artık barışı teneffüs etmeli

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gerçekten Belgrad Parlamentosu'nda alınan karar, Sayın Tadiç'in cesur bir kararı olmuştur, cesur bir girişimi olmuştur. Öyle ise bunun arkasını bizim getirmemiz lazım. Çünkü bu bölge artık barışı teneffüs etmeli, barışın dışında bir şeyi değil" dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-07-11 18:05:00

Erdoğan: Balkanlar artık barışı teneffüs etmeli
Başbakan Erdoğan, Srebrenitsa'da katıldığı TRT Haber kanalının yayınında, değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Srebrenitsa'da 15 yıl aradan sonra hala akrabalarına ulaşamayan insanlar bulunduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu tabloyu görünce "Biz Uluslararası Lahey Adalet Divanı'nın bu soykırım kararından sonra acaba daha neyi bekliyoruz? Bunların katilleri, bunların failleri ne zaman yakalanacak, ne zaman bunlar ortaya çıkacak? Yani güç her zaman haklı olmaya devam mı edecek? Haklı olanlar ne zaman güçlü olacak?" sorularını kendi kendine sorduğunu ifade etti.

Tören sırasında yaptığı konuşmada da yer verdiği, eşini ve iki çocuğunu kaybeden kadının, Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç'in elini sıktığını ve bu sırada "ben eşimi kaybettim, iki çocuğumu kaybettim. Ne zaman bunlar duracak?" dediğini aktaran Erdoğan, "Ama onda metanet vardı, nefret yoktu, kin yoktu. Bu da tabii bir Müslümanın dünyaya bakışını gösteriyor çünkü dünya barışını biz kin üzerine, nefret üzerine inşa edemeyiz. Onun için Srebrenitsa bugün bu mesajı da verdi. Bu bakımdan çok çok anlamlı bir töreni yaşadık, yaşıyoruz. Ama diyorum ki, bu dünya, katillerin egemen olduğu, zalimlerin egemen olduğu bir dünya olmasın. Haklıların her zaman hakkını alabildiği bir dünya olsun. Benim için bugünün en önemli mesajları bunlardı diye düşünüyorum" diye konuştu.

"Bir insanın öldürülmesi, tüm insanlığın öldür ülmesi gibidir" sözlerini anımsatan Erdoğan, "Bu bizim değerlerimizden kaynaklanan bir şey. Müslüman zaten hayata böyle bakar ve biz böyle bakmaya da devam edeceğiz. Nitekim zaten mensubu olduğumuz din İslam, 'silm' kelimesinden ürüyor. Silm 'barış' demek. Dininin bir defa anlam itibariyle 'barış' olan mensupları kalkıp da teröre, kalkıp da dünyada bu tür katliamlara pirim verebilir mi? Veremez. Her zaman mağdurun, mazlumun yanında olacaktır" dedi.
Erdoğan, Srebrenitsa'ya büyük bir soykırım müzesi yapılması görüşünün hatırlatılarak, "Türkiye'nin böyle bir müzeye nasıl bir katkısı olabilir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Merhum Aliya İzzetbegoviç'in ölümünün bir gün öncesinde kendisini hastanede ziyaret etmiştim. O da bir yolculuktan gelirken rahatsızlığının ilerlediğini duydum ve arkadaşlara dedim ki 'şöyle bir Sarayeva'ya uğrayalım ve öyle Türkiye'ye dönelim'. Bütün yolcular uçakta bekledi ve ben hemen hastaneye gidip kendisini ziyaret ettim. Onun da bana o zaman vasiyetinin bir tanesi şuydu: 'Bosna'yı bırakma, Bosna'yı ihmal etme'. Biz kendilerine onu söyledik, 'Biz hiç bir zaman Bosna'yı bırakmayacağız'. Onun için de dikkat edilirse ta belediye başkanlığından itibaren bizim bir elimiz Bosna'da oldu, Bosna'nın değişik yerlerinde oldu. Başbakan olduktan sonra ha keza oldu. Buradaki tarihi eserlerin imarından tutunuz, Mostar'da, Dirina'da hep biz olduk, bundan sonra da olacağız. Böyle bir müzenin yapımıyla, inşasıyla ilgili olarak da biz yetkililerle görüşürüz. Bildiğiniz gibi bizim TİKA'mızın burada çalışmalar ı var. Orada da elimizden gelen azami desteği biz buradaki bu çalışmaya, gayrete inşallah veririz."
Türkiye'nin bölgede yürüttüğü üçlü görüşmeler konusunda da değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Gayet iyi bir gelişme var. Bildiğiniz gibi kısa bir süre önce İstanbul'da bir Türkiye Güneydoğu Avrupa Zirvesi yapıldı ve orada da yine cumhurbaşkanımız, Sayın Tadiç ve sayın Sladziç bir araya geldi. Şimdi bugün de biz Sayın Sladziç ile Belgrad'a geçeceğiz. Bu süreci bir dayanışma içerisinde ilerleterek, yani kini, nefreti tamamen ortadan kaldırmak gerek. Gerçekten Belgrad Parlamentosu'nda alınan karar, Sayın Tadiç'in cesur bir kararı olmuştur, cesur bir girişimi olmuştur. Öyle ise bunun arkasını bizim getirmemiz lazım. Çünkü bu bölge artık barışı teneffüs etmeli, barışın dışında bir şeyi değil. Bu kini, nefreti tamamen bir an önce atmamız, yok etmemiz gerekiyor. Balkanlara tarihinde olduğu gibi o huzur ortamını, o barış ortamını getirmemiz gerekiyor."

Başbakan Erdoğan, Medeniyetler İttifakının Eş Başkanı olduğu anımsatılarak, "Belkide o ittifaka en çok ihtiyaç duyulan bölge burası, öyle değil mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Onun yüklediği görev var bize, dünyanın neresinde olursa olsun. Başta tabii komşumuz olması hasebiyle Balkanlar bu noktada çok önemli ve bunun yanında aynı şekilde BM Güvenlik Konseyinde şu anda üye olmamız hasebiyle oranın bize yüklemiş olduğu görevler var, hepsinden öte insan olmanın bize yüklemiş olduğu gö revler var. Bunların gereğini de yerine getireceğiz. Gerek şahsım, gerek dışişleri bakanım, gerek diğer bakan arkadaşlarım hepimiz burada yoğun bir çalışmanın içerisindeyiz. Cumhurbaşkanımız aynı şekilde. El ele, omuz omuza, biz bölgemizden başlamak üzere uluslararası camiada hep barışı koşturan, barış i çin çalışan bir Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz."
Belgrad'daki görüşme gündeminde neler olduğu sorusunu Erdoğan, "Tabi öncelikle Sırbistan ile ikili ilişkilerimiz. Bunları süratle geliştirmenin gayreti içerisindeyiz. Bu ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel sorunlara yönelik müşterek çalışmalarımız var. Tüm bu çalışmaları yaptıktan sonra orada da zaten vardığımız neticeleri basın toplantısı ile açıklayacağız" diye yanıtladı.

Türk halkına seslenen Erdoğan, "Srebrenitsa'da bugün dağ taş gördüğünüz gibi insan... Tüm buraya gelenler bir arzu için geldiler. Ben Rabbimden hepsinin arzusunun kabulünü diliyorum. Ülkemin tüm insanlarına, bildiğiniz gibi bizim de terör ile bir mücadelemiz var, buradaki soykırım ortada. Biz de bu terörle mücadelede bir an önce bu teröre karşı çok daha dik durmasını, el ele, omuz omuza vermek suretiyle ülkemizi bu terör belasıyla tüm kurumlarımızla, sosyolojik, psikolojik, sosyoekonomik, diplomatik bütün gayretlere onların da vereceği destekle, medyasıyla, aydınıyla inşallah bir önce o beladan da kurtulmayı ve bir demokratik açılım süreci içerisinde milli birliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmeyi temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Srebrenitsa katliamının 15. yıl dönümü münasebeti ile düzenlenen törene katılanlarla cenaze namazı kıldı. Erdoğan, katliamın işlendiği fabrikayı da ziyaret etti. Alanda bulunanlar Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını zaman zaman alkışladılar.

Törende, Zenica Gençlik Korosu tarafından Srebrenitsa Cehennemi Oratoryosu seslendirildi. Oratoryonun bestecisi Başbakan Erdoğan ile tanıştırıldı.

Erdoğan, törenin ardından alandan ayrılırken, alanda bulunanlar sık sık sevgi gösterilerinde bulundu.
Öte yandan katliam kurbanları için Katolik bir papaz da dua okudu. Daha sonra cenaze namazı kılındı ve kimlikleri tespit edilen 700'ün üzerinde katliam kurbanı isimleri tek tek okunarak defnedildi.

AA

Haber Ara