Kur'an kursu baskınına karşı ses yok!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Milli Eğitim Bakanlığı ve Din İşleri Dairesi'nin birlikte koordine ettiği yaz Kur'an kursları yine sendikaların baskınına uğradı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-03 09:05:00
Yaz aylarının gelmesi KKTC'de tamamen anayasal çerçevede düzenlenen ve liyakat sahibi formasyonlu görevlilerin atandığı Kur'an kurslarını yeniden tartışma konusu haline getirdi. KKTC'deki bazı sendikalar o kadar ileri gitti ki, önceki gün başlayan ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Din İşleri Dairesi'nin birlikte koordine ettiği kurslara baskın yaptı. Sendika temsilcilerinin kullandığı tahrik edici cümleler dikkat çekiciydi. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ahmet Eraslan, yaz Kur'an kurslarına asla izin vermeyeceklerini söyledi. Eraslan, kursların siyasi bir amaca hizmet ettiğini iddia ediyor. Şunları söylüyor: "Kur'an kurslarına karşıyız. Bunu engellemek için sendika olarak elimizden geleni yapacağız. Yaz tatilinde çocuklar sadece tatil yapmalı. Milli Eğitim Bakanlığı ile daha önce görüşmüştük. Eğer okullarda Kur'an kursu eğitimi verilirse bizim buna müdahale edeceğimizi söylemiştik."
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Başkanı Şener Elçil'in sözleri daha ilginç. Elçil, sadece yaz kurslarına değil, Kur'an'ın Arapça öğretilmesine de karşı: "Din eğitimi yıl içinde okullarda öğretmenler tarafından verilmeli. Cami hocalarının, imamların işi cemaate namaz kıldırmak, defin işleri yapmak. KKTC'de Kur'an kursu ihtiyacı yok. Kur'an'ın Türkçe öğretilmesi gerekir. Arap harfleriyle verilen eğitim, Arap emperyalizmine hizmet eder."
Demokratik Haklar ve İnanç Platformu Sözcüsü Mustafa Tıngır, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'nı göreve çağırdı. Verilen kursların tamamen yasal olduğuna dikkat çeken Tıngır, "Milli Eğitim Bakanlığı gerekirse okul kapılarına polis koyarak, olması muhtemel provokasyonları engellemeli. Ada'da inançlı kesim sürekli baskı altında tutuluyor. Hükümet ise baskıları görmezden geliyor. Polis eylemcilere göz yumuyor." ifadelerini kullandı.
KKTC Din Görevlileri Birliği Başkanı Hayri Koç da sendikaların hadlerini aştığını belirtti. Eğitimin tamamen yasal olduğuna dikkat çeken Koç, sendikaların olayı sabote ettiğini ve anayasal suç işlediğini söyledi. MEB'in olaylar karşısında sessiz kalmasını da eleştiren Koç, "Sanki tavşana kaç, tazıya tut oyunu oynanıyor. Sendikalar gelip kursları engelliyor ve bu vatandaşlara hiçbir yasal işlem yapılmıyor. Bunun arkasının araştırılması gerekir. Geçen sene de okullar basıldı ve öğrenciler taciz edildi. Dünyada, mabedinde din eğitimi alamayan tek ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir." açıklamasında bulundu.
Öğrenciler, Kur'an eğitimi için Türkiye'ye geliyor
KKTC'de yapılan psikolojik ve fiilî baskının ardından aileler çocuklarını Türkiye'ye göndermek için girişimlere başladı. KKTC Din İşleri Dairesi'ne dilekçe ile başvuran bin civarında aile, çocuklarının yaz Kur'an kursu eğitiminin Türkiye'de yapılmasını istedi. Kıbrıslı öğrenciler için İstanbul ve Kayseri'de yatılı Kur'an kurslarında yer ayırıldı. Kıbrıs İnsan Hakları ve Özgürlükleri Derneği Başkanı Hasan Dede Tarhan, "Çocukları Türkiye'de Diyanet İşleri'nin denetiminde olan Kur'an kurslarına yerleştireceğiz. İki yüz elli öğrencimizi Türkiye'ye götüreceğiz." dedi. İlk, yüz elli kişilik grup pazartesi akşamı saat 23.00'te Ercan'dan havalanarak İstanbul'a gidecek. İkinci yüz kişilik grup ise Ercan Havalimanı'ndan Ankara'ya, Ankara'dan da Kayseri'ye geçecek. Ancak sendikalar, havaalanını ablukaya alarak, öğrencilerin Türkiye'ye gelmesini de engelleyeceklerini duyurdu.
'Rum kesiminde din eğitimi 4 yaşında başlıyor'
Haber Yorum - Ali Akkuş
Toplasan bir elin parmaklarını geçmez. Yaz tatilinde çocuklarının din eğitimi almasını istiyorlar. Devlet de müsait bir ortam hazırlamış. Çocukların ellerinde hepimizin çok iyi bildiği kitaplar: Namaz Hocası ve Kur'an Dili... Bu fotoğraf yavruvatan Kıbrıs'ta iki yıldır krize sebep oluyor. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası üyesi bir grup, geçen yıl olduğu gibi yine sahnede. Kursları basan sendikacıların uyguladığı şiddet, aileleri yıldırmış halde. KKTC Din Görevlileri Birliği Başkanı Hayri Koç'un anlattıklarına göre, adada çocuğuna namaz öğretmek isteyen ailenin işi gerçekten zor. Anlatılanlara göre geçen yıl, kursa gelen çocuklara terör örgütü üyesi muamelesi yapılmış. Sendikanın işgüzarlığıyla polis, çocukların özel eşyalarını didik didik aramış. Flash belleklerine el koymuş. Bütün bunlar medya önünde yapılmış.
Çocuğuna namaz kılmayı, Kur'an okumayı öğretmek isteyen aileler bu eğitimi nerede aldırmalı? Sokakta sıradan birine sorsanız camileri adres gösterecektir. Ama Kıbrıslı sendika, camiye karşı. Okullarda uzman öğretmen kontrolünde yaz tatilinde -isteyene- böyle bir eğitim verilemez mi? Sendika çatısı altında 'inanç hürriyeti'ne karşı duran marjinal grup, bunu da istemiyor. Neymiş efendim, 'Arap harfleriyle verilen eğitim, Arap emperyalizmine hizmet eder'miş. Yapılan hareket çağdışı olunca gerekçelendirmek de zor oluyor tabii. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Ahmet Eraslan'ın gerekçesine bakar mısınız? "Biz çocukların yaz tatilinde tatil yapmaları gerektiğini söylüyoruz. Hedefimiz sadece Kur'an kursları değil. Yüzme kurslarını, İngilizce kurslarını, tatil kamplarını da eleştiriyoruz." Bu kafa yapısındaki insana ne denir ki?
Sorulara verdikleri cevaplar, sendikaların aslında eğitimden değil dinin kendisinden rahatsız olduğunu gösteriyor. Öğretmenler Sendikası Başkanı Şener Elçi, Kıbrıs Rum Kesimi'nde dinî eğitimin dört yaşında başlatıldığı hatırlatılınca bakın ne diyor: "Rumlar güzel bir örnek değil. Ben Rum tarafına gittiğimde onları da eleştiriyorum, her yere kilise dikmişler, her sokakta kilise var, bunlar yanlış şeyler." Rumlar her yere kilise dikerken biz Kıbrıs'ta camilerin düğün salonuna çevrilmesini konuşuyoruz. Kur'an kursuna ve namaz öğrenmeye karşı çıkan kafa, böyle giderse camilerin yıkılmasını bile ister.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara