Kurtulmuş’tan teröre karşı birlik çağrısı
Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, artan terör olaylarına ilişkin İktidarı ve muhalefeti sağduyulu davranmaya davet etti.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-24 08:55:00
Saadet Partisi'nin ortaya koyduğu 'Gönüllü Birliktelik' projesinin önemine de dikkat çeken Kurtulmuş, "Eğer bu proje uygulanmış olsaydı, gerekli adımlar atılmış olsaydı, bugün Türkiye'de karşılaştığımız terör olgusu durmuş, durdurulmuş beklide tamamen sonlandırılmış olacaktı" diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, artan terör olaylarına ilişkin olarak tarihi tespit ve önerilerde bulundu. Konuşmasında iktidarı ve muhalefeti sağduyulu davranmaya davet eden Kurtulmuş, 'PKK terör örgütünün arkasında taşeronlar var" diyen Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Bu taşeronlar kimse milletle paylaşın" dedi. Saadet Partisi'nin ortaya koyduğu 'Gönüllü Birliktelik' projesinin önemine de dikkat çeken Kurtulmuş, "Eğer bu proje uygulanmış olsaydı, gerekli adımlar atılmış olsaydı, bugün Türkiye'de karşılaştığımız terör olgusu durmuş, durdurulmuş beklide tamamen sonlandırılmış olacaktı" diye konuştu.
Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, artan terör olaylarına karşı önemli açıklamalarda bulundu.
Son günlerde tırmanan terör saldırıları karşısında bir durum tespiti yapan Kurtulmuş, terör konusunda çok vahim bir noktaya gelindiğini ifade etti. "Bu terör olgusunu çok iyi anlamak ve gecikmiş olan gerekli tedbirleri biran önce almak durumundayız" diye konuşan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Son 25-30 yıldır bu milletin çocukları arasına sokulmaya çalışılan terör fitnesi ile karşı karşıyayız.
Bu fitnenin beslendiği damarları kurutmadan, buradaki toplumsal, ekonomik, kültürel şartları ortadan kaldırmadan terörün gerçeği ile yüzleşmek maalesef kaçınılmazdır. Bu çerçevede terörün kaynaklarını iyi anlamak hem de bu milletin çocukları arasına fitne sokan uluslar arası terör siyasetinin gerçeğini iyi kavramak mecburiyetindeyiz"
PKK terörünün ulusal bir tehdit haline geldiğinin altını çizen Kurtulmuş, bu noktaya gelinmesindeki nedenleri de açıkladı. Türkiye'nin bugüne kadar terör olgusunun sadece sonuçlarını ortadan kaldırmaya çalıştığına vurgu yapan Kurtulmuş, "Terörü ortaya koyan temel gerekçeler ya da beslenmiş olduğu sosyolojik, kültürel damarların kurutulması ve ülkede barış ve esenliğin kalıcı bir şekilde tesis edilmesi yoluna Türkiye gidememiştir" ifadelerinde bulundu.
Hükümetin başlatmış olduğu demokratik açılım projesinde bir çok hataların yapıldığını dile getiren Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, bu sürecin iktidar ile Meclis'teki muhalefet partilerinin bir biriyle yaptığı anlamsız kavgalar, çatışma ve gerginlik ortamından dolayı heba edildiğini anımsattı.
"Hükümet başlangıçta ismini bile koymakta zorlandığı bu barış projesinde maalesef tam bir rotasız gemi gibi hareket etmiştir. Nereye gidereceğini, ne yapacağını ne zaman hangi eylemi ortaya koyacağını, hangi adımları atacağını bilmez bir şekilde hareket etmiştir" eleştirisinde bulunan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Hükümete şu soruyu sormak bu milletin hakkıdır.
8 yıldır tek başına iktidarsınız. Yüzde 47'ye varan oranda halkın büyük desteğini aldınız. Uluslar arası çevrelerin desteğini aldınız. Terörü sonlandırma konusunda her türlü imkâna sahiptiniz. Niçin 8 yıldır terörün bitirilmesi için tam manasıyla barış ve kardeşliğin sağlanması için gerekli adımları atamadınız?"
Meclis'teki muhalefet partilerini de sert bir dille eleştiren Kurtulmuş, CHP ve MHP'nin bugüne hiçbir makul çözüm arayışları içinde olmadıklarını belirterek, "terör olaylarının bu noktaya gelmesinde sizlerin de vebali ve sorumluluğu vardır" dedi.
Vuvuzela gürültüsü çıkarıyorlar
Terörün Türkiye'nin en önemli konusu olmasına rağmen iktidar ve Meclis'teki muhalefet partilerinin ne dedikleri belli olmayan, bol gürültülü sesler çıkarmaktan başka bir şey yapmadıklarını dile getiren Kurtulmuş, eleştirisini şu sözlerle dile getirdi: "İskenderun'daki terörist saldırılarından bu yana iktidar ve muhalefet partilerini izliyoruz. Sanki hala hiçbir şeye uyanmamış gibi bol gürültü ile seslerini çıkarıyorlar. Ne dedikleri anlaşılmayacak şekilde maalesef sadece kavga ediyorlar. Çıkardıkları seslerin şu anda Güney Afrika'daki dünya kupasındaki vuvuzela seslerinden başka bir anlamı yoktur. Anlamsız bir takım sesler çıkarıyorlar"
Konuşmasında partisi tarafından ortaya konulan Gönüllü Birliktelik Projesinin önemine dikkat çeken Kurtulmuş, "keşke şu Gönüllü Birliktelik projesini Türkiye uygulayabilmiş olsaydı ve biz bugün bu konuları tartışmıyor olsaydık" dedi.
Terör olaylarındaki istihbarat zaafının ve alınan istihbaratla ilgili takip zafiyetinin gerekçelerinin kamuoyuna açıklanmasını da isteyen Kurtulmuş, istihbarat zaafı ve takip hatalarının, Türkiye'nin uzun bir süredir rafa kaldırmış olduğu milli savunma sanayisi konusunda gerekli adımların atılmasını gündeme getirmesi gerektiğini anlattı. "Başkalarının istihbaratı ile terörist avına çıkılmaz. Kendimizi kandırmayalım" tepkisinde bulunan Kurtulmuş, hükümetin milli savunma sanayisinin en üst düzeyde oluşturulması için gerekli adımları biran önce atması gerektiğini kaydetti.
Saadet Lideri Kurtulmuş, artan terör olaylarının önüne geçmek için yapılması gerekenler konusunda 7 maddelik tarihi önerilerde bulundu.
Herkes üslubuna dikkat etmeli
1) Kavga ile gerginlikle bu sorunun üzerine gidilemez. Herkesi üslup ve itidalli hareket etmeye davet ediyoruz. Başta Başbakan olmak üzere; milleti fazla germeyin ne söylüyorsanız adam gibi söyleyin. Kimse siyasi rant beklentisi içinde olmasın.
Sağduyu cephesi oluşturulmalı
2) Sivil ve askeri bürokrasi, siyasi partiler, kitlesel örgütler ve tüm kesimler işi siyasi istismara vardırmadan ortak sağduyu cephesi oluşturmak durumundadır. Sağduyunun olmadığı ortamda zaten milletin çoğunluğunun kabul etmiş olduğu bir çözüme ulaşmak mümkün olmaz.
Hukuk kuralları içinde kalınmalı
3) Terörün ancak ve ancak demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti kuralları içinde kalınarak çözülebileceği, önlenebileceği unutulmamalıdır.
OHAL teklif bile edilmemeli
4) Bu süreçte terörün önlenmesi için OHAL gibi bir takım demokrasi dışı teklifleri gündeme getirilmemelidir. Bu, Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisi olur. Türkiye'nin terörle mücadelesi göstermiştir ki; 25 yıldan fazla devam eden OHAL uygulaması bırakın terörün azalmasını, bölgede PKK'nın güçlenmesinde en temel araçlardan birisi olmuştur. Hiç kimse, hiçbir sorun çözmeyen OHAL'i teklif dahi etmemelidir.
Kutuplaşmak terörün oyununa gelmektir
5) Terör sadece etnik bir grupla ilgili düşmanlık ortaya koymuyor. Maalesef terörün tek bir amacı var o da ülkenin yurttaşları arasında kalıcı husumetleri ortaya koymaktır. Bu bakımdan millet adına kalıcı kamplaşmaların olmaması için herkesin kutuplaşmalara ve fitneye karşı olağanüstü dikkatli olması gerekir. Bütün uygulama ve kışkırtmalara rağmen bu ülkenin makul çoğunluğu Türkler ve Kürtler arasında en ufak husumet oluşmamakta. Bunu çok iyi korumamız gerekiyor.
TBMM'de kalıcı ihtisas komisyonu kurulmalı
6) Ekonomik, kültürel tedbirleri de konuşmak üzere Meclis'te kalıcı bir ihtisas komisyonunun kurulması kaçınılmazdır. Bu sorunun çözüm yeri TBMM olmasına rağmen ne yazık ki bugüne kadar Meclis'te bu meseleye sahip çıkacak kalıcı bir ihtisas komisyonu kurulamamıştır.
Özel yetiştirilmiş antiterör birimi oluşturulmalı
7- PKK terör örgütüne karşı mücadele için; iyi eğitim almış, yüksek teknolojik teçhizatla donatılmış, demokrasi ve insan hakları konularında bilinçlendirilmiş, bölge halkının gelenek ve kültürünü benimsemiş profesyonel bir antiterör birimi oluşturulmalıdır.
milligazete
SON VİDEO HABER
Haber Ara