İsrail, Türk şirketleri kovuyor

İsrail'deki en büyük Türk şirketi olan Yılmazlar Grup'u hedef alan İsrail hükümeti, ilginç bir gerekçeyle Yılmazlar Grup'un İsrail'deki hesap ve alacaklarına el koydu.

Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara'ya saldırarak dokuz vatandaşımızı şehit eden İsrail şimdi de ekonomik bir kıyıma hazırlanıyor. İsrail'deki en büyük Türk şirketi olan Yılmazlar Grup'u hedef alan İsrail hükümeti, ilginç bir gerekçeyle Yılmazlar Grup'un İsrail'deki hesap ve alacaklarına el koydu. Durum, ekonomi dünyasında tam bir korsanlık olarak nitelendirirken uluslar arası anlaşmalar İsrail'in büyük tazminatlarla karşı karşıya kalmasının kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.

Konuyla ilgili dün bir basın toplantısı düzenleyen Yılmazlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz , Mavi Marmara saldırısından sonraki gelişmeleri özetledi. Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıdan sonra İsrail'de Türk şirketlerine hayat hakkı tanınmayacak girişimlerin başladığına dikkat çeken Yılmaz, kendileriyle ilgili açılan davalarda Mavi Marmara isminin geçtiğini hatırlattı.

Belli bir süredir İsrail'de Türk şirketlerine karşı bazı yaptırımlar uygulandığını anlatan Yılmaz, Türk şirketlerinin İsrail'den çıkması için 'kelle' vergisinin konduğunu bile söyledi. Ahmet Reyiz Yılmaz, "İsrail'de projeleri olan, iş yapan şirketlerin Türk iş gücüne kota uygulaması da getirildi. Böylece Türk şirketlerinin Türk işçi çalıştırmaları engellendi. Bu da Türk şirketlerinin batmalarına, sıkıntı yaşamalarına neden oldu. Türk şirketlerine karşı uygulanan 'kelle' vergisi İsrail'in Türkiye'ye ve bize bakışını da göstermektedir" şeklinde konuştu.

Sözlerine, "İsrail'de halk bugün Türklere karşı nefret ve hiddet duygusu içerisindedir" diye devam eden Yılmazlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, "İsrail sırf Mavi Marmara'dan dolayı bizleri cezalandırmaya kalkmıştır" dedi. İsrail'e gereken dersin verilmesi gerektiğini söylen Yılmaz, kendi şirketleriyle ilgili başlatılan sürecin bir skandal olduğunu vurgulayarak, "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir emsal vaka yoktur. Bu süreç ticari bir süreç değil, aksine siyasi bir süreçtir ve siyasi karardır. Dünya siyasetinde ve ticaretinde tektir" dedi.

milligazete