“Türkleri kendi çizgisinde nasıl tutabiliriz?”
Stephan M. Walt New York Times’da ABD-Türkiye ilişkilerine dair ilgisini çeken bir yazı üzerine kaleme aldığı o ilginç yazı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-11 09:20:00
New York Times’da ABD-Türkiye ilişkilerine dair epey ilginç bir yazı dikkatimi çekti. Yazı, Dış İlişkiler Konseyi üyesi Steven Cook’tan, ABD’nin hırslı bölgesel güçlerle iştigal etme çabalarına zarar veren zihniyeti açığa vuran bir alıntı yapıyor: “Türkiye Washington’da giderek ‘bölgede başkalarını atlatıp büyük güçlerin isteklerine aykırı işler yapan’ bir ülke gibi görülüyor.” Cook’a göre sorulan soru şu: “Türkleri kendi çizgisinde nasıl tutabiliriz?”
Bir realist olarak, güç kullanımına karşı sağlıklı bir saygı duyarım. Fakat ABD’nin başlıca hedefinin ‘Türkleri kendi çizgisinde tutmak’ olması gerektiği fikri bana fazla tepeden bakmacı geliyor, özellikle de bağımsızlığından duyduğu gurura çok önem veren bir hükümetle iştigal ediyorsanız. Biz ne zaman trafik polisi oluverdik ve Türkiye’nin ‘doğru çizgisini’ tanımlamak niye bizim işimiz olsun? Bence bu Türkiye hükümetine ve halkına kalmış bir mesele. ABD yönetiminin işiyse kendi çıkar ve tercihlerini belirlemek, Ankara’yı bunları (ya da çoğunu) desteklemeye ikna etmeye çalışmak ve aykırı düşülen durumlarda sonuçlarla başa çıkmaya hazır olmak. Türklerin bazı meselelerde haklı olabileceği ihtimaline de açık olmalıyız.
Meseleyi Cook’un tarzında ifade etmek, Türkiye’nin rolünü nasıl gördüğümüzün de işareti: Türkiye, kendi çıkarına olmadığında bile ABD’nin çıkarına olan işler yapan bir ülke. Bush yönetiminin 2003’te sergilediği tutum tam da buydu; sözüm ona uysal Türklerin Irak işgalinde topraklarını kullanmamıza izin vereceğine dair tasasız bir beklenti içindeydi. Ama Türk meclisinin çoğunluğunun işgalin korkunç bir fikir olduğunu düşündüğü görüldü ve meclis, ABD’nin önerdiği devasa yardıma rağmen izin vermedi. Peki bugün kim daha haklı görünüyor? Geriye dönüp bakıldığında şu söylenebilir: Belki ‘çizgisinde kalması’ gereken ABD’nin ta kendisiydi.
Cook’a haksızlık etmeyelim; ortaya koyduğu sorunun kendi fikirlerini yansıtıp yansıtmadığı belli değil. Belki sadece Washington’da hâkim olan tutumları anlatıyordu. İkincisi doğruysa, ABD gelecek birkaç yılda Türkiye’yle ilişkilerini muhtemelen iyi yönetemeyecek ve bu, bölgedeki konumumuza daha da zarar verecek. Fakat endişe etmeyin, bütün suçu Türklere yüklemenin bir yolunu bulacağımızdan eminim.
(Harvard Üniversitesi’nde profesör, 9 Haziran 2010)
Radikal
SON VİDEO HABER
Haber Ara