Gül: Affetmemiz mümkün değil
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mavi Marmara saldırısı için Bu belki Birinci Dünya Harbi'nden beri ilk defa olan bir şeydir. Onun için bunu affetmemiz mümkün değildir" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-08 20:34:00
Cumhurbaşkanı Gül, Çırağan Sarayı'nda, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Başkanlık açıklamasında birkaç konunun bulunduğunu söyledi.
Bu konulardan birisinin bir ülke hariç herkesin oy birliği ve herkesin ortak kararı olarak açıklamaya yansıdığını ifade edene Gül, "Ümit ederim ki; Türkiye'nin Dönem Başkanlığı çerçevesinde Asya kıtasındaki sorunların çözümü ile ilgili önemli mesafeler kaydedilir. Türkiye, Dönem Başkanlığında bunlar için yoğun bir enerji harcayacaktır" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gül, "Başkanlık açıklamasını, bir ülke hariç herkesin oy birliği ile kabul ettiğini söylediniz o bir ülke İsrail mi?" şeklindeki sorusu üzerine "İsrail, şüphesiz ki"yanıtını verdi.
"İsmini söylemediğinin hatırlatılması" üzerine Gül, "Tabii tabii İsrail şüphesiz. İsmini söyledim ama. İsmini tekrar tekrar anmamak için onu söyledim, saklamak için değil. Bilinen bir şey olduğu için" dedi.
Bir gazetecinin, "Uluslar arası hukukta sonuç bildirisi kayda geçer. Ama siz başkanlık açıklaması yaptınız" diyerek, "başkanlık açıklamasının etkisini" sorması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bunun zirveyle ilgili bir noksanlık olmadığını vurguladı.
Kuralın herkesin ittifakla karar almasıyla bir deklarasyon yayımlanması olduğunu ve bu 22 üyeden birisi İsrail olduğundan bunun teknik olarak mümkün olmadığını dile getiren Gül, "Başka bir örgütte 100 tane üye ülke olur orada İsrail üye olmaz oradan bir karar çıkartılamazsa bu zafiyet diye konuşulabilir ama burada böyle bir şey söz konusu değil. Bir ülkenin dışındaki bütün ülkeler eğer bu açıklamayı yapma yetkisini bana verdilerse burada sizin dikkat edeceğiniz şey budur yazılı metin değildir" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "dünkü görüşmelerinde İsrail'in yardım konvoyuna saldırısını, Türkiye'nin affedemeyeceği" yönünde sözlerini anımsatarak "Sizin genellikle mesajlarınız yapıcı yöndedir. Bu kadar sertleşmenize yol açan etki neydi?" şeklindeki sorusu üzerine Gül, şunları kaydetti:
"Gayet açık; bildiğiniz gibi ben uzun süre Dışişleri Bakanlığı yapan bir kişi olarak dış politikada retorik yapmam. Bunu söylediysem sebebi tabii ki vardır. Türkiye'nin varlıklarına, Türkiye'nin gemisine veya Türklerin öldürülmesine birçok yerde şahit olmuşuzdur ama bunlar hep, ya bir terör örgütüdür ya organize bir suç örgütüdür, zaman zaman ASALA olmuştur, PKK olmuştur, El Kaide olmuştur veya başka örgütler olmuştur ama ilk defa bir ülkenin ordusu, askerleri bu hatayı yapmışlardır. İlk defa bir ülkenin askerleri bu saldırıyı yapmışlardır.
Bu, belki Birinci Dünya Harbi'nden beri ilk defa olan bir şeydir. Onun için bunu affetmemiz mümkün değildir. Bunu kabul edilebilir bir şekilde telafi ederlerse ancak o zaman belli bir miktar bunu tamir edebilir. Yoksa bunun unutulması Türkiye tarafından mümkün değildir. Gayet açık söyleyeyim."
"ACTİON ALWAYS LOUDER THAN WORDS"
Zirvede, "İsrail'in 10 yardım gönüllüsünün öldürülmesini neyle açıkladığının" sorulması üzerine Gül, herhangi bir savunmasının söz konusu olmadığını, bunun teknik olarak mümkün olmayan bir husus olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, "İsrail'in, kurbanların ailelerine tazminat vermesi konusunda bir davanın söz konusu olup olmadığını" soran bir gazeteciye şu yanıtı verdi:
"Gerek uluslar arası hukuk çerçevesinde gerek ikili çerçevede olsun, gerekli tedbirlerin hepsi alınacaktır. Bir İngilizce tabir vardır; 'Action always louder than words' (Eylemin sesi her zaman kelimelerden yüksek çıkar) Bu çerçeve içerisinde her şey yapılacaktır.
Bu aslında İsrail'in kendi kendini nasıl izole ettiğinin de göstergesidir diyen 22 ülke içerisinde, 22 ülkenin 21'i kendisini nasıl izole ediyor veya nasıl izole ettiriyor çok açık göstergedir bu. Bu, Türkiye'ye karşı yaptığı hatanın nasıl büyük bir hata olduğunu, bunun acısını her zaman hissedecektir. Ama İngilizce tabirle dediğim gibi kelimeler değil uygulamalar bunu gösterecektir."
SORULARI YANITLADI
Bir gazetecinin, "Anayasa Mahkemesinin, Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması hakkındaki kanunun iptaline ilişkin davayı şekil yönünden incelemesine karar vermesi" konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine Gül, Anayasa Mahkemesinin kararlarıyla ilgili şu anda herhangi bir yorum yapmanın doğru olmadığını söyledi.
Gül, "Anayasa Mahkemesinin kararını beğeniriz ya da beğenmeyiz ama hukuk kuralları çerçevesinde gereği neyse o yapılır" dedi.
"İsrail'in Türk gemisine saldırısı, iç siyaset malzemesi yapıldı. İki muhalefet partisi de konuyu gündeme getirdi. Devletin zirvesindeki kişi olarak siyasi partilere bir tavsiyeniz var mı?" sorusuna Gül, şu karşılığı verdi:
"Cumhurbaşkanı olarak tavsiyem şudur: Kimse bunları ne şekilde olursa olsun iç siyaset malzemesi yapmasın. Bunlar ulusal meselelerdir. Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin hep beraber sahiplenmesi ve hep beraber aynı çizgide gitmesi gereken konulardır. Bunlar polemik haline gelirse acısı daha çok hissedilir. Bir kere siyasi polemik haline gelirse insan girdiği sokaktan çıkamaz. Bu işe başlarsak o sokaktan kimse çıkamaz. O nedenle diğer konularla yeteri kadar karşılıklı polemik konusu var. Böyle bir konuda polemik yapılmamalı. Böyle bir konuda siyaset hiç yapılmamalı."
"BUNLAR ABARTMA KONULAR"
Cumhurbaşkanı Gül, yabancı bir gazetecinin, "Batılı bazı gazetelerde 'Türkiye'de yer alan ve İsrail'e İran'ı gözetleme şansı veren kurumlar kapatılabilir' şeklinde haberler yer aldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, Türkiye'nin uluslararası konularda her şeyi tartarak doğru karar verdiğini belirtti.
Türkiye'de böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade eden Gül, bunların abartma konular olduğunu söyledi.
İran'ın, Türkiye'nin komşusu olduğunu anımsatan Gül, "Düşmanca tavır söz konusu olmamıştır ve bundan sonra da olmaz" dedi.
Bir gazetecinin, "BM Güvenlik Konseyinin İran'a yaptırım konusunda uzlaştığı yönünde iddialar var. BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinden Rusya da zirveye katıldı. Sizin izleniminiz nedir?" sorusu üzerine, "Şu anda böyle bir şey söylemek mümkün değil. Henüz ortada bir şey olmadığına göre barışçıl ve diplomasi yolu için çalışmaya vakit var" diye konuştu.
"ASYA'NIN AĞIRLIĞI ARTMAKTADIR"
Cumhurbaşkanı Gül, "Dünyada güç dengelerinin Batı'dan Doğu'ya doğru kaydığı görülüyor. AGİT gibi örgütlerin öneminin de artacağı görülüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Bu toplantıya katılıma bakarsanız, çok sayıda katılım oldu. Çok sayıda devlet başkanı geldi. Bu örgütün üyeleri Asya'nın en önemli üyeleri ve dikkati çeken başka bir nokta da birbirleriyle problemi olan ülkeler de bu örgütün üyesi. Pakistan, Hindistan, İran, İsrail ve diğer Arap ülkeleri... Dolayısıyla birçok ülke burada. Giderek bu örgüt ağırlık kazanıyor. 10-20-30 yıllık projeksiyonlar yaptığımızda Asya'nın dünyadaki ağırlığı ekonomik olarak da siyasi olarak da giderek artmaktadır. Bu görünen bir şey, herkesin gördüğü bir şey."
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara