Türk-Rus dostluğu kimseye karşı değil
Rusya Başbakanlık Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, Başbakan Vladimir Putin'in İstanbul'da gerçekleşen "Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler" zirvesine katılmak üzere gerçekleştireceği Türkiye ziyareti ile ilgili soruları yanıtladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-07 21:50:00
Muhabir: Rusya Başbakanı Vladimir Putin Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konulu 3.zirve toplantısına katılacak. Asya bölgesi hızlı olarak gelişmektedir ve bu durum küresel ekonomik krizin sonuçlarını belli bir ölçüde yumuşatıyor. Rusya'yı hem ikili düzeyde hem de bölgesel düzeyde gelişmenin önemli bir motor gücü olarak nitelendirmek doğru olur. Acaba bu süreci engelleyecek her hangi bir sorun var mı? Eğer varsa bu konular İstanbul'da masaya yaratılacak mı?
Peskov : Birlikte hatırlayalım. 1992 senesinde Sayın Nazarbayev tarafından Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler fikri ortaya atıldı. Şu anda uluslararası bir mekanizma haline gelmek üzeredir. Rusya bu konferansa ve bu konferansın faaliyetlerine büyük önem vermektedir. Bu önemin ifadesi olarak ta tabii ki Putin'in İstanbul'a gidişini değerlendirmek lazım. Asya'daki durum büyük değişimlere gelişmelere gebedir. Dünyadaki ekonomi uzmanları bazen çelişkili tahminlerde bulunabiliyorlar. Şimdi kriz kokusu halen var, bazı olumlu göstergeler olmakla birlikte. Hiç şüphem yok ki liderlerimiz İstanbul'da bütün bu durumları görüşecekler.
Muhabir: Asya İşbirliği Konferansına bizzat Türkiye'nin ev sahipliği yapması önemli bir husustur. Sizce Putin ve Erdoğan arasında yapılacak ikili görüşmelerde Türkiye- Rusya ilişkilerinin de ele alınması bekleniyor mu?
Peskov: Hiç şüphem yok ki ele alacaklar. Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler, hem siyasi hem ticari, yatırım ilişkileri aslında çok hızlı bir şekilde stratejik ortaklık düzeyine ulaşmaktadır. Ve her seferinde bizim başbakanlarımız, cumhurbaşkanlarımız bir araya geldiğinde bu görüşmeler ilişkilere çok önemli bir ivme kazandırmaktadır. İkili ilişkilerimiz hem bölge hem de dünya için örnektir. Geçen dönemde bir şekilde dünya ekonomik krizinin kurbanı olmuştuk. Bizim ticari hacmimiz azaldı. Ancak bu yılın ilk üç dört ayının gösterdiği gibi, çok hızlı bir gelişme söz konusudur. Dolayısıyla ümit ederiz ki önümüzdeki bir yıl içinde biz bu zaafı, geçen yılınki zaafı iyileştireceğiz. İlişkiler gerçekten her alana kadar uzamaktadır. Hakikaten hem enerji alanında, Güney Akım konusunda Türk tarafına çok müteşekkiriz, Türk tarafı üzerinde anlaşılan tüm taahhütlerini yerine getirmektedir. Aynı zamanda Samsun-Ceyhan boru hattı konusunda çalışmalar hızla devam etmektedir. Cumhurbaşkanlarımız, başbakanlarımızın aralarında anlaştıkları gibi tam tempoyla çalışmalar devam ediyor. Gümrükler konusunda, ticaret konusunda bizim inşaatçılarımız, tüccarlarımızın hepsi artan bir süratle çalışıyorlar. Tabii bu ümit verici bir şey.
Muhabir: Samsun-Ceyhan boru hattı konusunda bir soru sormak istiyorum. Başlangıçta bu projenin gerekçesi boğazlara düşen yükü hafifletmek ve e ekolojik nedenler ileri sürdürülüyordu. Oysa bu proje ekonomik açıdan da çok çekici bir proje olarak nitelendirilebilir. Kuşkusuz böyle olmasaydı, hem Türkiye hem Rusya hem Avrupa bu kadar aktif destek vermezdi . Sizce ülkelerin proje çıkarları nelerdir? Ve projenin Sizce Avrupa için temel kozları nelerdir?
Peskov : Projenin ne kadar f uygulanabilir olduğunu tespit etmek lazım. Gerçekten oldukça karlı görünüyor. Önemli olan ne? Önemli olan şu an boğazları çok aktif bir şekilde çalıştıran şirketlerin yeni bir boru hattına yönelmeleridir. Bu açıdan ne lazım? Yeni boru hattının boğaz yolundan daha karlı olmasıdır. Daha karlı olursa yani petrol taşıyıcıları için Samsun-Ceyhan daha karlı olmak şartıyla tabii ki bu boru hattının istikbali parlaktır ve daha karlı olabilmesi için Rusya ve Türkiye ortak çalışmaları yapacaklar.
Muhabir: Siz de belirttiniz Rusya-Türkiye ekonomik işbirliği hızlı gelişmektedir. Ve bu işbirliğinin hacmi yılda 100 milyar dolara çıkarılması planlanıyor. Bu oldukça yüksek bir rakamdır. Bilindiği gibi Rusya, Avrupa Birliği gibi büyük ortak ile toplam 200 milyar dolarlık işbirliği yapıyor. Yani Rusya, Sizin de belirttiğiniz gibi, Türkiye ile bir nevi ekonomik müttefikliğe doğru ilerliyor. İki ülke ekonomileri arasında bu kadar güçlü cazibenin nedeni Sizce nedir? Bazıları Türkiye'nin Avrupa konusunda hayal kırıklığına uğradığını ve bu boşluğu Rusya ile ilişkilerle doldurmaya çalıştığı kanısındadır.
Peskov: Uluslararası ilişkilerde her zaman olumlu eğilimler maalesef olmuyor, bazen olumsuz eğilimler oluyor. Bazen kriz durumları söz konusu. Bazen yapılan yanlışlıklar söz konusu olabilir. Bazen değişik istikametlerde daha karlı perspektiflerin açılmış olması olabilir. Avrupa Birliği'nin tabii ki şu an kendi problemleri var. Oldukça açık bir şekilde krizli durumlar yaşanıyor, değişik ülkelerle ki onların hepimiz gayeti biliyoruz. Bu durumda tabii ki bazı ülkelerle zorlamlar ve yavaşlamaları söz konusu olabilir. Ama aynı zamanda birkaç yıl sonra durum gene iyileşebilir. Bu konuda bence iyimser olmamız lazım.
Hakikaten Türkiye'nin çok önemli coğrafik ve siyasi bölgesel durumunu gözüne alırsak ve Rusya'nın aynı şekilde önemli olan bir durumla birleştirirsek bizim iki ülkemizin ticari ve ortaklık potansiyelinin son derecede önemli ve son derecede geniş olduğunu farkına varacağız. Dolayısıyla bence bizim ikili ilişkilerimizin potansiyeli kimseye karşı değildir, bizim iki ülkemizin menfaatlerine uygundur ve her iki halkımızın gerçekten yaşama düzeyinin artırılmasına gayet müşterek rol oynamaktadır.
Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara