'İsrailliler öldürmek için ateş ediyordu'
Gazze'ye insani yardım götüren geminin içinde bulunan üç İspanyol gazeteci el Pais gazetesine verdikleri demeçte; "İsrailliler, saldırı botlarından öldürmek için ateş ediyorladı" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-05 05:16:00
Gazze'ye insani yardım filosuna saldırıda İsrail tarafından tutuklanan ve serbest kaldıkları için mutlu olan üç İspanyol, İstanbul havalimanında perşembe sabahı saat 3.30'da kendilerini çevreleyen basın karşısında ellerinde kırmızı güllerle konuşuyorlardı.
30 yaşındaki Laura Arau, 35 yaşındaki Madridli eylemci Manuel Tapial ve 33 yaşındaki Valencialı gazeteci David Segarra, üç gün önce kendilerini uluslararası sularda kuşatan İsrail komandolarının lazer vizörlerine maruz kaldı.
Muhabir Segarra, İstanbul'daki İspanya Konsolosluğunda coşkuyla karşılandıktan sonra sessizliğini bozdu. "Bu türden bir saldının 21. yüzyılda Akdeniz'de olması kabul edilemez." Ancak medya karşısında diğerlerinden daha fazla konuşan Tapial, "Herkesin önünde Türkiye'ye bizi buraya getirdiği ve gemideki doktorlara, sivil halka saldıran İsrail'e takındığı tavırda onurlu davrandığı için teşekkür ediyoruz. Tüm uluslararası topluluğun hükûmetleri, hangi ülkeyle anlaşmalar yapıyor olduklarının bilincine varmalılar." diyerek Yahudi devlete bir dizi sitemde bulundu.
Üçü de İsrail kuvvetlerinin saldırısının vuku bulduğu sırada Mavi Marmara'nın güvertesindeki basın salonunda bulunuyordu. Madrid'deki alternatif hareketler temsilcisi Tapial, "Başımıza lazer ışıklı silahlar dayadılar. Sonra bize vurdular ve hakaret ettiler. Tüm bu zaman boyunca sadece bir kez yemek yedim." diye vurguluyor. Gemideki saldırıdan bahsedince sessizliğini bozan arkadaşı Laura Arau, ciddi bir yüz ifadesiyle bunu tasdik ederek "Hepimiz çakılı kaldık. Bazıları askerlerin önünde elleriyle zafer işareti yaptı. Ben korkmuyordum, en iyi bildiğim şeyi yapmaya başladım: Olayları video kameramla kaydetmek." diye anlatıyordu. Filonun tüm kayıt malzemesi, İsral güvenlik kuvvetlerince el konulmuş. Bu yüzden Laura çektiği görüntüleri tasavvur edemeyecek.
"Bizi Susturmaya Çalıştılar"
Ancak Manuel Tapial, her şeyi hatırlıyora benziyor. "Bizi susturmaya çalıştılar. Ancak tüm dünya şimdi onlara karşı sesini yükseltmeyi başardı." diyor. Segarra da "Bizim gibi sivil bir filo için 12'den fazla savaş gemisi vardı." diye belirtiyor. Tapial, "İspanyol hükûmeti, İsrail hükûmetine karşı olası tüm yasal tedbirleri almalı. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, olanların en büyük sorumlusu. Bir soruşturma açılmasını ve sorumluların yargılanmasını isteyeceğiz." diye ekliyor.
Madridli eylemci, İsrail müdahalesinde 9'dan fazla ölüm olduğunu vurguluyor: "Filonun organizatörleri, 16 ila 20 ölü saydı. Bize cesetleri denize attıklarını söylediler. Geminin kanla dolu olduğunu gördük... Zodiyaklardan öldürmek için ateş ediyorlardı. Bizim direnişimiz barışçıydı, şiddetçi değil."
Tapial, filonun organizasyonunun bir fotoğrafçısının başına kurşun isabet ettiğini belirtiyor. "İsrail, uluslararası topluluğa dokunulmazlıktan yararlandığı mesajını veriyor. Artık Filistin halkıyla çalıştığımız insani yardım örgütü tehdit ediliyor. Yanılıyorlar çünkü Gazze'ye geri döneceğiz. Bu, ablukanın sonudur." diyor.
Serbest bırakılarak İstanbul'a gelen İspanyollar, cuma günü bir basın konferansı yapacakları Barcelona'ya dönecekler. Bagajları olmadan dönüyorlar ancak saldırının görüntüleri, dışarıya uydu aracılığıyla yayımlandığı için el konulmadan önce kaydedildi. Tapial, "Gizlenmek istenen her şeyi göstereceğiz." diye uyarıyor.
BYEGM ve TİMETURK
SON VİDEO HABER
Haber Ara