El Mustakbel: Türkler ABD gibi davranır mı?

Lübnan'da yayımlanan El-Mustakbel gazetesinin 1 Haziran 2010 tarihli sayısında, Ali Noun imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yer alan yazının çevirisi şöyledir:

Türkler...

Türkiye ve İsrail arasındaki açık siyasi savaşın sonucunda olacağı buydu arkadaşlar.

Aslında bu, uzun sürecek gibi görünen bir aşamanın başlangıcıydı. Önümüzde, tarihte ilk defa olarak İsrail kurşunlarıyla dökülen Türk kanları var. Bu kurşunlar aynı zamanda yarım asırdır Ankara ve İsrail arasında taş üstüne taş konularak inşa edilen binayı hedef alıyordu.

Bu binanın ilk katı 1979 yılında İran'daki rejimden sonra yıkıldı ve işte ikinci kata atılan kurşunların ve İsrail'in terörüyle ve duvarı boynuzlayan siyasetiyle çöküyor. Ve aynı zamanda 10 yıldır güzel siyasetiyle kendisine, tarihine ve coğrafyasına saygısıyla Recep Tayyip Erdoğan hükûmeti ve Türkiye Cumhuriyeti, o ebedî İstanbul gecelerini aydınlatan bir mercan oluyor.

İsrail'in terörü dün yine istediği zaman (her zaman istiyor) kurşun ve kan dökerek hesaplaşma siyasetinden vazgeçmedi ve kendi menfaatleri için sürekli güce ve teröre başvuruyor.

Son yıllarda ilişkiler bir krize gebe kaldı: Türklerin sürpriz bir şekilde değişen diplomasideki siyasetinden, askerden, basından, emniyet, medya vs... Bu hamilelik belli bir süre önce İsrail'deki Türk Büyükelçisi için diplomatik bir kriz yarattı. Bir televizyon dizisi yüzünden ve dün yine kanlı bir saldırıda korsanların diliyle silahsız ve savunmasız yardım yapan insanları hedef aldı bu doğum. Geçen aylarda bu iki önemli hadisenin sonrasında, iki taraf arasında camın kırıldığını anlatan bir sürü detay vardı ve kimsenin bu camı eski hâline getirmeye gücü yok.

İsrail yine kendine yakışanı yaptı, terörist ve saldırgan tavrını sergiledi. Silahla, kurşunla savunmasız kuşatma altındaki Gazze halkına yardım götüren insanları hedef aldı.

Haziran 1976 savaşında İsrail, Amerikan savaş gemisini hedef aldı ve onlarca kişi öldü ve yaralandı. Operasyonun önceden hazırlanmış ve planlanmış olduğu tespit edilmesine rağmen Amerika'da dönemin Johnson hükûmeti aradaki stratejik ilişkiler yüzünden bu olayın üstünü kapattı ve bir daha kimse açmadı.

31 Mayıs 2010 da İsrail, Özgürlük Filosu'nu hedef alıyor ve neticesinde onlarca kişi ölüyor ve bunların çoğu Türk vatandaşı. Operasyon önceden hazırlanmış ve planlanmış olmasına rağmen hiç örtülmeyecek, kapatılmayacak ve hiç unutulmayacak. Türkler bunu hiç unutmayacak ve dünyaya hep hatırlatacak. İlk hatırlatma olarak Büyükelçisini çekti ve olacakları önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Bilemem ve kimse bilemez gelecek günlerin ne getireceğini. Ama benim bildiğim ve herkesin bildiği bir şey var; o da: Ankara Washington değil, Türkler Amerikalı değil ve Erdoğan Johnson değil.

BYEGM

El Mustakbel: Türkler ABD gibi davranır mı?

Haziran 1976 savaşında İsrail, Amerikan savaş gemisini hedef aldı ve onlarca kişi öldü ve yaralandı. Ancak Amerika'da dönemin Johnson hükûmeti olayın üstünü kapattı.