"İsrail gönüllülerin ırkına göre muamele etti"
“Mavi Marmara” gemisinde bulunan Alman Sol Parti eski milletvekili Paech, Siyonist vahşeti anlattı: Mavi Marmara gemisine yapılan vahşi baskına şahit olan Alman Sol Parti eski milletvekili hukukçu Norman Paech, "İsrail askerleri açıkça ırkçı bir davranış sergiledi" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-04 08:48:00
Bu saldırıyla İsrail'in meşruiyetini kaybettiğini söyleyen Paech, “Saldırı sırasında İsrail askerleri insani yardım malzemesinin bulunduğu kata inerek bütün eşyaları didik didik aradılar. Güç ve şiddet dolu bu saldırı düpedüz bir korsanlık saldırısından başka bir şey değil" diye konuştu.
Gazze'ye yardım malzemesi götürürken İsrail'in saldırısına uğrayan "Mavi Marmara" gemisinde bulunan eski Alman Sol Parti milletvekili hukukçu Norman Paech, saldırı sırasında İsrail askerlerinin Türk ve Arap yolcular ile Avrupalı yolculara farklı muamele ettiklerini söyledi. Paech, yaptığı açıklamada, "İsrail askerleri açıkça ırkçı bir davranış sergiledi. Bize Türk ve Arap yolculara oranla daha iyi davrandılar. 'Avrupalılara zorluk çektirmeyin' şeklinde İsrail hükümetinden talimat alındığını düşünüyorum" dedi.
Önce Challenger 1 gemisinde bulunduklarını, ancak gemi arızalanınca Türk sivil toplum kuruluşunun Mavi Marmara gemisine geçtiklerini anlatan Paech, şunları söyledi: "Saat 04.30 sularında büyük bir patlamayla uyandım. 3 İsrail askerinin helikopterden aşağıya indiğini gördüm. Askerlerin çoğu maskeli ve silahlıydı. Geminin üst bölümünde askerlerin ateş açtığını gördüm. Olay anını görüntülemek istedim, kameraya çektim. Ancak bütün eşyalarımıza, kamera ve cep telefonlarımıza İsrail askerleri el koydu. Yerde yatan ağır yaralı insanlar gördüm. İsrail tarafının gösterdiği resimlerin hiçbiri doğru değil. Daha fazla kişinin yaralandığını ve hayatını kaybettiğini düşünüyorum."
İSRAİL ASKERLERİ HAZIRLIKLI GELMİŞ
Saldırıyı düzenleyen İsrail askerlerinin tıpkı Irak savaşında olduğu gibi son derece donanımlı olduklarını ve çok iyi hazırlandıklarını ifade eden Paech, kendilerini Irak savaşındaki gibi hissettiklerini, askerlerin modern silah ve malzemelerle donanmış olduğunu kaydetti.
"Bu saldırının önceden planlı olduğu kanaatindeyim" diyen Paech, "Önceden hazırlık yapılmış. Belli ki Avrupalı yolculara farklı muamele yapılması gerektiği konusunda hükümet talimat vermiş. Çünkü benimle birlikte 2 Alman federal meclis üyesi, bir Alman doktor vardı. Farklı muamele açıkça belli oluyordu. Ellerimiz kelepçelendi, ıslak zeminde diz çökmüş olarak, hiçbir şey yemeden, hareket etmeden saatlerce kalmak zorunda kaldık. Ancak dövülmedim ya da dövülmedik veya diğer Türk ve Arap kökenli yolcular gibi kötü muameleye tabi tutulmadık" şeklinde konuştu. Bazı Alman ve İsrail basınının gemide silah ve benzeri savaş malzemesi bulunduğu yönündeki iddialarının doğru olmadığını belirten Paech, "Evinize saldırı düzenlendiğinde, üstelik bu saldırı şiddetli ve tehlikeli bir saldırıysa siz de buna karşı koymak ve kendinizi savunmak istersiniz. İsrail hükümetinin kamuoyuna gösterdiği silah ve benzeri malzemeler gerçeği yansıtmıyor. Sadece saldırı sırasında kendisini korumak zorunda hisseden iki kişi tarafından sopa kullanıldığını gördüm, hatta benim de el çantamda çakı vardı. Belki onu televizyonlarda gösteriyorlar. Onun dışında ne demir sopa ne de askerlere karşı kullanılan demir sopalar gördüm" dedi. Kendilerini savaşta ve rehin alınmış hissettiklerini kaydeden Paech, şunları belirtti:
YAPTIKLARI DÜPEDÜZ BİR KORSANLIK
"İsrail açıkça insan haklarını ve uluslararası hukuku çiğnedi. 20 yıldan beri Orta Doğu politikası ile yakından ilgileniyorum. Siyaset bilimcisi olarak ve daha önce federal milletvekili olarak bu bölgelerde sık sık bulundum. Bu kez sadece politik analiz yapmak ya da bölgede incelemede bulunmak istemedim, heyetle birlikte barışçıl bir şekilde Gazze'ye insani yardım götürmek istedik. Ocak ayında gitmeyi düşünüyorduk ama Mayıs ayına kadar ertelendi hep. Heyetimizde Almanya, İrlanda, Amerika ve İngiltere'den de yetkililer vardı. Avrupalılar yine de azdı. Saldırı sırasında İsrail askerleri insani yardım malzemesinin bulunduğu kata inerek bütün eşyaları didik didik aradılar. Güç ve şiddet dolu bu saldırı düpedüz bir korsanlık saldırısından başka bir şey değil."
Saldırıdan sonra diğer Sol Partili milletvekilleri ile askerler eşliğinde kelepçeli bir şekilde havaalanına kadar getirildiğine dikkati çeken Paech, "Havaalanında çok sıkı kontrolden geçtik ve ülkeyi 72 saat içinde terk etmemiz gerektiği konusunda bir kağıt imzalattılar. Eğer yanımda diğer Alman milletvekilleri olmasaydı belki hâlâ orada tutuklu olacaktım. Çünkü bölgede tanınmıyorum" dedi.
ISRAIL MESRUIYETINI KAYBETTI
Bu saldırıyla İsrail'in meşruiyetini kaybettiğini söyleyen Paech, "ABD Başkanı Barack Obama da İsrail'e yeteri kadar baskı uygulayamıyor çünkü ülkede güçlü bir Yahudi lobisi var. Bu lobi güçlü baskı yapılmadıkça, İsrail-Filistin sorununun çözümleneceğine inanmıyorum.
ABD İsrail'e baskı yapmadıkça bu işin çözümleneceğine inanmıyorum. Nitekim Hamas bu sorunun çözümlenmesi için 3 koşul sunuyor ve bunların İsrail tarafından yerine getirildiği sürece, müzakereye hazır olduklarını belirtiyor. Ama bu şartları reddeden İsrail'in kendisi" şeklinde görüş belirtti. Paech ayrıca, İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırması ile Türkiye'nin toprak bütünlüğünü çiğnediğini belirterek, "Bu gemi Türkiye'ye ait bir gemiydi.
Açıkça bu saldırı toprak ve egemenlik bütünlüğü ile bağdaşmamaktadır' diye konuştu.
Vakit
SON VİDEO HABER
Haber Ara