MGF'den başbakana mektup

Millet olarak çok acı bir günü geride bırakıyoruz. Tek amacı insani yardım olan ve yıllardır kuşatma altındaki Gazze’ye temel ihtiyaç maddelerinden oluşan yardım malzemesi getirecek olan IHH gemilerine İsrail tarafından uygulanan devlet terörü ile katledilen Türkiye vatandaşları ve diğer Müslüman kardeşlerimizin acısını yaşıyoruz.

İsrail’in terör baskınıyla katledilen şehitlere Allah’tan (CC) rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Aynı şekilde şehit olan, yaralanan ve işgal edilen gemilerde tutsak edilen kardeşlerimizin ailelerine de Allah’tan (CC) sabırlar diliyoruz.

Siyonist terör devleti İsrail, uluslar arası karasularda Türk bayrağı ile yol alan ve sadece insani yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara gemisine sabah saat 04:00 sularında saldırmıştır. Bu apaçık Türkiye Cumhuriyetine ve yüce milletimize saldırıdır. Somali korsanlarından bile daha adice yapılan bu saldırı aslında İsrail’in gerçek kimyasını ortaya koyan en net tablolardan birisi olmuştur. Bir terör devletinin elinden gelenin sadece terör olduğu, masum ve mazlum insanları katletmek için bahane olmaksızın saldırmayı kendine devlet geleneği yaptığını açıkça göstermiştir. Bununla birlikte bu saldırı ve sadece 1 saat önce gemilerin kalktığı İskenderun Deniz İkmal Komutanlığımıza yapılan roketli saldırı birbirini bütünler niteliktedir.

Tüm gelişmeler akabinde Türkiye Cumhuriyetinin ve milletinin onur ve haysiyetinden birinci derecede sorumlu olan hükümetimiz ise maalesef şu aşama itibariyle gereken adımları atmaktan uzak gözükmektedir. Diplomatik birkaç olağan adım dışında bu hain saldırıya esaslı cevap olabilecek hiçbir adım gözükmemektedir. Ne öğlen saatlerinde açıklama yapan Başbakan vekili Bülent Arınç, ne de Latin Amerika'daki ziyaretinden dönerken açıklama yapan Başbakan Erdoğan, verilmesi gereken tepkiler konusunda kayda değer bir açıklama yapmamışlardır. Ve dahi uluslar arası sularda korunaksız bırakılan IHH gemilerinin İsrail saldırılarına muhatap olunacağı bilindiği halde önlem alınmaması büyük bir hata olmuştur. Aynı şekilde saldırı sonrası kriz masası kurulup dışişleri hareketlenirken İsrail büyükelçisinin ifade vermesi için çağrılmaması, olaydan 6-7 saat sonra dışişlerine çağrılması ise büyük bir skandaldır. Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının İsrail mermileri ile katledildiği sırada İsrail elçisinin hesap sorulmadan konutunda kalması milletimizi daha da yaralamıştır.

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın saldırı sonrası açıklamalarında tedbir olarak geçen İsrail’le yapılacak tüm ortak tatbikatların iptal edilmesi ise hepimizi şok etmiştir. Nasıl oluyor da İsrail’le bunca gerilim yaşanmışken (Davos krizi, alçak koltuk krizi vs) Türkiye ile İsrail arasında tatbikat çalışması planlanabilmiştir? Hani “one minute” demiş ve artık İsrail’le işimiz olmaz demiştiniz? Hani “İsrail bebek katili idi ve masum insanları öldürmesini iyi bilir” diyordunuz? Ama bugün ortaya çıkan haberlere göre halen daha AKP milletvekilleri ile diğer partilerin milletvekillerinden Türkiye-İsrail Dostluk! Grubuna üye olanlar varmış! Demek oluyorki siz yeri geliyor İsrail düşmanı, yeri geliyor İsrail dostu olmaktan çekinmiyorsunuz. Ama unuttuğunuz, İsrail daima Türkiye’nin ve Türkiye halkının düşmanı olmuştur. Siz bunu aklınızdan sürekli çıkardığınınız için İsrail işte böyle bize meydan okuma cesaretini kendinde bulmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Recep Tayip Erdoğan’a sesleniyoruz!

Bütün Türkiye doğusundan batısına, kuzeyinden, güneyine İsrail’in devlet terörüne, masum vatandaşlarımızı katletmesine karşın tek yürek olmuştur. Bütün ülke İsrail’e hak ettiği cevabın misliyle verilmesini, bu cevapla İsrail’in artık Türkiye’ye ve vatandaşlarına saldırma cesaretinin kırılmasını beklemektedir. Bu nedenle bu hain saldırı nedeniyle İsrail büyükelçisini “istenmeyen adam” ilan ederek sınırdışı etmenizi, IHH yardım gemilerinin içindeki yardım malzemeleri ile teslim edilmezse bütün ticari ilişkilerimizin dondurulacağını ve ticari anlaşmaların iptal edileceğini, İsrail bu talepleri kabul etmezse tüm diplomatik ilişkileri kesmenizi, uluslar arası arenada (BM, AB, NATO, OECD vs) İsrail’i kınama ve boykot etme çalışmaları yapmanızı ve gerekirse Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcı güç olarak görevini yapacağını deklare etmenizi istiyoruz. Bu saatten sonra göstermelik hiçbir adım amacına ulaşmayacağı gibi İsrail’i daha da cesaretlendirecektir.

İsrail’in anladığı tek dil kendi kullandığı kaba kuvvettir. Devlet terörü uygulayan İsrail, Türkiye’nin kararlılık ve azmini TSK bünyesinde gördüğü takdirde ancak geri adım atacaktır. Türkiye halkı olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve başbakanını bu kararlılık içinde görmek istiyoruz. İsrail’e haddini bildirecek kararlılıkta olmak için ya giymekten kaçındığınız Milli Görüş gömleğini giyeceksiniz, ya da buna cesaretiniz yoksa üzerinde o gömlekle durana yol vereceksiniz. Bu kararlılık içinde olduğunuz sürece Milli Görüş camiası bir bütün olarak arkanızda duracaktır.

Bütün Türkiye bunu beklemektedir.

Dün gece sabaha karşı İskenderun Deniz İkmal Komutanlığına düzenlenen roketatarlı saldırıda şehit düşen 7 askerimizi ve 1 saat sonra İsrail saldırısıyla şehit düşen vatandaşlarımızı ve din kardeşlerimizi rahmetle anıyor, Katil ve Siyonist terör devleti İsrail’i bir kez daha lanetliyoruz.

milli Görüş Forum

MGF'den başbakana mektup

Milli Görüş Forum'dan İsrail saldırısı ile alakalı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup gönderildi.