Dinçer: İhmali olan ocakları kapatıyoruz
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ''Son 1 yıldır, iş güvenliği konusunda küçük ihmali olan madenleri kapatıyoruz'' dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-29 10:38:00
Dinçer, Zonguldak'ın Çatalağzı beldesindeki Çatalağzı Termik Santralı tesislerinde A.A muhabirlerine yaptığı açıklamada, Türkiye'de iş güvenliği sorununun çözülmek isteniyor ve bu alandaki çabaların etkin sonuçlar vermesi bekleniyorsa, doğru teşhisle doğru çözümün ortaya konulması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de son yıllarda iş güvenliği konusunda inanılmaz mesafeler kaydedildiğini anlatan Bakan Dinçer, şöyle konuştu:
''Madenlerde 1992'de 13 bin civarında iş kazası, 548 ölümlü kaza var. 2000'li yıllara geldiğimizde ise kaza oranı yarı yarıya, ölüm oranı da 10'da 1'e, yani 70'e düşüyor. Maden sektöründe 2008'de kaza oranı 5 bin 728'e, daha önemlisi ölüm olayları da 30'a düştü. 2009'da 20-25 kişi yaşamını yitirmişti. Buradan baktığımızda hızla kaza sayısı ve ölüm oranı düşüyor. Mutlaka iş kazalarını sıfıra indirmek hedefindeyiz. Ama özellikle 2000'li yıllardan itibaren de alt işverenlere de işlerin verilmeye başlandığını görürsek, kaza oranı ve ölüm oranlarının azalmasındaki durumu nasıl izah ederiz? Bu soruna doğru teşhis koymaya ihtiyaç var. Bu konularda çalışıyoruz. Madencilik sektöründe 2 yıldır özel bir proje olarak niçin kaza olduğunu çalışıyor, tedbir alıyoruz. Şimdi herkes, Güney Afrika'nın, Almanya'nın ve ABD'nin ne yaptığını konuşuyor. Kimse Bizim ne yaptığımıza bakmıyor. Son 1 yıldır, iş güvenliği konusunda küçük ihmali olan madenleri kapatıyoruz. İnsan hayatına mal olmayacak eksikler varsa süre veriyoruz.''
-FACİA OCAĞINDAKİ DENETİMLER-
Dinçer, grizu patlamasının meydana geldiği madende geçen yılın mayıs ayındaki denetimde bazı eksiklerin bulunduğunu, hayati nitelik taşımaması nedeniyle o eksiklerin giderilmesi için süre verildiğini belirterek, bunun ardından çalışmaya devam edildiğini kaydetti.
Madenin ekim ayında yeniden denetlendiğini anlatan Bakan Dinçer, ''Yani, bir yılda 2 kez denetim gerçekleşmiş. Muhtemelen bu mayıs ayının sonunda ya da haziranda yeniden denetime uğrayacaklardı. Yılda 2 kez denetliyoruz maden ocaklarını. Ekim ayındaki denetimlerde teknolojik olarak bir eksiklik görmemişiz bu madende. Sadece tahkimat planlarına ve yönergelere uygun hareket edin denilmiş'' diye konuştu.
Dinçer, Türkiye'de iş güvenliği meselesini konuşurken, kamu idaresinin, görevini yapmadığını iddiasıyla suçlama pozisyondan çok, bilinç yaratma çabasının öne çıkarılması gerektiğini söyledi.
İş verenin, işçinin, kamu idaresinin, yerel yönetimlerin, sendikaların ve meslek odalarının sorumluluklarının tek tek belirlenmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, kaza olduğunda herkesin konuya ait fikrini söylemesinin ardından köşesine çekilip hiçbir sorumluluğu paylaşmaması durumunda, sorunların çözülemeyeceğini bildirdi.
-''YÖNETMELİKLER İPTAL EDİLDİ''-
''Bütün sorumlulukların devlet tarafından üstlenildiği devir geçiyor'' diyen Bakan Dinçer, şöyle devam etti:
''Ben iş güvenliği konusunda, bakan olduktan hemen sonra 2 kez yönetmelik değiştirdim. İkisini de Danıştay iptal etti. Danıştay'a da meslek odaları müracaat etti. Tek gerekçesi var, mevcut statüyü korumak. Bu da meslek odasına imtiyaz sağlıyor. Sadece meslek odasının eğitim yaptığı fırsat var. Onun dışında üniversiteler, iş güvenliği konusunda eğitim verseler, dışardan sertifikalaşma yöntemiyle başarılı olanlara belge versek ve Türkiye'de çok sayıda ve hızla iş güvenliği uzmanı yetiştirsen ne olur? Bunu yapmaya çalıştığım zaman karşıma ilk çıkan meslek odaları oldu ve gidip yönetmeliği mahkemede iptal ettirdiler. Şimdi bir meslek odasının çıkıp da buradaki iş kazasını dile getirip, bundan dolayı kamu idaresini suçlaması ya da kamunun önüne çıkıp da sorumsuzca bir şey söylemesi doğru kabul edilebilir mi?''
-AİLELERE MAAŞLARI BAĞLANDI-
Bakan Dinçer, devletin grizu faciasında yaşamını yitiren işçilerin ailelerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda 10'ar bin lira yardımda bulunduğunu, Türk-İş'in de 5'er bin lira ailelere destek verdiğini söyledi.
Sosyal Güvenlik Kurumu olarak işçilerin haklarını verdiklerini anlatan Dinçer, şöyle konuştu:
''Emekliliği hak edecek kadar prim ödemiş olanlara biz ölüm aylığı bağladık. Ödediği primlerle henüz emekli olmayı hak edecek kadar süresini doldurmamış olanlar varsa onlara da iş başında vefat etmeleri nedeniyle sürekli iş göremezlik ölüm geliri bağladık. Normal ölüm aylığının yüzde 70'ini alırlar. Her ikisini de hak etmişse birisi o zaman emekli maaşını ve ayrıca ölüm gelirinin de yüzde 50'sini alır. 28 işçimizin kimlik tespitleri yapıldıktan ve ölümlerinin gerçekleştiği resmi kayıtlara girdikten hemen sonra işlemleri yaptık. Hemen hemen bütün hak sahiplerine maaşlarını bağladık, önümüzdeki aydan itibaren maaşlarını alabilecekler. Sadece 6 arkadaşımızın bekar olmaları nedeniyle ailelerindeki hak sahiplerini belirlemeye çalışıyoruz. Eğer hak sahibi varsa onlara da maaşlardan bağlayacağız.''
Bakan Dinçer, ailelere maaşların bağlanması konusunda başka ülkelere örnek olabilecek davranış sergilediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Bizim personelimiz vatandaşın evine gitti, baş sağlığı diledi. İşlemleri kendisi yaptı, kendisine maaş bağlandığına dair belgeleri de evinde teslim ettiler. (Burada olağanüstü durum vardı, bu yapıldı) diye düşünülebilir. Hayır, son zamanlardaki hizmet anlayışımızı büyük oranda değiştirdik. 65 yaş üstünde, engelli insanlara zaten evinde hizmet veriyoruz. 50'den fazla kişi çalıştıran iş yerlerine özel VIP hizmetler sunmaya başladık. Temelde halk odaklı hizmet anlayışı için önemli mesafe kat ettik.''
-BİLGİ KİRLİĞİ-
Yaşanan patlamanın ardından kısa sürede kente geldiklerini, ilk olarak da 10'dan fazla kurumun içinde yer aldığı kapsamlı kriz masasını kurduklarını belirten Bakan Dinçer, şöyle devam etti:
''Her türlü bilgiyi anında basınla paylaştık. Ancak, bir kısım medya bu süreci belki biraz hükümete karşı muhalefet malzemesi olarak kullanmayı düşündü. Orada biz, elimizden geldiğince sahip olduğumuz bilgileri açıklıkla sunduk. Hiçbir bilgiyi saklamadık. İstedik ki ne kadar açık olursak, sağlam bilgi verirsek, kamuoyunun doğru bilgileneceğini düşündük. Bazı arkadaşlarımız, henüz bilgi sahibi olmayan, varsayımla ya da sezgisel olarak kendi kurgularını konuşanları dillendirerek, bilgileri paylaştılar. Bu biraz magazinsel oldu, süreci bulandırdı. ''
-DENETİM-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer, grizu patlamasının meydana geldiği ocaktaki göçüklerin kaldırılması sonrasında elemanlarının yer altına ineceğini belirterek, ''Durum tespiti yapılacak, buna göre tedbir alacağız. Maden ocağının sahiplerine savcılık kendi dava açar ve bunun takibini yapar'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının da maden ocağının işletilmesiyle alakalı problemlere bakarak karar vereceğini anlatan Dinçer, şöyle dedi:
''Göçük kalktıktan sonra ocakla ilgili bir haftada kararımızı vermiş oluruz. Uzmanlar aşağıya inecekler, tespitlerini raporlaştıracaklar ve biz de kararımızı vereceğiz. Göçüğü ne kadar sürede kaldırabileceğimize dair ise şu anda bir öngörümüz yok. Bütün gücümüzle onu temizlemeye çalışıyoruz. Süre verdiğimiz zaman beklenti içerisine giriyoruz.''
Kaynak: AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara