Sivil Rota'dan 27 Mayıs Bildirisi
27 Mayıs'ın 50.yılında sivil toplum'un darbelere karşı sesi gür çıkıyor..
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-27 11:22:00
27 MAYIS Milletin İrfanında KARA BİR LEKE
Evet bugün 27 Mayıs 2010, yarım asır öncenin anıldığı gün. Kimilerinin sevinç çığlıklarıyla devrim naraları attıkları ama milletin irfanında Kara Bir Leke olarak her daim yer edecek olan bahtsız gün. Halkın ilk defa 1950 yılında demokratik teamüller çerçevesinde, özgürce kendini yönetecek olan iradeyi seçmesine ancak 10 yıl dayanabilmişti, bildik şer odakları. Hesap belliydi, milleti nasıl olurda millet yönetebilirdi, Hasolar-Memolar’mı yönetecekti bu toprakları. Kendinden menkul şer odakları SİVİL DİKTA geliyor diyerek, harekete geçtiler.
Önce ordu içinde çeteleştiler, sonrasında ise hükümete karşı başkaldırdılar. Elbette dışarıda da her zaman olduğu gibi sivil generaller vardı, onların desteği teşviki ile yerlerinde duramaz oldular. Teğmenler Genel Kurmay Başkanları’nı tekmeledi, İçişleri Bakanı camdan atıldı, milletin bağrına bastığı Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Türk Demokrasi tarihinin utanç vesikası olarak Yassı Ada zindanlarında önce aşağılandı, sonra ise hunharca katledildi. 37 subay’ın Milli Birlik Komitesi milyonların iradesine ket vurdu, acımasıza ipe gönderdi bu yiğitleri.
Evet, üzerinden yarım asır geçti bu zulmün ama bugünde mücadele aynı. Roller aynı, oyuncular aynı. Bakın Milli Şef o günlerde ne diyordu mecliste ; “ Şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilal meşru bir haktır. Bu tedbire teşebbüs eden baskı tertipçileri zannediyorlar ki:
Türk Milletinin Kore Milleti kadar haysiyeti yoktur” Tanıdık gelmiyor mu bu sözler, günümüze ışık tutmak adına.
Bugün kimler yürüyor ordu göreve pankartlarıyla. Kimler Ergenekon kimliği ile adına ihtilal dedikleri darbe yaltakçılığının peşindeler. Kimler Avukatlığa soyunuyor. O zamanlar Sivil Dikta geliyor diyerek orduyu göreve çağıranlarla bugün aynı söylemin sahipleri nasılda iyot gibi açığa çıkarıyorlar.
Şimdide Sivil Anayasaya karşılar. Neymiş seçilmiş meclis anayasa yapamazmış, kurucu meclis olması gerekirmiş, yani ancak darbe komiteleri anayasa yapabilirmiş. Referanduma da gidilemezmiş vesaire. 12 Eylül Darbesi’nin millete biçtiği bu deli gömleği nasıl savunulabilinir. Kendi milletine karşı bu derece kin ve nefret, “korku” dışında nasıl anlamlandırabilinir. Nüfuz ettikleri her alanda medyadan, is dünyasına, siyasetten bürokrasiye küçük bir oligarşik azınlık, ne pahasına olursa olun çıkarlarını korumak adına mücadelelerini sonuna kadar sürdürmekte kararlılar, lakin bilmedikleri şey ise halkın irfanının her türlü oyunun üstünde olduğudur. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkenin gençleri yani bizler Darbe Ananası’nın 12 Eylül referandumunda önce özünü değiştireceğiz sonra ise yep yeni bir SİVİL ANYASA için hep birlikte çalışacağız. Bize biçilmiş deli gömleklerini parçalayacak, Demokrasiyi, Hak ve Hukuk’un üstünlüğünü, İnsan Hak ve Hürriyetlerini hayatımızın her alanında muhafaza ederek, onurlu bir şekilde yaşayacağız. ROTA’mız nihayetine demokrasiyle erecek.
http://www.facebook.com/#!/pages/SIVIL-ROTA/114458848592089
http://sivilrota.blogspot.com/
https://twitter.com/SIVILROTA
Duruşumuz Asil, Rotamız Sivil
Saygılarımızla
Sivil Rota
SON VİDEO HABER
Haber Ara