Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

''Batılılar öfkelerini gizleyemiyor''

İnanılmaz bir ders oldu. Bu asrın, bugünün "büyüklerinin", daha önce söz hakkı olmayan ve şimdi siyasi sahneye giriş yapan "küçükleri" de hesaba katması gerekeceği, dünyanın genel provası gibiydi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-27 14:05:00

''Batılılar öfkelerini gizleyemiyor''
Her şey hazırdı. Aylar süren pazarlıkların ardından savaş sonrası yükselmiş, BM Güvenlik Konseyinin daimî üye koltuklarına konan ve kararları üzerinde kendilerine bir veto hakkı ayıran büyük güçler, İran'a yönelik yeni bir ekonomik yaptırım projesi konusunda, sonunda anlaşmayı başarmışlardı. Fransa tavrını yumuşatmıştı. İngiltere, Atlantik'in iki yakası arasında aracıları oynamıştı. Ve özellikle ABD bunun için çok çalışmıştı.

Barack Obama, Ukrayna ile Gürcistan'ın NATO'ya katılmalarına ve daha sonra da Orta Avrupa'da bir füzesavar sisteminin konuşlandırılmasını reddederek başlamıştı. Selefinin Moskova ile yarattığı bütün gerginlikleri ortadan kaldırmış ve sonrasında yeşil ışığını alabilmek için İran petrolüne ihtiyacı olan ve bir gün karşısında bulabileceği, bu uluslararası yaptırımlardan hoşlanmayan Çin'e yönelmişti.

Çin, İran'ın koruyucusu konumuna yerleşerek kendini tecrit etmek istememişti. Mesele tam kapatılmışken kendilerine güvenen ancak 1 milyar 300 bin Çinlinin ağırlığından çok uzakta olan iki kalkınmakta olan güç yani Brezilya ile Türkiye, dünyanın beş efendisinin yoluna engel koydular. Brezilya Cumhurbaşkanı ile Türkiye Başbakanı Tahran'a gittiler. On gün önce, orada rejimin önceleri kabul ettiği ancak altı ay önce reddettiği uzlaşma anlaşmasını yeniden canlandırdılar. İran'ın yeniden 1200 kilogram düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyumu sivil amaçlı uranyumla takas etmeyi kabul etmesi üzerine Brezilyalı ve Türk liderler zaferle, büyüklere, yaptırımlarının bir gereği kalmadığını duyurdular.

Özelde Batılı diplomatlar öfkelerini gizlemekte zorlanıyor. İran, ekim ayından bu yana zenginleştirme faaliyetlerini artırdı. 1200 kilogram artık stoklarının neredeyse tamamını değil, sadece yarısını oluşturuyor. Dolayısıyla İran rejiminin bombaya giden yolu askıya aldığının garantisi kalmadı. Daha da ciddi olan, böylesi bir kriz anında bir Türk ve bir Brezilyalının büyükler masasına yerleşmek için çocuklar masasından ayrılmış olması: Yani özetle Beşlerin bağlı olduğu tekeli dağıtması.

Uzun süre sadece Avrupalı güçler dünya meselelerinde ağırlıklarını koymuşlardı. Rönesans'tan bu yana ve eski kolonileri ABD'nin, aralarındaki kardeş kavgalarından kaynaklı bitkinliklerinden faydalanarak birinci sırayı ellerinden alıncaya kadar dünyayı paylaşmış, burada imparatorluklarının çerçevelerini belirlemişlerdi. Avrupalıların egemenliğiyle geçen bu asırların yerini daha sonra Sovyet tehdidiyle kaynaşmış Batı dönemi yani sonucu Sovyetler Birliği'nin yıkılışından çok Çin'in uyanması olan bu kısa iki kutuplu dünya düzeninin yaşandığı dönem aldı.

Dünyanın fabrikası ve Amerika'nın bankacısı hâline gelen dünyanın en yoğun nüfuslu ülkesi, Batılılarla Rusları kendisini hesaba katmaya zorlamıştı ancak şimdi... Nasıl yani Brezilya mı? Türkiye mi?

Kendilerini sadece ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik uluslararası sahnenin aktörleri sanan yeni ortaklar mı? Çin dâhil, Beşler bunu hazmetmekte zorlanıyor.

Brezilya ve Türkiye şu an Güvenlik Konseyinde geçici üye olarak bulunuyorlar. Burada sözleri bir hayli dinleniyor ve sonuç olarak, o kadar kaçınılmaz oldular ki Fransa, uluslararası arenadaki pozisyonunu güçlendirebilmek için üzerine yaslanmak istediği Brezilya'yı özel muhatabı konumuna getirirken ABD, NATO üyesi olan tek Orta Doğu ülkesi Türkiye'yi pohpohluyor. Dolayısıyla Tahran'ın kendilerine yapmış olduğu sahte uzlaşmanın İran rejiminin, kendi iç krizinin daha da ağırlaştıracağı bu yaptırımlardan ne kadar korktuğunun bir ispatı olsa da –ki bu durum adeta öfkeden kudurmalarına sebep oluyor– onlarla alay etmek ve açıkça şikâyet etmek söz konusu olamaz.

BM Güvenlik Konseyinin beş üyesini, 36 saat boyunca kontrolü kaybetmiş olmanın şaşkınlığı içinde gördük. Ancak daimî üye olmayanların listesini göstererek sükûnetlerine kavuştular. Zira yaptırım uygulanmasını öngören karar tasarısını oluşturabilmek için hem kendilerine ihtiyaç duyanları hem de müşterileri vardı. Böylece tasarı metnini hemen sundular ve bundan ancak İran gerçek güvenceler verirse vazgeçecekler. Büyük güçler tahtlarından indirilmediler ancak bu hafta, Ekim 1905 öncesindeki ani ve büyük değişim havasının estiği söylenebilir.

Bernard Guetta
Liberation

BYEM
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara