Kılıçdaroğlu için ne dedi?
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP'de olanın statükoculuğun popülizme kaymasından başka bir şey olmadığını'' söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-25 13:30:00
Zonguldak'taki maden kazasında ölen işçiler için başsağlığı dileyen Erdoğan, kaza nedeniyle insafsız eleştiriler yapıldığını belirtti. Erdoğan, acının istismar edildiğini söyleyerek, ''Herkes cibilliyetinin gereğini yapıyor'' dedi. Dünyanın bütün ülkelerinde bu tür kazaların olduğunu kaydeden Erdoğan, Türkiye'de daha önce yaşanan kazalarla ilgili bilgiler verdi. Erdoğan, ''Kimse acılar üzerinden oy avcılığına çıkmasın, istismara kalkışmasın'' diye konuştu. Erdoğan, daha yoğun tedbir ve denetimle kazaların minimize edileceğini kaydetti.
CHP kurultayına da değinen Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
''-Zihniyetin bir katre dahi değişmediği ortaya çıktı. Bu vesileyle iki tür medya türedi: Candaş medya, yoldaş medya. Çok yoğun mesai sarf ettiler. Medya egemenliği milletin egemenliği karşısında her zaman avucunu yalayacaktır. Medyanın nasıl alkış tuttuğunu gördük.
-CHP'de olan statükoculuğun popülizme kaymasından başka bir şey değildir. Tenekeyi istediğiniz kadar altın rengine boyayın teneke kalacaktır. 'Cek, cak'lı söylemlerin bir adım sonrası Kayseri'ye deniz getirme vaadidir.
-Yaşanan her olayda cilaların döküldüğünü göreceksiniz. Manşetle gelen manşetle gider. Bunu unutmayın. Sabah rüzgarıyla gelen akşam rüzgarıyla gider. Yelkenleri manşetlerle şişenler açık denize çıkınca alabora olurlar.''
Kendi partisinin kurultaya davet edilmemesini ''nezaketsizlik'' olarak niteleyen Erdoğan, ''Biz davet edilmediğimiz yere gitmeyiz. Davet edilen eve gideriz'' dedi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu tebrik için aramayacağını da söyledi.
Başbakan Erdoğan, bu akşam başlayacağı Güney Amerika gezisi hakkında da bilgi verdi.
''BUGÜN İŞÇİ DOSTUYMUŞ GİBİ İŞÇİYİ, EMEKÇİYİ, YOKSULU, EMEKLİYİ İSTİSMAR POLİTİKALARINA MALZEME EDENLERİN HEM ZİHNİYETLERİYLE HEM YAPTIKLARIYLA GEÇMİŞTE BU KESİMLERİ NASIL İNİM İNİM İNLETTİĞİNİ BENİM MİLLETİM UNUTMADI''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, (Zonguldak'taki grizu faciası) gibi acı hadiseler esnasında en son yapılacak şeyin; hesap sormak, yargısız infaz yapmak ve birilerini suçlu ilan etmek olacağını belirterek, ''Devlet ciddiyeti önce kazazedeleri kurtarmayı sonra yaraları telafi etmeyi sonra idari ve hukuki inceleme ve işlemi başlatmayı gerektirir'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmaya, İstanbul'un fethinin 557., Necip Fazıl Kısakürek'in de ölümünün 27. yıldönümüne değinerek başladı.
İstanbul'un fethiyle yeni bir çağın kapılarının aralandığını, karanlık bir çağın kapandığını ve aydınlık bir çağa geçiş olduğunu belirten Erdoğan, ''Fatih'in ve onun kahraman askerlerinin ve şehitlerimizin bu en büyük emanetine hakkıyla sahip çıktık ve çıkmaya da devam ediyoruz. Fethin 557. yıldönümü dolayısıyla Sultan Fatih'e bu toprakları bize vatan kılan tüm şehitlerimize, gazilerimize de minnet borcumuzu bir kez daha ifade ediyor, hepsinden Allah razı olsun, Allah rahmetini esirgemesin diyoruz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bugünün ayrıca Necip Fazıl Kısakürek'in ''hakka yürüyüşünün'' yıldönümü olduğunu hatırlatarak, ''Zaman gerçekten su gibi akıp gidiyor'' dedi. Tam 27 yıl önce 25 Mayıs günü nakış nakış işlediği mücadele dolu hayatını ''üstadın sahibine iade ettiğini'' anlatan Erdoğan, Kısakürek'in şiirinden dizeler okudu. Erdoğan'ın okuduğu Kısakürek şiiri şöyle:
''Gideriz, nur dolu izde gideriz/Taş bağırda sular dizde gideriz/Bir gün akşam olur biz de gideriz/Kalır dudaklarda şarkımız bizim...''
ZONGULDAK
Zonguldak'tan gelen haberin yürekleri dağladığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Milletimizi şüphesiz üzüntüye sevk etti. Grizu patlaması ve ardından meydana gelen göçük sonrasında 28 kardeşimizin cesedi çıkarıldı. 2 kardeşimizin bulunması için de çalışmalar aralıksız devam ediyor. Aramızdan ayrılan kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle yadediyor, bir kez daha ailelerinin, yakınlarının, ülkemizin ve milletimizin başı sağolsun diyorum.
Henüz olay sıcaklığını korurken, kazanın nedenleri tespit edilmeden değerli bakan arkadaşlarım, 'öncelikli gayemiz göçük altında kalan canlarımızı kurtarmaktır' diyerek, orada yoğun bir şekilde çalışırken birileri de insafsız eleştiri oklarını bize yağdırıyordu.
Böyle acı hadiseler esnasında en son yapılacak şey; hesap sormak, yargısız infaz yapmak, birilerini suçlu ilan etmektir. Devlet ciddiyeti önce kazazedeleri kurtarmayı sonra yaraları telafi etmeyi sonra idari ve hukuki inceleme ve işlemi başlatmayı gerektirir. İnsaniyetin gereği de önce suçlu aramak değil, önce insanları kurtarmaktır. Bu ortamda bizim sarf ettiğimiz sözler, acıları, sıkıntıları paylaşmaya, sabır ve sükuneti sağlamaya dönüktür. Bu tür kazaların madenciliğin kaderinde olduğuna dair sözlerim, işin tabiatı gereği bu tür sıkıntıların yaşanabildiğine dairdir. Ortada bir kusur, ihmal, yanlış varsa bunu örtmeye, küçümsemeye yönelik değildir. Nitekim olayla ilgili merciler her türlü incelemeyi, soruşturmayı en ince ayrıntısıyla yapmaktadırlar. Hukukun gereği neyse o yapılmaktadır. Bundan herkes emin olmalıdır.''
Ancak, her zaman yapıldığı gibi bir kez daha acının, elemin, kederin istismar edildiğine, siyasi propaganda malzemesine dönüştürülmek istendiğine şahit olduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, ''Herkes cibilliyetinin gereğini yapıyor, ondan hiç şüpheniz olmasın. Onlar bunu da yapmaya devam edecekler her zaman. Bir kez daha söylüyorum; ne Türkiye'de ne de dünyada ilk kez bir grizu faciası yaşanıyor. ABD'de, Çin'de, Rusya'da, Almanya'da daha son zamanlarda büyük kazalar yaşandı. Rusya'da iki hafta önce 9 Mayıs'ta art arda gelen grizu patlamalarında 50'den fazla işçi ve kurtarma ekibi hayatını kaybetti. Şu anda dahi 20'ye yakın işçinin cesedi bulunabilmiş değil'' diye konuştu.
KAZALARIN TARİHÇESİ
Erdoğan, konuşmasında Türkiye'de daha önce yaşanan grizu facialarından örnekler verdi. Bu örnekleri o dönemin iktidarını suçlamak için değil, işin kısa geçmişini ortaya koymak için vereceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''1990'de Amasya Merzifon'da 68 işçimizi kaybettik. 1992'de Zonguldak TTK Kozlu işletmesinde tam 263 işçimizi kaybettik. Taşeron yapmıyordu o işleri TTK... Bakın bunu söylüyorum. Ama bu ülkede aşırı uçlar, taşeron deyip, aman yarabbim, onda olduğu zaman işte buyur, TTK... İktidarda hangi partiler vardı? DYP-SHP hükümeti. Yani bugünün CHP'si o gün iktidardaydı. 1995'te Yozgat Sorgun'da 40 kişi hayatını kaybetti. Aynı şekilde iktidarda DY-SHP koalisyonu vardı. Yani bugünün CHP'si... 1999-2002 arasında 4 ayrı patlamada 54 işçimizi kaybettik. İktidarda DSP-MHP-ANAP koalisyonu vardı. O iktidarları eleştirmek için bunları söylemiyorum. Ama bazı gerçeklerin bilinmesi için söylüyorum. Kimse acılar üzerinden, ölen işçi kardeşlerimiz üzerinden oy avcılığına çıkmasın, istismara kalkışmasın.
Biz iktidara gelinceye kadar bu ülkede çalışma hayatının, endüstri ilişkilerinin nasıl içler acısı durum arz ettiğini hepiniz biliyorsunuz. Birçok kronik meseleye neşter vurduk. Zorunlu tasarruf gibi, konut edindirme yardımı gibi, asgari ücret, emekli maaşları, ekonomik sosyal konsey, sosyal güvenlik gibi on yıllardır konuşulan tartışılan ama çözüm üretilemeyen meselelere biz cesaretle çözüm ürettik. Bütün bu sorunlar, bizden önceki son 20 yılın, 30 yılın, 40 yılın birikmiş sorunlarıydı. Bu ülkede sorumsuzca, popülist politikalarla ihmal edilmiş ve adeta kördüğüm olmuş meselelere biz el attık.''
''Bugün işçi dostuymuş gibi işçiyi, emekçiyi, yoksulu, emekliyi istismar politikalarına malzeme edenlerin hem zihniyetleriyle hem yaptıklarıyla geçmişte bu kesimleri nasıl inim inim inlettiğini benim milletim unutmadı'' diyen Erdoğan, ''Ne dediler? 'O ne veriyorsa ben iki katını veriyorum' dediler. Bu zihniyeti biliyoruz değil mi? '5 katını veriyorum diyenler' çıktı ve kaşıkla verdiklerini kepçeyle söke söke aldıklarını benim milletim unutmadı. Merkez Bankasının acımazsızca karşılıksız para bastığını benim milletim unutmadı. Bu basılan paralar nereden çıkıyordu? Benim çitçimin, işçimin, memurumun cebindeki paranın modern şekilde çalınmasıydı'' şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara