Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Denizli faciasından ağır

G.Saray'a attığı golle F.Bahçe'nin son haftaya kadar şampiyonluğu kovalamasında büyük rol oynayan Selçuk Şahin, Trabzonspor maçını unutamıyor. ABD'deki Milli Takım kampında Zaman'ın sorularını yanıtlayan Selçuk, "G.Saray'ı iki kez yendik ama bu galibiyetler işe yaramadı. Çünkü son maçta her şeyi berbat ettik." dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-25 07:13:00

Denizli faciasından ağır
Süper Lig'in son haftasında Trabzonspor ile berabere kalarak şampiyonluğu Bursaspor'a kaptıran Fenerbahçe'de bir futbolcunun yaptığı el işareti maça damgasını vurmuştu. Şükrü Saracoğlu'nda nereden geldiği anlaşılmayan yanlış bilgi nedeniyle Bursaspor-Beşiktaş karşılaşmasının 2-2 bittiği anons edilmişti. Bu esnada Fenerbahçe-Trabzonspor mücadelesi de 1-1 devam ediyor ve Sarı-Lacivertliler sonuç değişmediği takdirde 18. kez ligin zirvesine çıkıyordu. O tarihî anonsu duyan Fenerbahçe ise aniden geri çekildi. Hakemin son düdüğüyle birlikte şampiyonluk kutlamalarına başlandı. Ancak durum geç de olsa öğrenilince sevinç tablosu yerini büyük bir çöküşe bıraktı. Söz konusu maçın kritik anlarında yedek kulübesinden fırlayarak takım arkadaşlarına Bursa-Beşiktaş karşılaşmasının 2-2 noktalandığını el işaretleriyle anlatmaya çalışan Fenerbahçeli Selçuk Şahin, suskunluğunu nihayet bozdu. Sarı-Lacivertli formayla özellikle son 2-3 ayda başarılı performans gösteren ve A Milli Takım kadrosuna seçilen tecrübeli oyuncu, Ay Yıldızlı ekibimizin Amerika'da süren hazırlık kampında o unutulmaz günde yaşadıklarını sadece Zaman okurlarıyla paylaştı.

Şampiyonluğu kaybettiğiniz karşılaşma sonunda neler hissettin?

29 yaşımdayım. Trabzonspor maçı futbol hayatımın en kötü günlerinden biriydi diyemiyorum çünkü en kötü günüydü. 2006'da Denizli faciasını da yaşamış bir futbolcu olarak söylüyorum ki bu çok başkaydı. Hâlâ şampiyonluğu böyle kaybetmiş olmanın üzüntüsünü üzerimden atabilmiş değilim.

Bazen Fenerbahçeli taraftarlar 'Galatasaray'ı yenelim, şampiyon olmayalım' derler. Galiba böyle bir olay gerçekleşti. İki derbiyi de kazanmanıza rağmen şampiyonluk gelmedi.

Galatasaray maçında ve diğer pek çok kritik maçta gelip geldik ama bu bizim hiçbir işimize yaramadı. Açıkçası Trabzonspor önünde her şeyi berbat ettik. Şampiyon yerine 2. olduk. Fenerbahçe 2. olacak bir takım değil.

F.Bahçe bu sıkıntılı durumdan nasıl kurtulabilir?

Öncelikle geçtiğimiz sezonu bir an önce unutmalıyız. Seneye mücadele ettiğimiz kulvarlarda hedefimiz tüm kupaları almak olmalı. Ancak belki o bile taraftarın üzüntüsünü telafi etmeyebilir.

Son dönemde Fenerbahçe'de ilk 11'in değişmez ismi olmuştun ve Milli Takım'a da seçildin. Bu yükselişin sırrı nedir?

Şans buldum ve görev aldığım maçlarda iyi oynadığımı düşünüyorum. Sonuçta Milli Takım'a da seçildim. Tek ihtiyacım olan şey güven verilmesi. Sahaya çıktığımda o güveni hissedersem çok daha iyi şeyler yapabilirim. Özellikle ikinci yarıda Galatasaray'ı deplasmanda yenmemiz ve bu maçta yine golü benim atmam herkes tarafından bana güven duyulmasını sağladı. Oynadıkça da üzerine ekledim.

Derbilere özel bir motivasyon yöntemin var mı?

Aslında Fenerbahçe'de oynayan birinin derbilerde ekstra motivasyona ihtiyacı yok. Çocukluğumdan beri Fenerbahçe taraftarı olduğum için taraftarın beklentilerini çok iyi biliyorum. İyi atmosferde istediklerimi belki daha iyi yerine getiriyorum. Bizim seyirci anlamında müthiş bir stadımız var. Taraftarımız çok ateşli. Benim için bu durum itici güç oluyor.

Sürekli oynadığın mevkiye transfer yapılıyor. Bundan etkileniyor musun?

7 senedir buradayım. Çok oyuncular geldi geçti Fenerbahçe'den. Geçen sezon İspanyol hoca Aragones döneminde takım olarak kötüydük. Ama ben 25-30 maçta forma giydim ve vasatın üzerine çıktığıma inanıyorum. Derbilerde de etkiliydim. Sezon başlarken yeni transferler yapıldı. Ben hep şans bekledim. Futbolu çok seviyorum. Başka iş de elimden gelmez. Karakterimde pes etmek yok. Her zaman kendimi hazır tutmaya çalışıyorum. Çok büyük bir camiada oynuyorum. Kadrodaki oyuncuların hemen hepsi üst düzeyde ve her zaman oynayabilecek kapasitede. Forma şansı bazen çok zor geliyor. Sonuçta 11 kişi sahaya çıkıyor. Kimi zaman hak ettiğiniz halde formayı alamıyorsunuz. Fakat çalışan eninde sonunda kazanıyor.

Türk futbolcular neden Xavi, İniesta gibi üst düzeye çıkamıyor?

Bu isimler dünyadaki en iyiler arasında yer alıyor. Bize göre en büyük artıları iyi bir altyapıdan yetişmiş olmaları. Özgüvenleri de yüksek. Hata yapma korkuları yok ve çok yetenekliler.

Hata yapma korkusu oyuncuları etkiler mi?

Bir futbolcu hata yapma korkusu taşırsa performansı yüzde 70 oranında düşer. Başarısızlığın en büyük nedenlerinden biridir. Tersi durumda etraftan aldığınız güven ise kendinizin bile inanamayacağı işler yapmanızı sağlayabilir.

Yedek kaldığın dönemlerde Fenerbahçe'den ayrılmayı düşündün mü?

Fenerbahçe'de çok mutluyum. 3 yıllık kontratım var. Şartlar ne gösterir bilemem, ama sözleşmem dolana kadar kalmak istiyorum. Kulüp açısından da sıkıntı olmazsa ayrılmam.

Milli Takım'a dönecek olursak, Hiddink'li günler nasıl geçiyor?

Yeni bir dönem başladı. Hocanın bizi tanıması açısından önemli bir kamp oluyor. Yorucu bir sezondan sonra çok uzak bir yere geldik. Burada şartlar, ortam çok iyi. 2-1 kazandığımız Çek Cumhuriyeti maçı bize büyük moral oldu. Türkiye'nin neler yapabileceğini az da olsa gösterdik. Fakat daha üst seviyede maçlar çıkarabiliriz. Tabii bunlar sadece bir hazırlık maçı. Şu an her şey yolunda. Hiddink'in isteklerini zamanla daha iyi anlayacağız. Tek amacımız 2012 Avrupa Şampiyonası'na gitmek. 2010 Dünya Kupası'na katılamayarak ülkemize büyük üzüntüler yaşattık. 2012 için daha çok zaman olsa bile işi şimdiden sıkı tutmalıyız.

Haber Ara