Dolar

34,8959

Euro

36,5882

Altın

3.011,31

Bist

10.058,63

'Nihat'ı ben de beğenmiyorum'

Milli Takım'ın ABD kampında siyah-beyazlı takımdaki ilk yılını değerlendiren tecrübeli oyuncu, “İspanya’da böyleydi, Türkiye’de böyle muhabbetleri beni sıkmaya başladı. Ama gelecek yıl farklı olacak” dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-24 10:57:00

'Nihat'ı ben de beğenmiyorum'
Geçtiğimiz sezon başında sekiz yıllık İspanya macerasına nokta koyarak tekrar yuvası Beşiktaş’a döndü... Ne var ki işler hiç de istediği gibi gitmedi... Hem sakatlıklarla boğuştu, hem de rakipleriyle...

Sürekli eleştirildi, özel yaşamı, aldığı araba bile gündeme geldi. O bu eleştirilere, “Meyva veren ağaç taşlanır” felsefesinden baktı, asla işine küsmedi, kimseye kin tutmadı, forma şansı bulduğu anlarda gö revini dört - dörtlük olmasa da yapmaya çalıştı.

Üzüntülerle, hayal kırıklıkları ile geçen süreç için “Elbette eleştirileceğim, bu çok doğal... Çünkü benden beklentiler büyük. Ama özel hayatım işin içine sokulursa, o zaman isyan ediyorum, isyanımda da haklıyım” diyor ve hemen arkasında da bir itirafta bulunuyor;

“Kolay değil, genç yaşımda İspanya’ya gittim, sekiz sene orada kaldım... Yeniden Türkiye’ye döndüm, buraya yeniden alışmak bir hayli zamanımı aldı... Bu konuda müthiş sıkıntılar çektim, ama asla yılmadım. Yavaş yavaş alışmaya başladım.”

Evet Nihat Kahveci’yi bu söyleşiye ikna etmek için çok uğraştık... Çünkü karşı çıkıyordu;

“Konuşuyorum, konuşmadıklarım yazılıyor... Konuşmadığım zaman da insanlar tavır alıyorlar” diye...

ABD kampında milli oyuncu ile masaya oturduk ve son bir yıllık Türkiye macerasını noktasına virgülüne dokunmadan kaleme aldık...

“Şunu açık yüreklilikle söylemeliyim... 2008’de Avrupa Şampiyonası’nda yaşadığım sakatlık beni çok etkiledi... O sezon Villarreal’de istediğim performansı bir türlü yakalayamadım. Tam bir yıl top oynayamadım... Ancak İspanya’da övünülecek işler yaptım. İnsanlar hala attığım golleri sayıyorlar. Bu elbette güzel ama artık İspanya geride kaldı... Ben Beşiktaşlı Nihat oldum. İspanya’da böyleydi, Türkiye’de böyle muhabbetleri beni sıkmaya başladı.”

Mazeret üretmem

Nihat hiçbir zaman mazeret üretmediğini ve üretmeyeceğini de belirterek, “Mazeretlerin arkasına sığınmak benim kitabımda yok. Ama sekiz yıl İspanya’da top oynamak kolay değil, az bir zaman hiç değil. Her ne kadar Beşiktaş‘ta üç yıl top oynadıysam da, - ki keyif veren bir üç yıldı - her ne kadar Türkiye’de doğup büyüsem de, burada yıldızlaşsam da bende iz bırakan yıllar İspanya’da geçti. Birden Türkiye’ye geldim, ardından askere gittim... Düzgün bir antrenman, yani ön çalışma dönemi geçiremedim. Tüm olumsuzluklara rağmen hemen sahaya çıktım, takımım için mücadele ettim” diye konuştu.

Futbol kültürü farklı bir ülkeden geldiğini kaydeden milli oyuncu, “Oynadığım takımlarda asla böyle büyük bir baskı söz konusu değildi. Beklenti var mıydı, elbette vardı. Birazcık kendime de suç buluyorum. Adapte olmak için belki elimden gelenleri yapmadım. Mesela arkadaşlarımla iyi kaynaşamadım. Geldim yeniden bir düzen kurmam gerekiyordu. Benim aldığım evde ailem yaşıyordu... Bir süre otelde kaldım... Yabancı gibi hissettim kendimi, bunu da inkar edemem”?dedi.

Nihat sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hayatınızda bir şeyler yaşayınca, toplum içinde atacağınız adımlara dikkat etmek zorunda kalıyorsunuz. Herkesten o sıcaklığı göremiyorsunuz, bakış açıları değişiyor. Kime güveneceğimi, kime güvenmeyeceğimi seçmeye çalıştım. Bu da doğru bir felsefedir. Bunun için bile zamana ihtiyaç vardır. Nihat’ın alışması bazılarının dediği gibi bir sene sürmedi. Devre arasında bu alışma sürecini aştım ve her şeyini Beşiktaş’a veren bir Nihat oldum. Elinden geleni yapan bir Nihat çıktı ortaya.”

Çok iyi bir devre arası kampı geçirmesine rağmen sakatlıkların peşini bırakmadığına dikkat çeken yıldız oyuncu, “Bu durum beni olumsuz etkiledi. Ancak son maçlarda şans buldum. Artık eskiye dönüş yapan ve bu sinyalleri veren bir Nihat vardı son haftalarda... Belki biraz geç oldu, ama oldu. Seneye bundan daha iyi olacağım kesin. Gerçek Nihat’ı görecekler, bir sakatlık olmadığı takdirde. Tribünlerin de bana bu sonsuz desteği Nihat Kahveci’nin yeniden doğuşunu birlikte getirecektir. Bundan asla kimsenin kuşkusu olmasın” ifadelerini kullandı.

Nihat, “İyi ki sekiz sene İspanya’da oynamışım. Gerçekten bunun saygısını, sabrını görüyorum. Hem taraftarlar, hem yöneticiler, bu sabrı bana gösterdiler. Teknik kadro olsun, arkadaşlarım olsun, basın olsun.. Basında da bazı eleştiriler vardı... Özel yaşamıma, karakterime kadar eleştiriler oldu. Bu beni yıldırmadı. Ama ortada bir Nihat Kahveci duruşu vardı, o duruş beni ayakta tutuyor, kolay kolay yıkılmaz Nihat Kahveci” yorumunu da yaptı.

Dün yok, bugün var

“Futbolda bugün var, dün yok” diyen Nihat, “Bu gerçeği bilerek yaşıyorum. Nihat Kahveci’nin fotoğrafına baktığım zaman geçtiğimiz sezonun yeterli olmadığını görüyorum. Nihat’ı ben de beğenmiyorum... Alıştım ama biraz geç oldu. Her futbolcunun kötü dönemi oluyor. Nihat Kahveci o döneme denk geldi. Ürkeklik yok, ama ağır sakatlıklar yaşadı Nihat Kahveci. Benim vücudumda beş ameliyat yeri var. Bu sakatlıkları ve bu ameliyatları geçirip, futbola dönemeyen yüzlerce futbolcu sayabiliriz. Zorlukları severim, bunları aşmak benim yaşam biçimim, felsefemdir. Öyle kolay kolay pes edip, kaçmam, tam tersi başarmak için üzerine üzerine giderim” ifadelerini kullandı.

Zorla para almadım

“Bana ne kimse zorla para ödedi, ne de ben kimseden zorla para aldım. Başkanla oturduk, anlaştık.

Eleştirseler de, yerden yere vursalar da ben Beşiktaşlı Nihat’ım... Burada bir paragraf açmak isterim. Gerçekten Beşiktaş taraftarından, arada bir yanlış sesler çıkacaktır, buna da saygı duyuyorum, ama çoğunlukla müthiş destek gördüm. Bana sahip çıkanlar fazlaydı. Onlara minnettarım.”

En büyük zenginlik

“Nihat bir gün gidecek... Ama gittiğinde “Nihat diye bir futbolcu vardı. İyi adamdı, iyi futbolcuydu” denilirse, işte bu dünyanın en büyük zenginliğidir. Taraftarımız çok iyi bir sınav verdi bu sezon... Kupayı kaçırdık, ligi kaçırdık, buna karşın mutluydular. Niye? Takımın mücadele ettiğini biliyorlardı.”

Ben bile şaşırdım

“Kötü kadromuz yok, tam tersi aynı kadro, yani iki kupa kazanmış bir kadro var... Bugünkü başarısız sezonun temelinde kötü başlangıç yatıyor. Başlangıç kötü oldu mu, sonu da kötü geliyor... Amerika kampı iyi geçiyor. Benim için de çok iyi oldu açıkcası. Otuz kişiyiz, bugün on birde sahaya çıkan bir Nihat var. Bu da bana müthiş güven duygusu aşılıyor. Bu sezon inanılmaz goller kaçırdım. Ben bile şaşırıyorum, kendime yakıştıramıyorum.”

“Milli Takım’a geldiğimde bile bana hocalarım İspanya’dan daha çok koşuyorsun diyorlar. Ancak İstanbul’da sürekli az koştuğum konusunda eleştiriler aldım. Tam tersi Nihat koşuyordu, Nihat mücadele ediyordu, Nihat Beşiktaş’ın başarısı için ter döküyordu, Nihat pozisyona giriyordu, ama kaçırıyordu. İş burada patlıyor.”

“Aldığım parayı eğer performansla kıyaslarsanız, herkes rahatsız olur. Geçmişte ilk on birde oynarken de alamadığımız paralar vardı. Keşke o zaman da “Oynuyor, ama para alamıyor” diye yazsalardı. Aldığım para değil, bakış açısı Nihat Kahveci’yi rahatsız ediyor. İsterdim ki, biz alt yapıdan çıkıp bedava oynarken, bazılarına milyonlarca para verilirken, bizim bedava oynadığımızı yazsalardı.”

“Yaşantımla ilgili yazı yazılmasını sevmiyorum... Benim eşimi kaç kişi tanır, benim çocuğumu kim bilir? Ailemle tek bir fotoğrafım yok... Nihat’ın sahadaki işine baksınlar... Beni ne diskoda görürler, ne de başka bir yerde... Yaşamını ailesine ve futbola adamış bir Nihat var. Türkiye’de Beşiktaş’tan başka takımda oynamam... Üç yıl daha sözleşmem var.”

Milliyet
SON VİDEO HABER

Annenin uyuşturucu isyanı: 'Oğlumu kurtarın, artık kafayı yedim!'

Haber Ara