" AB ile zorlu bir süreç bizi bekliyor "
İzlanda'yı derinden sarsan ekonomik kriz sonrası kurulan yeni hükümette Ekonomi Bakanı olarak görev alan Steingrimur J. Sigfusson, Cihan'a özel açıklamalarda bulundu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-23 12:19:00
Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Sigfusson, AB ile başlayacak olan müzakerelerin çok zorlu geçeceğine dikkat çekerek, bu konunun çok tartışmalı ve hassas bir konu olduğunu dile getirdi. Özellikle balıkçılık, enerji ve tarım gibi konularda halkın çok hassas olduğuna vurgu yapan İzlanda Ekonomi Bakanı, "Müzakerelerde bu konuların nasıl sonuçlanacağı, halkın referandumda kullanacağı oyun rengini belli edecek." diyerek bu konuda İzlandalıların duyduğu endişelere dikkat çekti. Yapılan anketlerin AB karşıtlığının güç kazandığı yönünde olduğunu ve AB üyeliği için halkın desteğinin her geçen gün gittikçe azaldığını da sözlerine ekleyen Sigfusson, şunları söyledi: "Bunun birçok nedeni var. Euro'nun değer kaybetmesi, başta Yunanistan olmak üzere mevcut üye ülkelerden bazılarının ekonomik olarak zor günler geçiriyor olması, Hollanda ve Britanya ile yaşadığımız borç krizi gibi sebepler Sonuç olarak müzakereler zorlu geçecek. Bekleyip göreceğiz sonucun ne olacağını. İzlandalı halkımız da bu müzakere sonuçları doğrultusunda son olarak referandumda oylama yaparak ne düşündüğünü sandığa yansıtmış olacak."
İZLANDA BATMIYOR
Ülkenin ekonomik göstergelerinin 'İzlanda batıyor' şeklinde koparılan yaygaraları kesinlikle yalanladığını söyleyen İzlandalı politikacı, "Bütçe açığımız olmasına rağmen, bu değer korkulacak seviyede değil. Her şey kontrol altında. Öte yandan IMF ile görüşmelerimiz devam ediyor. Onların da desteğiyle daha güvenli bir ekonomiye sahip olacağız." dedi.
Bankacılık krizi yaşayan ülkelerin tecrübelerinden yararlandıklarını ve bu konuda uluslararası tecrübeye sahip danışmanlar tuttuklarını belirten Sigfusson, şöyle devam etti: "Bu danışmanlar aracılığıyla diğer ülkelerin sistemlerini inceleyip değerlendirme şansımız oldu. Dayanıklı ve sağlıklı bir bankacılık sistemi oluşturmaya çalışıyoruz. Yeni bankalar kurduk ve bu bankaları İzlanda ekonomik çapına göre bütçelendirdik. Riski azaltmak için de birçok önlem aldık. Aynı şeylerin tekrarlanmasını istemiyoruz artık."
Yunanistan'daki krizin İzlanda'dakine göre çok daha derin olduğunu iddia eden Ekonomi Bakanı, iki ülke arasındaki en büyük farkın kendilerinin 'tam sosyal devlet garantisine' sahip olması şeklinde açıklıyor. Sigfusson, "Bu sebepten dolayı kendimizi çok şanslı görüyoruz. Devlet maaş garantisi konusunda Hollanda ve İsviçre ile birlikte dünyada en iyi durumda olan ülkeyiz" dedi. Bakan ayrıca birçok enerji kaynakları olduğuna dikkat çekerek Yunanistan ile farklı pozisyonlarda olduklarını ileri sürdü.
Türkiye ile de diğer Avrupa ülkeleri gibi birçok konuda iyi ilişki içinde olduklarını ve her konuda işbirliğine açık olduklarını kaydeden İzlandalı siyasetçi, Türkiye'nin İzlandalıların tatil için tercih ettiği yerlerin başında geldiğini belirterek bunun iki ülke arasında kültür köprüleri kurduğunu aktardı.
İZLANDA'DA HAYAT NORMAL AKIŞINDA SÜRÜYOR
Özellikle ekonomik kriz sonrası 'gençler ülkeyi terk ediyor', 'ülke satılığa çıkarıldı' gibi haberler gündeme gelen İzlanda'da hayat normal akışında sürüyor. Krizle birlikte gelirleri azalsa da halk gelecekten umutlu. 20'li yaşlardaki birçok genç, 'Hayata başka bir ülkede devam etmek ister misiniz?' sorusuna "Hayır, bizim vatanımız burası ve burayı terk etmeyi kesinlikle düşünmüyoruz; İzlanda dünyanın en güzel ülkesi." diyor.
Kriz sonrası birçok kişi işini kaybetmiş. Bu durum İzlandalıları çok fazla etkilememiş çünkü ülkede herkes sosyal devlet garantisi altında. İşini kaybedenler genelde üniversitelerde eğitimlerine devam etmeyi tercih ediyor. Bunun sebebi ise, üniversitede okurken de karşılıksız iyi bir burs alınabilmesi. Böylelikle, insanlar işsizlik döneminde boş gezmek yerine eğitim düzeylerini arttırmış oluyor. Ülkedeki dört üniversitenin de kontenjanlarının yüzde yüz dolu olduğu belirtiliyor.
İzlanda'da hediyelik eşya satan esnaf ise krizin ardından işlerinin açıldığını belirtiyor. Para biriminin değerinin azalması nedeniyle ülkeye gelen turistler daha fazla alışveriş yapmaya başlamış.
Kriz öncesi yapılan birçok lüks bina ve iş yeri boş bir şekilde kiracı veya sahiplerini bekliyor. Peşin para ile gayrimenkul almak isteyenler eskisinin yarı fiyatına mülk sahibi olabiliyor. Diğer yandan, kriz öncesi çok rahatlıkla alınabilen ev kredileri için ise şimdi birçok ağır şartları yerine getirmek gerekiyor.
(CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara