İstanbul'da çeşmelerden sanat akıyor

İstanbul'un tarihî çeşmelerindeki bezemeler, tezhip, minyatür, ebru ve hat sanatçıları tarafından yeniden yorumlandı. 'Bezemeleri ve Minyatürleri ile Osmanlı Çeşmeleri' sergisinde, 40 sanatçının, çeşme ve sebillerin süslemelerini tespit ederek meydana getirdiği eserler, 'hayat kaynağı su' etrafında şekillenen kültüre kapı aralıyor.

"Susayana su içirmekte büyük ecir vardır." müjdesi, suyu ihtiyacı olanlara ulaştırmayı gelenek; çeşme, sebil, şadırvan gibi su ile alâkalı mimari öğeleri ise birer sanat eseri haline getirmiştir. Gerektiğinde altın keseleri yan yana dizilmiş; dağlar, tepeler aşılarak getirilen billur sular dantel gibi işlenmiş mermer çeşmelerin lülelerinden oluk oluk akıtılmıştır. Şairler kelimeleriyle, hattatlar kalemleriyle, taş ustaları çekiçleriyle iştirak etmişlerdir bu güzellik yarışına. Gel zaman git zaman 'Su gibi aziz ol' duası yetmez oldu suyu dağıtanlara. Sular pet şişelere girip ücrete tabi oldu, güzelim çeşmeler kör kazmanın gadrine uğradı. "Bezemeleri ve Minyatürleri ile Osmanlı Çeşmeleri" sergisi, su etrafında gelişen kültürü tarihin sayfalarından çıkarıp sanatın diliyle anlatıyor günümüz insanına.

Dolmabahçe Sarayı'nda dün açılan "Bezemeleri ve Minyatürleri ile Osmanlı Çeşmeleri" sergisinde, Yıldız Sarayı girişindeki çeşmeden Tarabya'daki Bezm-i Alem Valide Sultan Çeşmesi'ne, oradan Tophane Çeşmesi'ne İstanbul'un dört bir yanını mekan tutmuş tarihî çeşmelerin süsleme ve bezemeleri yeniden yorumlanıyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı geleneksel sanatsal yönetmenliği ve İstanbul Üniversitesi Cerahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı işbirliği ile hayata geçirilen sergide 40 sanatçının elinden çıkmış 340 eser yer alıyor. İstanbul'da bulunan yüzü aşkın çeşme ve sebilin mermere nakşedilmiş bezemeleri bu kez tezhip, minyatür, ebru ve hat sanatçılarının yorumlarıyla yeni bir kimliğe bürünüyor.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Geleneksel Sanatlar Yönetmeni Ömer Faruk Şerifoğlu ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nil Sarı'nın ev sahipliğinde gerçekleşen açılışta konuşan Nil Sarı, projenin iki yılda tamamlandığını belirterek, "Su medeniyetini, İstanbul'un tarihî çeşmelerinin süslemelerini korumak, tanıtmak ve tarihî mirasımızı gelecek nesillerimize aktarmak amacıyla sanatçılarımız özveri ile çalıştı." dedi. Sergide eserleri bulunan Suna Selma Koçal da projenin oluşum aşamasında İstanbul çeşmelerinin fotoğraflarının çekildiği ve oluşturulan arşivin sanatçılar tarafından paylaşılmasıyla eserlerin meydana geldiği bilgisini verdi. Alev Niğdeli, Ayşe Yeşilkaya, Berrin Demircioğlu, Berrin Gayhan, Berrin Karakaş, Bilgi Erman gibi sanatçıların eserlerini bir araya getiren "Bezemeleri ve Minyatürleri ile Osmanlı Çeşmeleri" sergisi, Dolmabahçe Sarayı Camlı Köşk'te 9 Haziran'a kadar, pazartesi ve perşembe günleri hariç her gün ücretsiz ziyaret edilebilir.

Kaynak: Zaman