Koskoca bir 'Kardeş' dünya
Ağzından hiç düşürmediği "Bizim kardeşlerimiz" kelimesinin içine sığdırdığı koskoca bir dünya...
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-21 12:34:00
Bir sevda, bir aşk, bir mücadele, bir gönül adamı, tek başına ümmet, tek başına mücahid, tek başına "Müslüman nasıl olunur?.." sorusunun cevabını veren bir insan, gençlerin abisi, büyüklerin kardeşi, yetimlerin kimsesi, şehit ailelerinin tesellisi, ümmetin gariplerinin limanı, gönlünde bir dünya coğrafyası taşıyan, derdi İslam, derdi Müslüman, derdi iman mücadelesi olan can bir dostun arkasından söylenebilecek tüm kelimelerin, kurulacak tüm cümlelerin yetersiz kalacağının, farkında bir ruh haliyle...
Nangahar'da, Celalabad'da, Laghman'da, Kunduz'da, Kandahar'da, Herat'da, Takhar'da, Keşmir'de, Bosna'da, Srebrenitza'da, Makedonya'da, Çeçenistan'da, Filistin'de, Fransa'da, Avusturya'da, Almanya'da...
Nerede olduğunu tahmin edemeyeceğiniz ama nerede bir Müslüman varsa oradaki Müslüman kardeşlerinin yanında bir yiğit, bir vefalı insan...
Mütevaziliğiyle, sizi kendisine gıpta ettiren, bir an bile kaybetmediği coşku ve heyecanıyla sürekli ümmet için ne yapabilirim sorusunun cevabının peşinde bir adanmışlık...
Ağzından hiç düşürmediği "Bizim kardeşlerimiz" kelimesinin içine sığdırdığı koskoca bir dünya...
Dünyanın kirletemediği, kardeşinin derdiyle dertlenmenin ne demek olduğunu, yaşayarak gösteren bir koca yürek...
Daha önce gazi olarak kanını akıttığı İslam topraklarında, bırakılmış bir can...
Tekinerleri, Bilalleri, Ahmet Şah Mesutları ve daha nice şehidleri bağrına basan koca Afganistan, Hindikuş Dağlarının tepelerinde bir canımızı daha misafir ediyor...
Zaten bu dervişe, bu gezgine, bu seyyaha, bu cana, bu samimiyete, ihlasa, Allah (c.c) istediğini vermez mi?..
Onunla halleşenler, dertleşenler, yarenlik edenler bilirler ki, onun tek meselesi, işi gücü, hayatı İslam için taş üzerine taş koymayla, Müslüman bir kardeşinin sıkıntısını hafifletmeyle, ya da kardeşlerine bitmeyen bir heyecanla bilgi, birikimini aktarmaktan başka bir şey değildi...
Mazlumları severdi... Muhacirleri severdi... Müslümanları severdi...Mütevaziliği severdi...
Tüm ruhuyla, kardeşlerinin yüreklerini tavaf ederdi...
Hüzün bize düşen... Hâzân mevsimi olmalı şu yaşadığımız zaman dilimi...
Kardeşlerimiz, canlarımız yakarak içimizi, biraz daha yalnızlığımıza yalnızlık katıyorlar..
İmanlarına, iyiliklerine, mücadelelerine, güzelliklerine, hayırlı bir yol üzere yaşayıp, o yol üzere ömürlerini tükettiklerine şahidiz...
Doğdukları an boyunlarına asılan takdire, yaşamlarının her anında layık olmak için mücadele ettiklerine, şehadet şehadet diye nefes alıp verdiklerine şahidiz…
“Bizim Ağabeylerimiz” “Bizim Kardeşlerimiz” olmanın gururunu, onurunu bize yaşattılar.
Yaşadıkları gibi öldüler…
Allah şehadetlerini kabul etsin. Şefaatlerine nail eylesin.
Bizlere de onlar gibi, güzel sonlar nasip etsin…
*Gazeteci-Yazar
SON VİDEO HABER
Haber Ara