Hasta adam Avrupa
Forum İstanbul seminerlerinin ilk gününe, Avrupa Birliği ülkelerinin yaşadığı kriz damgasını vurdu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-21 08:20:00
HARCAMALAR AZALACAK
“Yeni bir global hikaye var mı, olacak mı, olmalı mı?” temalı seminerlerde söz alan bankacıların AB ve para birimi euro ile ilgili karamsarlığı dikkat çekti. BNP Baribas’ın Başekonomisti Paul Mortimer - Lee, Avrupa’nın krizden çok yavaş çıkacağını kaydederken, “Merkez Bankası Başkanı Trichet, euronun durumu ile AB’deki sıkıntıyı, ABD’de batan Lehman Brother’s’a bile benzetti” yorumunu yaptı. ”AB’de deflasyon tehlikeli hale geldi” diyen Lee, “AB yaşlanıyor. Krizden çok yavaş çıkacak. Yüzümüzü doğuya, gelişmekte olan pazarlara çevirmeliyiz” dedi.
BANKACILAR RAHATLATTI
APCO Worldwide Yönetici Direktöre Darren Murphy, dünyada krizle birlikte finansal sektöre güvenin sekteye uğradığına dikkat çekerken, ortak çözümler için küresel toplumun çok daha etkin kurumsal yapılanmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Murphy, özellikle dünyanın bazı ülkelerinde savunma harcamalarının azaltılacağına dikkat çekerken, “Yeni global hikaye, daha barışçıl ve savaşsız olabilir” dedi. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Şekerbank Başkanı Dr. Hasan Basri Göktan, Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt ve Ergo Türkiye CEO’su Akın Kozanoğlu’nun söz aldığı oturumda yenin finansal düzen ve regülasyonlar ele alındı. Oturum Moderatörü, Bankalar Birliği Başkan Vekili ve TEB’in CEO’su Varol Ciliv, bir kulis verdi. Krizle birlikte finansal piyasalar üzerindeki denetim ve müdahalelerin yoğunlaştığına dikkat çeken Ciliv, “Bizlerin de endişesi vardı. Neyse ki, Bakan Babacan, hepimizi rahatlattı” dedi.
Ateş, artık zenginlik ve gücün doğuya geçtiğini, HSBC’nin merkezini Çin’e taşıdığını, bunu küresel firmaların izleyeceğini, 15 milyonla en çok otomobilin de bu ülkede satıldığını söyledi. Akkurt ise krizin ardından yaşananları yeni bir Rönesans olarak nitelerken, “Güneş artık Doğu’dan doğuyor. Ekonomik değişimler, yeni siyasi gelişmelere neden olacak” diye konuştu. Forum İstanbul seminerlerinin ilk gününe, Avrupa Birliği ülkelerinin yaşadığı kriz damgasını vurdu. Yerli ve yabancı konuşmacılar, Avrupa’yı “hasta adam” ilan ederken, krizden çok yavaş çıkacağı tahmini yaptılar
TiM DARALMA BEKLiYOR
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Yunanistan kaynaklı krizden d ünyanın etkilendiğini dile getirerek, euronun dolar karşısında 1,20’lere gerilediğini kaydetti.
İHRACATIN % 48’İ EURO
Büyükekşi, Avrupa’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “İthalatımızın yüzde 70’ini dolar ile yapıyoruz. Ancak ihracatımızın yüzde 48’ini euro ile gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla euroda yaşanan gerileme ihracatımız üzerinde olumsuz etki yapabilir. Yaptığımız ihracatçı eğilim anketinde ihracatçıların yüzde 60’ı ‘düşük kur riskinden korunmak için bir şey yapmadığını’ söyledi. Yine Avrupa ülkelerinin sıkı bir kemer sıkma politikası gütmeleri, ekonomilerini daraltıcı bir etki yapacaktır. Bu da ihracatımız için önemli bir pazarın daralması anlamına gelebilir.”
FiNANS MERKEZiMiZE iLGi ŞiMDiDEN BAŞLADI
Forum İstanbul’a katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa’daki krize ilişkin çarpıcı yorumlar yaparken, Türkiye ile ilgili olarak vergiden İstanbul Finans Merkezi projesine kadar geniş bir yelpazade konuştu.
TRICHET YAŞLANDI
** Avrupa Merkez Bankası, Türkiye’nin 2001 krizi öncesindeki uygulamalara benzer para basmaya başladı.
** Bakıyorsunuz sayın Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet, son bir yılda neredeyse 10 yıl yaşlandı.
** Kolay değil, yıllardır bazı ilkeleri savunacaksınız, ondan sonra meslek hayatınız boyunca doğru diye savunduğunuz ve yaptığınız ne var ne yoksa o yaştan sonra bir yılda tam tersini yapacaksınız.
RİSKLER SÜRÜYOR
** Para politikaları işin önemli bir ayağı, ama tek bir ayağı değil. Bunun hemen yanında kuvvetli bir maliye politikası ayağı yoksa, yapısal reformlarla ilgili ciddi bir program yoksa bunu sürdürmek mümkün değil. İşte Euro Para Birliği’nin de en önemli eksiği buydu.
** Dünya ekonomisi her ne kadar bir toparlama trendine girdiyse de, yine de bu toparlanmanın, içinde riskler barındıran bir toparlanma olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum.
** Bugün itibariyle gelinen noktada problem, gelişmiş ülkelerin çok yüksek kamu borç stoku ile karşı karşıya olmaları.
VERGİ ARTIŞI YOK
Kamu dengelerinde sorun olmadığı için vergi artışına gitme zorunluluğumuz yok, fırsat buldukça indirimler bile yapabileceğiz bu da İstanbul’un finans merkezi olmasında etkili olacak.
** istanbul’un dünyanın ilk 10 finans merkezinden biri olma potansiyeli var. Kurumlar vergisi, gelir vergisi, bankacılıkla ilgili vergiler, tüm bu vergi alanlarında da İstanbul, pek çok etraftaki alternatife göre daha önemli avantajlar sunacak. Şimdiden Londra’daki kuruluşlar geliyor.
** Hedefimiz, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girmek. Uluslararası kuruluşlar da analiz yapıyorlar ve şöyle 15-20 sene sonra bugünün Almanya’sı neyse ekonomik güç olarak Türkiye’yi de o noktaya yakın bir pozisyonda görmek artık hayal değil.
SON VİDEO HABER
Haber Ara