Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Akdeniz'de 'Kıbrıs' çıkmazı

18 Nisan’da, Türk idaresindeki Kuzey Kıbrıs’ta Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi Kıbrıs’ın durumunun çözüme kavuşturulmasını zora sokuyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-21 10:31:00

Akdeniz'de 'Kıbrıs' çıkmazı
Gerek Kıbrıs’ın birleşmesi ve gerekse de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılması umutları darbe aldı. Sebep, 18 Nisan’da, Türk idaresindeki Kuzey Kıbrıs’ta Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi. Uzlaşma görüşmelerine karşı duran milliyetçi Eroğlu, oyların %50,4’ünü aldı. Mehmet Ali Talat ise % 42,8 ile gerisinde kaldı.

Eroğlu, Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Demetris Hristofias ile Birleşmiş Milletler destekli müzakerelere devam edeceğini söylüyor. Fakat Eroğlu, ‘iki bölgeli, iki toplumlu federasyon’ maksadına razı olan Talat’ın aksine, Kıbrıs Rum kesiminin kabul etmediği bir bağımsız devletler konfederasyonundan söz ediyor. Emektar Kıbrıslı Türk lider Rauf Denktaş’ı müzakereci konumuna tayin edebileceğine dair söylentiler var. Uzun zaman boyunca iki tarafın resmen ayrılması hayallerini kuran Denktaş, Eroğlu’nun galibiyeti için çetin bir mücadele vermişti.

Kıbrıs, 1974 Temmuz’unda başarısız ‘enosis’ girişimine uzanan Rum destekli darbenin ardından Türk işgaliyle bölündü. Kendini “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” ilan eden Türk tarafı 1983’ten bu yana adanın kuzeyini idare ediyor. Sadece Türkiye tarafından tanınan yönetim Türk ordusunun koruması ve Ankara’dan gelen dolgun yıllık sübvansiyonlara sırtını dayamış durumda.

Türkiye’nin bir Kıbrıs mütabakatı olmaksızın Avrupa Birliği’ne üye olma umudu beslemesi hakikaten mümkün değil. 2004’ten beri Avrupa Birliği’ne üye olan Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin veto hakkı bulunuyor. Hükümetin Kıbrıslı Rumlara liman ve havalimanlarını açmayı reddetmesi sebebiyle 35 faslın 8’i 2006’dan bu yana dondurulmuş durumda. AB Nisan 2004’te, Kıbrıslı Türk seçmenlere uzlaşma için BM’nin Annan planını desteklemeleri karşılığında Kuzey Kıbrıs’ın tecritine son vereceğine dair verdiği taahhüdü yerine getirene dek, Türkiye de hiçbir şekilde taviz vermeyecek. (Söz konusu plana Güney Kıbrıs ret oyu vermişti)
Annan planının başarısızlığa uğramasından sadece bir hafta sonra Kıbrıs bölünmüş bir ada olarak Avrupa Birliği’ne kabul edildi.

O günden bugüne de Güney Kıbrıs AB üyeliğini kuzeyde kısıtlamayı kolaylaştıracak her türlü girişimi veto etmek için kullanıyor. TürkiyeCumhurbaşkanı Abdullah Gül son dönemlerde AB’nin Rum kesimini üyelikle ödüllendirerek prensiplerini bozduğundan yakınıyor. Kıbrıslı Türklerin büyük bir kısmı Talat’ı desteklemesine rağmen Kıbrıs’ın birleşmesi durumunda evlerinin yolunu tutmak zorunda kalacak olan anavatandan gelmiş binlerce göçmen Eroğlu için oy verdi.

Türkiye Kıbrıs’ta çözüm için baskı yapmayı sürdürüyor. Kıbrıslı Türk köşe yazarı Başaran Düzgün ‘‘Sonuçta son sözü söyleyecek olan Ankara, Eroğlu değil” diyor. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerde Talat’ı desteklemişti. Fakat bu yöndeki çabaları, Talat’ın uzlaşma sağlayamamasından ötürü seçmenlerde oluşan hayal kırıklığını bertaraf etmeye yetmedi. Erdoğan 2010’un sonunda hala çözüm istiyor. Adadaki mevcudiyetlerinden memnun olan Türk generaller ise sessizliklerini koruyorlar.

Türk köşe yazarı Cengiz Aktar, Eroğlu’nun mevcut durumu devam ettirip nihayetinde de bağımsızlık elde etme peşinde olduğunu söylüyor. Böyle bir durum ise Türkiye’nin AB üyelik umutlarının suya düşmesi demek. Ancak hâlihazırdaki durum Türkiye’nin muhalefet partilerince destekleniyor gibi görünüyor.

Türkiye’de gelecek yıl yapılması beklenen parlamento seçimleri dikkate alındığında, hükümetin Eroğlu’nun ayrılmasıyla doğacak milliyetçi hiddeti göze alması pek muhtemel görünmüyor. Fakat Erdoğan 12 Mayıs Atina ziyaretinde Kıbrıs için Yunan aracılığı isteyebilir. Kıbrıs tarafları, Birleşmiş Milletler, Yunanistan ve Türkiye’yi bir masa etrafında toplayacak uluslararası bir konferans düzenlenmesi fikrini ortaya atabilir. Fakat Ege Denizi üzerindeki anlaşmazlık bu muhtemel girişimleri zora sokacak gibi, bilhassa da Türk ve Yunan pilotları arasındaki it dalaşının patlak vermeye başladığı şu süreçte…

Avrupa’nın iktidar çevrelerinin “anlaşma” konusunda herhangi bir aceleciğinin olmadığını da belirtmek gerekiyor. Zira Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yerine ayrıcalıklı bir ortaklığa sahip olması gerektiği konusunda ısrar eden Fransa ve Almanya, Kıbrıs ihtilafının ardına saklanmaktan fazlasıyla memnun.

ekopolitik

Haber Ara