Aziz Yıldırım'dan flaş açıklamalar
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu basın toplantısı düzenliyor. Aziz Yıldırım'ın toplantıda gündemdeki konuları değerlendirmesi ve çarpıcı açıklamalar yapması bekleniyor!..
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-19 13:22:00
Mosturoğlu'nun ardından söz alan Aziz yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle oldu.
"Değerli Fenerbahçeliler. Üzüntülüyüz, haketmediğimiz bazı davranışlarla karşı karşıyayız. 1 yıl bizi tenkit edenlerin bugün bizim doğru yaptığımızı söylemesi beni şahsım olarak mutlu etmiştir. Pazar günü yaşanan maçın sonunda bir topu üç direğinin arasından geçirmiş olsaydık mutluluğu yaşayacaktık. Basın da Fenerbahçe'nin başarısı konuşalacaktı.
Burada gelecek olan başarının içerisinde yalnız Aziz Yıldırım yoktu. Burada Samandıra'ya giden bütün yönetici arkadaşlarımız vardır. Onlara ve Fenerbahçe camiasına teşekkür ediyorum. Başkan olduğum için her yapılan iyi şeyin olduğu gibi kötü şeylerin de mesulü benim. Suç işlenmişse sebebi benim ve kabul ediyorum. Kaybetmenin sonunda şu olgu oluşmaya başladı: Aziz Yıldırım gidiyor, Aziz Yıldırım gidiyor. Benim bir şey söyleme hakkım yok mu? Dertlenmeye hakkım yok mu? Basına veya yetkili hiçbir kuruma biz istifa ediyoruz dedik mi?
Deportivo tarihi boyunca hiç şampiyon olmamıştır. Tarihinde penaltı kaçırmasıyla ilk penaltıyı kaçırmıştır. Bu tip olaylar hep yaşanmıştır yaşanacaktır da. Her yerde Fenerbahçe aleyhine yazılar veya söylemler duymuşuzdur. Bunu ben Fenerbahçeliyim diyenlerin yapması da acıdır. Önce can sonra canan d iyen Melih Gökçek, Bursaspor şampiyon olsun diyebilmektedir. Bu can ile canan ilişkisinde Bursaspor'un yeri neresidir. Sayın Gökçek siyasetçisidir. Siyasetçi bir kulübün başkanı olamazlar.
Sayın Gökçek, "Bizim futbolcumuza telefon edilip para teklif edilmiştir" diyebilmiştir. Ben de diyorum, acaba bunları kendileri mi yaptı? Bir amigonun söylediklerini televizyonlardan izledik. Peki bu amigo kimle görüşmüş. Biz bu amigoyla ilgili savcılığa suç duyurusu yapacağız. Şampiyon oluruz korkusuyla bütün ligi şaibeli hale getirdiler. Evet biz hakemlere tenkitleri yaptık. Bugün yine yapıyoruz. Bazı hakemlerin yeteneksiz olduğunu söyledik. Yine de söyleriz. Başka kulüpler de bunu dedi.
Ankaragücü yöneticisi sayın Gökçek'ten habersiz beyanlar verildi. Maç oynanmadan dendi ki 'Biz tayin olacak hakemi biliyoruz. Bu ismi sayın Bülent Yavuz'a söyledik. Ben ertesi gün sayın Bülent Yavuz'la konuştum. Sayın Yavuz'un söylediği isim Mustafa Kamil Abidoğlu'ydu. O hakem bizim maça tayin edildi. Ama Ankaragücü'nün bizden önce oynadığı maça tayin edildi ve Ankaragücü galip geldi. Sayın Gökçek artık karar vermelidir. Ya spor adamı olmalı ya da siyasetçi olmalıdır. İkisini birden yönetmeye karar verirse inanıyorum ki spor çok kötü yöne gidecektir. Kendi oğluna rahatlık vermelidir, başkanlığını yapabilmelidir. İşine geldiği zaman Ankaragücü'nü koruyan, işine gelmediği zaman 'Benim yetkim yok idarecilir bilir' safsatasını ortadan kaldırmalıdır.
Bugün Ankaragücü ve Ankaraspor Ankara Belediyesi'nin gelirleriyle yaşamaktadır. Ben bundan sonra Kadir Topbaş'a sesleniyorum. İstanbul'da yapılan harfiyat işlerine Fenerbahçe Kulübü olarak bu ihaleye talibiz. Sayın Gökçek hem Fenerbahçeliyim diyecek hem böyle konuşacak böyle Fenerbahçelilik olmaz. Sayın Bursalı Bakanımız Faruk Bey'e bir şeyler söylemek istiyorum. Lig şaibelidir diyordu. Maalesef Fenerbahçe Denizli'de bir şey ayarlamadı bu maçta da ayarlayamadı. Biz kimseyi suçlamıyoruz. Olmadı diyoruz.
Sayın Bursalı bakanın söylemlerini çok çirkin buluyoruz. Siyasetin spora karışmaması gerekmektedir. Bunun en önemli örneği sayın Başbakanımızdır. Siyaseti ve spora karıştırmamıştır. Bundan örnek alınmalıdır. Bunun basın örneği de sayın Yılmaz Özdil, Fenerbahçe kupayı Trabzon'a verdi şampiyonluğu alacaktır diye yazdı. Bu isimlerin açıkça konuşulması lazım. Aziz Yıldırım ömrünün sonuna kadar burada kalacak hali yoktur.
Yorumcular konuşuyordu, hadi şimdi konuşsunlar bakalım. Rüştü ne yaptı? Çıksın söylesin ben bu şahısları bu futbolcuları aramadım desin. Sen bunları neden arıyorsun yahu! Senin bunlarla ne işin var? Onları arayıp da Fenerbahçe'yi yenin ne anlama geliyor? O zaman Bursaspor'dan yediği gol de bana şaibeli hale geliyor. Ayıp! İnsanlar ekmek yedikleri kulübe ihanet etmemeli. Ayıptır. Basın da taraf olmuştur. Basının belli kesimleri bizim maçların çok zor olduğunu ve Bursaspor maçlarının kazanacağı yorumlarını getirmiştir. Basının belli kesimi de kendini sorgulamalıdır.
Fenerbahçe'nin şampiyon olmamasından mutlu olan bazı basın mensupları da vardır. Kanunları yeniden ele alıp suçlamalarda bulunanların suçladıkları konularda ispat yapamadıkları durumdalarda, savcıdan hakime gönderilip hakim tarafından serbest bırakılmaması gerekmektedir. Bunlar ceza almalıdırlar. Ama maalesef Ankaragücü yöneticisi "Bir duyuma göre konuştum" deyip serbest kalmıştır. Acısını bizler çekmekteyiz. Fenerbahçe taraftarına teşekkür ediyorum. Yalnız bir uyarı yapmak istiyorum, takımlarını desteklerken takımlarının zarar göreceği tavırlardan kaçmalıdır.
Biz seyircisiz maçlarda puanlar kaybettik. O maçları kazanabilirdik. Önümüzdeki sene de cezalı başlayabiliriz. Burada seyirciye düşen görev sahamımızn kapanmaması için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Yapmış oldukları destekten kendilerine teşekkür ediyorum. Dünden beri yine gazetelerde yazılar çıkmakta. Daum'la Aykut'la görüşmeler vs. Bizlerin daha bu konuları konuşmaya zaman bulamadan maalesef basınımız onlarla bizi kavga ettiriyor. Evet gidenler olur kalanlar olur. Hiçbir şey yapmadan hemen herkesin gönderilmesini ve kavga ettirilmesini sağlıyorsunuz. Ne Aykut Daum'la, ne Daum Aykut'la konuştu."
Bir ihaleyi hemen birisine yıkamayız. Bu bize yakışmaz. Bir taraftan sayın Aykut Kocaman'ı ve Daum'u kötü adam göstermek yanlıştır. Anonsla ilgil arkadaş telefonlara çıktı ve anlattı. O andaki saha atmosferine tribündeki olaylara göre hareket etmiştir. Yanlış yapmıştır. 12 yıldan bu yana kulübümüzün işlerini yapmaktadır. İyi bir insandır, iyi tanırız. O andaki psikolojik duruma göre harekete geçmiştir. Şimdi deniyor ki, bu anonsu başkan yaptırdı, Trabzonlular rahat çıksın diye. Bu kadar mı acımasız basınımız. Bizi hiç düşünmüyorsunuz, bizler bu kadar mantıksız aptal bir insanlar mıyız. Yok anonsçuyu dövmüşüm niye döveyim yahu! Sizden hiçbirinizi dövdüm mü? Bana saygısı olanların hiçbirisine saygısızlık yaptım mı?
Anonsçuyu çağırdım "Oğlum Hakan ne oldu?" dedim. Benim onu tokatladığımı gören oldu mu? Nasıl yazıyorsunuz bunu. Kötü adam yaratmak için beni çok kullandınız ama biraz insafa gelin lütfen. Ben o kadar kötü adam değilim. Fenerbahçe büyük camiadır. Zor günlerde birlik ve beraberlik içerisinde gereği yapar, yine gereği yapacağız. Yine söylüyorum süre bitene kadar buradayım. Yeni arkadaşlarla birlikte yeni organizasyonlar daha güçlü Fenerbahçe'yi yaratmak için tedbirleri alacağız ve uygulamaya koyacağız. Lütfen rica ediyorum bizden duymadan yorum yapmayın.
MOSTUROĞLU ŞUNLARI SÖYLEDİ
"Değerli Fenerbahçeliler, Lig Şampiyonu olan Bursaspor Kulübünü bu başarısından dolayı kutluyoruz.Şampiyonlar liginde de kendilerine başarılar diliyoruz. Profesyonel futbol takımımızın tüm futbolcularını da alınlarından öpüyoruz. Onlarda terlerini akıtarak, mücadele ederek, formalarına layık bir mücadele örneği göstererek son 90 dakikaya şampiyonluk iddiasını taşıdılar. Son 90 dakikada da sayısız atak geliştirip, gol fırsatı yakalayarak ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Direklerden dönen, çizgiden çıkarılan ya da kalecinin kurtardığı toplardan sadece birisi gol olsa idi bu gün çok farklı şeyleri konuşuyor olacaktık.
Nasıl Bursaspor'un şampiyonluğunu bugün alkışlıyorsak; biz de şampiyon olsa idik elde edeceğimiz şampiyonluk sonuna kadar hak edilmiş, tertemiz bir şampiyonluk olacaktı. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.
HAYALİ SENARYOLAR YAZILMAYA BAŞLANDI!
Takımımızın aldığı seri galibiyetlerin ardından ligde iddialı konuma gelmesi ile birlikte aklın alamayacağı hayali senaryolar yazılmaya başlandı. Özellikle belli bir televizyon kanalı ligin temiz olmadığını her fırsatta dile getirdi.
Rakip takımların kalecilerinin ayarlandığı, kolay goller attığımız iddia edildi. Sırasıyla Leo Franco, Murat Şahin, İvecia ve son olarak Serkan Kırıntılı'nın maç sattığı iddiaları dile getirildi. Milli takımda sayısız kere forma giymiş eski bir futbolcu, Fenerbahçe şampiyon olmasın diye Galatasaray'ın Bursaspor'la oynayacağı maçı kaybedeceğini iddia etti. Hızını alamadı maçtan sonra Keita maçı kazanmak istemedi, oynamadı dedi. Ulusal basında yazan bir gazeteci, önce Ankaragücü'nün sonra Trabzonspor'un maçlarını bize bilerek kaybedeceğini, iddia etti. Bir başka köşe yazarı Beşiktaş'ın santraforu Bobo'nun Beşiktaş'ın kazandığı penaltıyı futbolcumuz Alex ile olan arkadaşlığı sebebi ile dışarı attığını iddia etti.
DEVLET BAKANI LİG TEMİZ DEĞİL DEDİ! Bununla da kalınmadı. Süper ligin büyük takımlarından birinin başkanı, takımının şampiyonluk iddiası kalmadığında lig temiz değil dedi. Bir Devlet Bakanımız da benzer şekilde ligin temiz olmadığını sadece Bursaspor'un Şampiyonluğu hak ettiğini, rakiplerimizin kalecilerinin çok kolay goller yediğini, Trabzonspor maçını dikkatle izleyeceğini kaleci Onur'a ve Şenol Güneş'e güvendiğini açıkladı. Bursasporlu bir futbolcu maçın ardından şampiyonluk sevincini yaşarken gayet safiyane bir şekilde Trabzonsporlu Egemen, Giray ve Onur'a teşekkür ederiz. Maçtan önce kendileri ile konuşmuştuk, bizi yanıltmadılar diye hem de canlı yayında açıklamada bulundu. En vahimi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Ankaragücü maçından bir gece önce ulusal bir kanalda Fenerbahçe, futbolcu Ariel Brocci ve kaleci Serkan Kırıntılı'ya para teklif etti dedi. Ankaragücü 2. başkanı Bursaspor'un şampiyonluğu için Fenerbahçe'yi yeneceğiz. Fenerbahçe maçının hakemi 15 gün önceden belirlendi. Federasyon Fenerbahçe yi kolluyor dedi.
LİG BİTTİ ŞAİBE İDDİALARI SONA ERDİ!
Bütün bunlar ligimizin kısa bir hikayesi. Lig bitti "şaibe iddiaları" "lig temiz değil iddiaları" sona erdi. Son haftaya kadar karşılaştığımız rakiplerimizin bizden puan alması için birleşenler, şampiyonluk yarışındaki rakibimizin maçlarını adeta hükmen galipmiş gibi gösterdiler.
RÜŞTÜ'NÜN YEDİĞİ HATALI GOLLER GÖRMEZDEN GELİNDİ!
Galibiyetlerimizin ardından oynadığımız maçta atılan taçlar, kornerler tartışılırken, rakibimizin maçalarındaki sonuca tesir eden pozisyonlar es geçildi. Rakip kaleciler liğme liğme edilirken, son maçta Beşiktaş Kalesini koruyan Rüştü Reçber'in yediği hatalı goller görmezden gelindi. Bu iğrençlikleri dillendirenler şimdi ne diyecekler merakla bekliyoruz.
Şampiyon olmak adına şaibe yapmakla, karşı takımların kalecilerini futbolcularını ayartmakla suçlanan ve adeta her fırsatta futbol dünyasının derin devleti yakıştırması yapılan kulübümüz, başkanımız ve yönetimimiz acaba son maçta mı futbolcuları ayartmayı şike yapmayı unutmuşlardır. Fenerbahçe bu kez şaibe yapmayı unuttuğu için mi şampiyon olamamıştır. Yıllardan beri adeta her şampiyonluğumuzda bizleri hakemleri etki altında bırakmak, federasyonu kullanmak gibi son derece çirkin iddialarla itham edenleri bugün bir kez daha lanetliyoruz. Liderliğe yükseldiğimiz andan itibaren Fenerbahçe düşmanlarının ve futbol dünyasında yaratılmaya çalışılan Fenerbahçe düşmanlığının ne kadar çirkin bir boyuta ulaşabileceğini hep beraber gördük ve bundan utanç duyduk. Biz şampiyon oluyorsak bunu gerçekten hak ettiğimiz, yöneticilerimizin gece gündüz demeden gösterdikleri özverili çalışmaları, futbolcularımızın sahada akıttıkları terleri, taraftarlarımızın Türkiye'nin dört bir yanında tribünlerde sesleri kısılıncaya kadar tezahürat yaparak takımlarına destek vermeleri ile kazanıyoruz. Fenerbahçe'nin şampiyonlukları hak edilmiş ve bazı kendini bilmezler tarafından kirletilemez şampiyonluklardır. Şimdi sormak istiyorum: Fenerbahçe şampiyon olsa lig kirli ancak Bursaspor şampiyon olduğu için temiz midir? Bu nasıl bir ayıp bu nasıl bir ahlak yoksunluğudur?. Türkiye'de futbol, bunları dillendirenler bunları savunanlar ve bunlara inanarak prim verenler ile hiçbir yere varamaz. Ne milli takımlarımız ne kulüp takımlarımız böyle kısır tartışmalar ve yıpratma kampanyalarının yürütüldüğü bir ülkeden çıkarak uluslararası arenada kalıcı ve istikrarlı başarılar elde edebilirler. Futbol ailesi içleri çürümüş bu insanları arasından derhal temizlemelidir. Bu zihniyet yok edilmezse Fenerbahçe Spor Kulübü bir yıl şampiyonluk kupası kaybetmiş olabilir ama ülke futbolumuz tüm geleceğini kaybedebilir. Türk futbolu komplocu ve iftiracılar eline bırakılamayacak kadar kıymetli ve değerlidir.
Değerli Fenerbahçeliler,
Bu sözleri özellikle dikkatle takip etmenizi istiyoruz. Yönetiminiz ve futbolcularınız sizleri utandıracak hiçbir şey yapmamıştır. Takımımız, uzun lig yarışında sonuna kadar var olmuştur. Ligin finalinde futbolcularımız varlarını yoklarını vermelerine rağmen atılamayan bir gol sebebi ile şampiyonluk kazanılamamıştır. Futbolcularınız ile gurur duyun çünkü onlar önlerine konan her türlü zorluğa, karşılarında birleşen tüm güçlere rağmen şampiyonluk yarışını son haftaya kadar sürdürmüş ve son ana kadar şampiyonluğu ellerinde tutmuşlardır. 34. haftaya lig lideri olarak giren takımımızın lehine son 25 haftada bir tek penaltı düdüğü dahi çalınmamıştır. Ligin son 8 haftasında yaşadığımız ve yukarıda aktardığımız akıl dışı senaryolar tüm camiamızın bilgisindedir.
Ligin bitimine 10 hafta kala, futbol takımımızın ligde iddiasının kalmadığı taraflı tarafsız herkes tarafından düşünülürken, büyük bir futbol mucizesine birlikte imza attık. Rakiplerimiz ligin bitiminden aylar önce şampiyonluk yarışından kopmuşken, takımımız kalan her maçını kazanması gerektiğinden her maçı final gibi oynayarak ligin 34. haftasına lider olarak girmiştir. Bu büyük futbol mucizesi; tamamen futbolcularımızın sahada döktükleri alın terleri ve taraftarımızın son haftaya kadar takımlarına verdikleri sonsuz destekle gerçekleşmiştir. Trabzonspor ile oynanan son maçta futbolcularımız sayısız gol şansından yararlanamamış ve sonunda atamadığımız bir gol ya da ligin son 9 haftasında (son maçta) yenen 1 golle yine mucizevi bir şekilde şampiyonluk kaybedilmiştir. Taraftarımızı maçın sonunda sahaya döken bir görevlinin yapmış olduğu hatalı anons kadar bu mucizevi süreçte hep birlikte ortaya koyulan emeğin karşısında yaşanan haksızlıklar ve kulübümüze atılan iftiralar sebebi ile oluşan duygu patlaması olmuştur.
Bugün hissettiğimiz üzüntünün önemli bir kısmını da bu mucizeyi yaratanların alın terini görmezden gelip, haksızlıklara sebep olanların, iftira atanların hiçbir şey olmamış gibi takındığı tavır oluşturmaktadır.
1907 den beri Fenerbahçe Spor Kulübü, değişmeyen dünya görüşü ile her türlü haksızlığa karşı başkaldıran, yılmayan ve asla değerlerinden taviz vermeyen duruşu ile bu güne gelmiş ve bu gün ulu bir çınar olarak hak ettiği saygıyı görmektedir. Bu gün futbol takımımızın kaçırdığı şampiyonluğun ardından başlarımız öne eğilmiş, omuzlarımız düşmüş olabilir. Ama bu durumdan bir an önce sıyrılmalı ve başımızı yine dik tutmalıyız. Başka bir Fenerbahçe yok. Sevdiğimiz, uğruna ağladığımız, başarısından gururlandığımız. Bir tek Fenerbahçe var. Dünya var olduğu sürece Fenerbahçe de var olacak. Daima başı dik, alnı açık. Asla umutsuzluğa kapılmayın, gücünü her zaman arkasındaki büyük camiasından alacak bir Fenerbahçe var. Sizler var oldukça umut daima yeşerecektir. Karanlığın ardından güneş yine Fenerbahçe için doğacaktır.
Kulübümüzün bu sene sportif anlamda başarısız olduğu söylenemez. Aksine başarılı da olmuştur. Kulübümüzün elde etmiş olduğu sportif başarılar göz ardı edilemez bir şekilde ortadadır. Yarıştığımız 9 spor branşının 6'sında şampiyon olunmuş, 2 sinde ise finale kalınmıştır. Bu iki branşın finalleri henüz sonuçlanmamıştır. Futbolda iki kupada da finale kadar gelinmiş ve şampiyonluk finalde son maçta kaybedilmiştir. Ezeli rakiplerimize olan ezici üstünlüğümüz tartışmasızdır. Bununla birlikte kazanılan finallerin sorumluluğu bize ait olduğu gibi kaybedilen finallerin de sorumlusu elbette ki biziz. Bu sorumluluğu almaktan da asla kaçmıyoruz. Camiamızın yaşadığı üzüntünün, kulübümüzün geleceğine kalıcı izler bırakmaması, ortaya çıkan hasarın derinleşmemesi ve yapısal bir bozulmaya sebep vermemesi için atılması gerekli her türlü adımı atıyoruz. Ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre de atılması gereken her adımı bedeli olursa olsun kulübümüzün menfaatleri için atmaktan da hiçbir şekilde çekinmeyeceğiz.
Gün birlik olma, birlikte dayanışma, ortak moralle kulübümüzü yaşadığı bu üzüntüden çıkararak birlikte geleceğe yürüme günüdür. Yaşadığımız, üzüntü hayatımızın en önemli tecrübesi olmuştur. Bundan dersler çıkarmalı ve geleceğe bu hatalardan arınarak bakmalıyız.
SON VİDEO HABER
Haber Ara