Dolar

34,8729

Euro

36,6419

Altın

3.048,51

Bist

10.058,47

Büyük cüzzam taraması 2011 yılında

Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği'nin başına gelen Düzce Üniversitesi Dermatoloji Profesörü Ayşe Kavak 'cüzzamlı' hastaları toplumun gündemine tekrar soktu.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-15 11:14:00

Büyük cüzzam taraması 2011 yılında
Geçtiğimiz şubat ayında eski adı İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi olan Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği'nin başına gelen Düzce Üniversitesi Dermatoloji Profesörü Ayşe Kavak 'cüzzamlı' hastaları toplumun gündemine tekrar soktu.

Önce bağlı bulunduğu Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki 18 klinik ile polikliniklerdeki sağlık çalışanlarını 'cüzzam' konusunda eğitimden geçiren Kavak, hastaların bu yerler tarafından kabulünü kolaylaştırdı. Hastaların rutin kontrolleri için kliniğine her hafta ortopedi, nöroloji, fizik tedavi uzmanlarını getirten Kavak, klinikte kalanların 'cüzzam' dışındaki birçok sağlık problemini de Bakırköy'e bağlı kliniklerde tedavi ettirmeye başladı. Yıkık görünümdeki mevcut binayı baştan aşağı değiştiren Kavak'ın yeni hedefi ise yaklaşık 13 yıldır Türkiye'de yapılmayan cüzzam taramasını hayata geçirmek. Son taramada 2 bin 500 civarında olan cüzzamlı hasta sayısının son yıllarda arttığına dikkat çeken Kavak, "Çalışmayla hem erken tedaviyi kolaylaştıracağız hem de hasta yakınlarını güvene alacağız." dedi. Projenin 2011 yılında hayata geçmesi planlanıyor.

Klinik, Bakırköy'e devredilmeden önce koğuş sistemine göre hastaların kaldığı, yeterli sayıda doktorun bulunmadığı, depreme karşı dayanıksız, ısınmasını fuel oille yapan ve 4 yıldır tek bir ameliyatın bile gerçekleşmediği bir yerdi. Göreve geldiğinde sağlık çalışanlarının bile bulaşıcı bir hastalık olmayan 'cüzzam'dan korktuğunu fark eden Kavak, eğitim ve araştırma hastanesinin 18 kliniği ile polikliniklerini cüzzam konusunda farkındalık eğitiminden geçirdi. Çalışanların kafasındaki soruları cevapladı. İkinci aşamada ise bölümün 3 olan dermatolog sayısı 8'e çıkarıldı. Hastalarla daha yakından ilgilenme fırsatı oluşturdu.

Bu çalışmalardan sonra sıranın hastalardaki cüzzam dışındaki rahatsızlıkların çözümüne geldiğini belirten Kavak, "Şu ana kadar hastalara başta kalp-damar, genel cerrahi, üroloji operasyonları ile böbrek hastalarının diyaliz ihtiyacına yardımcı olundu." diyor. Tüm çalışmalar konusunda Hastane Başhekimi Zafer Çukurova'dan da destek gördüklerini anlatan Kavak, yeni yapılacak binanın da projesinin hazır olduğunu söylüyor.

Resmî rakamlara göre Türkiye'de 2 bin 500 cüzzam hastası bulunuyor. Bu veriler 1997-1998 yılında yapılan tarama bilgilerine dayanıyor. Fakat her gün yeni cüzzam hastaları tespit ediliyor. İki bin hasta ile temas halinde olduklarını belirten Prof. Dr. Ayşe Kavak, bu sayının daha da arttığını şu örneklerle veriyor: "Bize gelen bazı örneklerde kişinin ailesinde cüzzam hastası bulunmuyor. Fakat sonra araştırıldığında aynı mahallede hasta olan birisinden bulaştığı görülüyor. Böyle çok kişi hasta olmuş olabilir."

Cüzzamda tedavi iki yıl devam ediyor

Cüzzam bulaşıcı bir hastalık değil. Ama cüzzam mikrobu taşıyan bir hastayla uzun süreli ve yakın temas halinde cüzzam bulaşabiliyor. Cüzzamda tedavi iki yıl sürüyor. Tedavide süreklilik önemli. Çocuklar daha çabuk hastalığa yakalanıyor. Türkiye'de İstanbul'un yanı sıra Ankara ve Elazığ'da cüzzam tedavi merkezleri bulunuyor. Türkiye'de ağırlıklı olarak Doğu Anadolu'da hastalık ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Ayşe Kavak, tarama projeleri için Avrupa Birliği fonlarına başvuracaklarını, bu gerçekleşmezse TÜBİTAK ve Devlet Planlama Teşkilatı'ndan (DPT) yardım almayı planladıklarını söylüyor.

Kaynak: Zaman
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara