"Rütbesi sökülmeli"

Yarbay Onur Dirik'in emriyle müdahale ettiği mayının patlaması sonucu şehit düşen Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın annesi Çınar Yenigün, olayın sonuna kadar takipçisi olacağını söylüyor. Yenigün, "Biz olayı öğrenip dava açmasak örtbas edilecekti. Oğlumun olayı örtbas edilmeseydi 13 askerin şehit olduğu Dağlıca saldırısı yaşanmazdı." diyor.

Dönemin Dağlıca Komutanı Yarbay Onur Dirik'in yasa dışı emriyle bomba imha etmeye çalışırken şehit düşen Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın annesi sorumlulardan hesap sorulmasını istiyor. PKK mayını ile şehit düştüğü açıklanan oğlunun ölümünün ilk başta örtbas edilmeye çalışıldığına dikkat çekiyor. Çınar Yenigün, "Oğlumun ölümünden 8 ay sonra bize içinde belgelerin olduğu mektup gelince gerçeği öğrendik. Sorumlular hakkında dava açılmamıştı. Olayı öğrenip dava açmasak örtbas edilecekti. Olay örtbas edilmeseydi 13 askerin şehit olduğu Dağlıca saldırısı yaşanmazdı." diyor. Yenigün, oğlunun ölümünde sorumluluğu bulunan Onur Dirik'in rütbeleri sökülmeden içinin rahat etmeyeceğini belirtiyor.

Türkiye, 7 Ağustos 2007 tarihinde Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın Dağlıca 3. Motor Piyade Tabur Komutanlığı'nda görevliyken PKK'nın döşediği mayına basması sonucu şehit olduğunu öğrenmişti. Bu mayın olayının üzerinden sekiz ay geçtikten sonra Üsteğmen Canbaz'ın annesi Çınar Yenigün'e ulaşan bir ihbar mektubu bilinenlerin hepsini ters yüz edecek cinstendi. Mektupta Üsteğmen Canbaz'ın ölümünde Tabur Komutanı Yarbay Onur Dirik'in ciddi sorumluluğunun olduğu belirtiliyordu. Acılı anne, "O mektuba kadar biz Çağlar'ın PKK'nın döşediği mayına basarak şehit olduğunu biliyorduk. Fakat bize ulaşan belgelere göre olay çok farklıymış." diyor. Mektupta Çağlar'ın ölümünden sonra Yarbay Dirik hakkında neden soruşturma açılmadığı ve kimlerin kasıtlı davrandığına dair ayrıntılı olarak yer veriliyor. Üsteğmen Canbaz'ın annesi olayı öğrendikten sonra Van Ağır Ceza Mahkemesi'ne, Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi'ne, Malatya 2. Ordu Komutanlığı'na ve Jandarma Genel Komutanlığı'na Yarbay Onur Dirik hakkında bir soruşturma olup olmadığını öğrenmek üzere yazı yazmış. Anneye kurumlardan gelen cevap, "Yarbay Onur Dirik hakkında hiçbir soruşturma yok. Çağlar Canbaz terör örgütü PKK tarafından döşenen mayına basması sonucu şehit olmuştur. Başınız sağ olsun." olmuş. Anne Yenigün, "Elimizde mevcut olan bilgiler ve oğlumun yanında görev yapmış arkadaşlarının anlattıklarına bakınca bize verilen cevabın bir şeyleri örtbas etmeye yönelik olduğunu düşündük. Bir avukat tuttuk ve Van Askerî Mahkemesi'ne Onur Dirik hakkında suç duyurusunda bulunduk." diyor.

Van Askerî Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında geçen yıl mayıs ayında Onur Dirik hakkında dava açıldığını anlatan Yenigün, bir yıl içerisinde dört duruşma olduğunu ve ilk duruşmada Dirik'in kendisi ile görüşme isteğini kabul etmediğini belirtiyor. "Ağır hakaretlerde bulunarak oğlumun ölümüne sebep olan insanla ancak hukuk karşısında ve İlahi adalet önünde hesaplaşacağım." diyen Yenigün, Dirik'in rütbeleri sökülene kadar içinin rahat etmeyeceğini aktarıyor. En büyük korkusunun ve endişesinin bu davada Dirik'in birileri tarafından korunup kollanması olduğunu belirtiyor. Dava süreci içerisinde hiçbir askerî yetkili tarafından bir açıklama yapılmadığını söyleyen acılı anne, "Hâlâ Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir açıklama bekliyorum." diyor. TSK'ya karşı güveninin zedelendiğini belirten Yenigün, "Yarbay Dirik'in soruşturma süresi içerisinde açığa alınması gerekirken albaylığa yükseltilmesini hazmedemiyorum." diye konuşuyor. Bir askerî yetkiliyle bu sıkıntısını paylaşan anne, kendisine "Zaten geri hizmette görevlendirildi." denilince çok üzülmüş. Anne Yenigün, "O adamı albaylığa yükseltip daha sonra hiçbir terör olayının yaşanmadığı Afyon'a kaymak yemeye gönderin ve bana kalkıp geri hizmete aldık cevabı verin. Bunlar mantıklı açıklamalar değil." ifadelerini kullanıyor.

Yarbay Onur Dirik'in Dağlıca baskınında da ihmalinin olduğunu düşünen şehit üsteğmenin annesi, bütün bu olup bitenlere rağmen Dirik'in sicilinin temiz olmasına anlam veremediğini söylüyor. Yenigün, "Oğlum Çağlar'ın olayından hemen sonra Dirik hakkında soruşturma açılıp açığa alınsaydı Dağlıca baskını belki yaşamazdı." diyor. Bu durumun ise Dirik'in arkasında birilerinin nasıl durduğunu açık bir şekilde gösterdiğini aktarıyor. Son zamanlarda meydana gelen şehit haberleri üzerine aynı acıyı tekrar tekrar yaşadığını belirten anne Yenigün, bütün şehit ailelerine oğullarının nasıl şehit olduğunu mutlaka araştırmaları gerektiğini vurguluyor.

ZAMAN