'Avrupa'nın 6. büyük ekonomisiyiz'
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'de Türkiye'nin üyeliğine "çok fakir, kültürü çok farklı ve çok büyük" gibi gerekçelerle karşı çıkanların bütün argümanlarının "boş çıktığını" söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-12 14:44:00
OECD rakamlarına göre, Türkiye'nin, Çin ve Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen ekonomiye sahip olduğuna işaret eden Bağış, Türkiye'nin Avrupa'nın altıncı ve dünyanın on altıncı büyük ekonomisi olduğunu bildirdi.
Bağış, şöyle konuştu:
"Türkiye nüfusunun yüzde 66'sı 33 yaşın altında ve Türkiye 28 gibi ortalama bir yaşla Avrupa'nın dördüncü en büyük iş gücüne, son derece dinamik, iyi yetişmiş bir iş gücüne sahip. Türkiye'nin büyük oluşu aynı zamanda, o korkuları da tamamen ortadan kaldıracak şekilde büyük bir pazar olması anlamına geliyor. Bugün Türkiye'den 3 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyarlık bir tüketiciye ulaşmak için çok önemli bir merkez olduğu ortaya çıktı. Türkiye'nin farlı bir kültürden geldiği iddiası da boş çıktı, çünkü Türkiye hem AB ile müzakerelerini yürüten, hem İslam Konferansı Örgütü'nün genel sekreterliğini yürüten, hem NATO ve OECD üyesi olan, Doğu ve Batı'yla ilişkilerini eşzamanlı olarak geliştirebilecek, Doğu'nun en Batılı ve Batı'nın en Doğulu ülkesi olarak sorun çözecek ülke olduğunu ortaya koydu."
Türkiye'nin bu kapsamda Afganistan'la Pakistan, Gürcistan'la Rusya, Bosna Hersek'le Sırbistan, Irak'la Suriye ve İran arasında ve hatta İran'la ABD ve AB arasında arabuluculuk yapabileceğini ortaya koyduğunu belirten Bağış, "Türkiye karşıtlarının tüm argümanları birer birer boş çıkıyor. Türkiye'nin yapması gereken tek şey sabırlı olmak" şeklinde konuştu.
Bağış, "Avrupa'nın bankaları birbiri ardına dökülürken Türkiye'nin tek bir finans kuruluşunun zarar etmemiş olması bir tesadüf değil, iyi yönetim eseri. Geçmişte bizde de maalesef bir anayasa, bir masanın bir ucundan öbür ucuna fırlatıldığında, bir gecede yüzde 8 bin faiz oranları yaşıyorduk, bir gecede insanların borçları 3 katına çıkıyordu, malvarlıkları yarıya iniyordu. Ama Türkiye tarihten gerekli dersleri aldı. Bugün AB üyesi birçok ülkeden daha iyi bir kredi notumuz var. Dünyanın önde gelen finans kuruluşları Türkiye'ye para satmak için adeta yarışıyorlar" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin geleceğine inancını vurgulayan Bağış, "Birbirimizle barışık bir ülke haline gelmeye başladık. Artık birbirimizin sorunlarına kulak veriyoruz. Alevi vatandaşlarımızın, Kürt kardeşlerimizin, işçilerimizin, kadınlarımızın sorunlarını halının altına süpürme dönemini geride bıraktık. Birbirimize kulak veriyoruz, birbirimize destek oluyoruz, birbirimizin sorunlarını çözmek için çabalıyoruz. İşte bu da zaten zaferin başlangıcı olarak görülmelidir diye düşünüyorum" dedi.
Türkiye'nin son 10 yılda gerçekleştirdiği reformlarda AB sürecinin en önemli dış atken olduğunu kaydeden Bağış, şunları kaydetti:
"50 yıl evvel askeri bir darbenin ardından başbakanların ilan edildiği, 30 yıl evvel Kafka'nın, Dostoyevski'nin eserlerinin Komünizm propagandası iddiasıyla toplatılıp yakıldığı, 10 yıl evvel en büyük ilin belediye başkanının ders kitaplarındaki bir şiiri okuduğu için hapsedildiği bir ülkede bugün günde 24 saat Kürtçe yayın yapılabiliyorsa 1 Mayıs çok büyük bir coşkuyla kutlanabiliyorsa ve ulusal bayram ilan edilebiliyorsa eğer bu ülkede insanlar birbirlerinin sorunlarını empati kurarak çözmek için çaba gösterebiliyorsa, eğer Türkiye'de bütün çocuklarımız ücretsiz ders kitabı alabiliyorsa, insanların yarınlarıyla ilgili umutları daha artmışsa, terör belasıyla mücadele için topyekun bir azim içerisine girebilmişsek, genci yaşlısıyla, kadını erkeğiyle, Alevisi Sünnisiyle, askeri siviliyle bu ülkenin sorunlarını hep birlikte çözebileceğimiz noktaya gelebildiysek AB sürecinin mutlaka katkıları olmuştur ama Türkiye'nin de AB'ye çok büyük katkıları olmuştur."
Egemen Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğini, vatandaşlarının yaşam standardını yükseltmek için stratejik bir hedef olarak gördüğünü ve bunun mutlaka yakalanacağını söyledi.
Bağış, anayasa değişiklik paketi konusunda da şunları kaydetti:
"İspanya da askeri bir anayasayla yönetilirken AB'ye giremedi. Ne zamanki sivil bir anayasaya kavuştular, bir anda müzakere süreçleri hızlandı ve ondan sonra AB'nin lokomotif ülkelerinden biri olabildiler. Zamanın Fransa Cumhurbaşkanı, 'İspanya asla üye olamaz' diyordu, sonra kendi uçağını gönderip onların üyelik belgelerini imzalattırdı. Türkiye'nin de bu süreçte sabırlı olması lazım. Şu anda TBMM çok büyük bir iş yaptı. 1982 askeri anayasası üzerindeki en kapsamlı değişiklik paketini büyük Türk milletine arz etti, havale etti. Bu anayasayı değiştirmek için artık söz milletindir, karar milletindir. Biz milletin vereceği karara son derece saygılı olacağız. Bu paketin içindeki maddelerin kabul edilip edilmeyeceğine milletin kendisi karar verecek ama ben halkımızın çok büyük bir coşkuyla bu ülkeyi daha demokratik, daha şeffaf, daha saygın, daha zengin hale getirecek bu anayasa değişiklik paketine 'evet' oyu vereceklerine inanıyorum. Ondan sonra da Türkiye'nin önü açılacaktır. Hem reformların, hem ekonomik büyümenin önü açılacaktır, hem demokrasinin hem de bireysel özgürlüklerin önü açılacaktır. Türkiye hak ettiği noktaya mutlaka gelecektir."
-"AB'DEN VİZE KOLAYLIĞI DEĞİL VİZESİZ SEYAHAT İSTİYORUZ"-
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk vatandaşlarının dünyanın birçok ülkesine vizesiz girebilmesi için çalışma başlattığını belirterek, "Bu kapsamda 20 küsür ülkeyle vizeleri kaldırdık. Buna mutlaka AB ülkelerini de dahil etmeliyiz. Bunun için çabalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
1 Hazirandan itibaren biyometrik pasaportların dağıtılması ve hazırlıkları süren sınır güvenliği teşkilatının kurulmasını yanı sıra AB ile müzakereleri son aşamaya gelen geri kabül anlaşmasının imzalanmasıyla sorumluluğun AB tarafına geçeceğini ifade eden Bağış, "AB Komisyonu'nun üye ülkelerle istişare ederek Türkiye ile vize liberalizasyonu konusunda gerekli yetkiyi almasını takip edeceklerini, AB'ye vizesiz seyahatin eninde sonunda gerçekleşeceğini, Türk vatandaşlarının hak ettikleri saygınlığa mutlaka kavuşacağını" söyledi.
AB'ye vizesiz seyahat sürecinde "tahminlerden hızlı gelişmelerin olabileceğini" kaydeden Bağış, stratejilerini Türkiye'ye vize kolaylığı sağlanması değil vize serbestisi tanınması üzerine kurduklarını anlattı.
Bağış, "Zaten vize kolaylığıyla ilgili ikili birçok ülkeyle başladık. İspanya'yla, İtalya'yla. Yunanistan'la buna benzer süreç devam ediyor. Ama biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları AB üyesi ülkelere vizesiz girebilmesi için gereken her şeyi yapma kararlılığındayız" şeklinde konuştu.
-"ATATÜRK VE VENİZELOS'UN BIRAKTIĞI YERDEN DEVAM EDELİM"-
Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan'ın cuma günü başlayacak Yunanistan ziyareti öncesinde bu ülkeye mesajının sorulması üzerine, "Tarihte ilk defa bir Türkiye Başbakanı, 10'a yakın bakanıyla Yunanistan'a gidecek. Önümüzde çok önemli konular var. Artık Türkiye ve Yunanistan'ın ortak ve aydınlık yarınlar için birlikte çalışmasının zamanı geldi. Ortak çıkarlarımız gereğince neler yapmamız gerektiğini görmemiz lazım. Türkiye ile Yunanistan rakip veya düşman değil komşu ülkelerdir. NATO'da müttefik ülkelerdir, AB sürecinde işbirliği yapacak ülkelerdir. Bu bilinçle Türkiye ve Yunanistan'ın çok daha yakın bir çalışma ortamına girebileceğini umuyorum. Ümit ederim ki Sayın Başbakanımızın ziyareti, Atatürk'le Venizelos'un bıraktığı yerden devam etmemiz için bir vesile olacaktır" dedi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara