Irak seçimleri ABD'nin planlarını bozdu!
Irak koalisyon kavgasını hâlâ aşamamışken, hükümetin ağustos, hatta eylülden önce kurulması zor görünüyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-11 09:08:00
Irak koalisyon kavgasını hâlâ aşamamışken, hükümetin ağustos, hatta eylülden önce kurulması zor görünüyor. Bu durum teröristlerin memnuniyetle dolduracağı bir boşluk yaratacak ve ABD de çekilmeyi erteleyecektir.
Irak, karmaşık bir seçim sonrası koalisyon inşası sürecinden hâlâ çıkamadı. Süreç öyle karmaşık ki, ABD çekilme planlarını, özellikle de bütün savaşçı birlikleri ağustos sonunda çekme planını gözden geçiriyor olabilir. Son birkaç haftada ve bir dizi terör saldırısının ortasında, iki kilit gelişme yaşandı: Bir seçim paneli Bağdat’ta verilen bütün oyların yeniden elle sayılmasını emretti ve bazı seçilen adaylara yasaklı Baas partisine duydukları sempati nedeniyle yasak getirilmesinin önünü açan bir karar alındı.
Haberlere göre, bu adaylardan en az ikisi 325 koltuklu Irak parlamentosuna seçilmişti; her ikisi de İyad Allavi’nin liderliğini yaptığı ve seçimi kazanan Irak Ulusal Hareketi’nin üyesi. Bu hareket 91 koltuk kazanırken, Başbakan Nuri el Maliki’nin Hukuk Devleti İttifakı 89 koltuk aldı. Irak Ulusal Hareketi’nin başka üyeleri de yasaklanabilir.
Oyların yeniden sayılması ve bu yasak biraraya geldiğinde, Maliki üç veya dört ilave koltuk kazanarak seçimin nihai kazananı haline gelebilir. Fakat birçokları bunun neyi değiştireceğini sorguluyor. Zira Irak Yüksek Mahkemesi şimdiden, bir sonraki hükümetin en çok oy kazanan değil, seçim sonrasındaki en kapsamlı parlamento ittifakı
tarafından kurulacağına hükmetmiş durumda.
Maliki’nin lehine olacak bir değişiklik, başbakanlığını korumak ve Hukuk Devleti İttifakı’nın bir sonraki hükümete liderlik etmesi yönünde yaptığı baskı açısından elini güçlendirecektir. Hukuk Devleti ve Maliki, seçimden sonra Irak Ulusal Hareketi’nin kazanan en büyük tek blok olduğu açıklandığında kaybettikleri prestiji telafi edecektir. Böyle bir durumda, Maliki Irak Ulusal Hareketi’yle müzakereye daha istekli olacaktır; zira Allavi’nin geri planında kalmaktansa onların kendisinden daha önemsiz bir mevkide yer almasını tercih edecektir. Maliki’nin ayrıca kendi partisi Dava’nın içinde sorunlarla karşılaştığı, gruptaki bazı fraksiyonların onun ikinci bir kez daha başbakan olmasına karşı çıktığı söyleniyor. Kendisi lehine yaşanacak herhangi bir değişiklik siyasi bir ivme anlamına gelir ve muhaliflerini susturur.
Irak sokakları, yeniden sayım ve yasak kararlarını, 2003 sonrası Irak siyasetinde Sünnileri kenara itmek yönündeki çabalara bir yenisinin eklenmesi olarak algılayabilir. Fakat bu kararları Irak’ın şiddet dolu geçmişine dönüşünün başlangıcı olarak görmek de durumu basite indirgemek anlamına gelir.
Endişelenmek için sebepler olsa da yeniden sayım bekleniyordu, zira hem Allavi hem de Maliki oy verme ve sayım sürecindeki usülsüzlüklerden şikâyet etmişti. Ayrıca adayların yasaklanması kararı bizzat seçim gününde alınmıştı, yani bütün siyasi kütleler başlarına gelecekler konusunda yeterince uyarılmıştı. Bu bağlamda önem taşıyan nokta, yasağın koltuk dağılımını dramatik bir boyutta değiştirmeyeceği.
Bu iki kararın Irak’ın siyasi sürecini ve ABD’nin çekilme planlarını ne kadar olumsuz etkileyeceği tabii ki Allavi’nin ve Irak Ulusal Hareketi’nin tepkilerine, retoriğin ötesine geçip geçmeyeceklerine bağlı. Şunu göz ardı etmemeli: Allavi’nin koalisyonu yıkıcı şiddeti ateşleme becerisine sahip olan öfkeli aşırı milliyetçileri barındırıyor. Fakat Irak’ın siyasi aktörlerinin (bazıları eski direniş üyeleri) olgunlaşıp, nafile ve maliyetli şiddet yöntemini bıraktıklarına dair bir hissiyat söz konusu.
Tüm bunların sonucunda, ağustos, hatta eylülden önce bir hükümetin kurulması zor. Bu da, teröristlerin mutlulukla dolduracağı bir boşluk yaratacak ve ABD’ye çekilme planlarını değiştirmesi için yeterli gerekçe sağlayacaktır.
Tercüme: Radikal
Haber Ara