Duvarlarımızda kurşun izleri
Sarıyayla köylüleri anlattı: Baskında başımızı yerden kaldıramadık. Evlerimiz kurşunlandı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-10 19:38:00
İsmini vermek istemeyen 55 yaşındaki bir köylü, telsiz bağlantısı kesilince askerlerin evinden irtibat sağladığını ifade ederek, “Çok kötü bir geceydi. Akşam saat 22:00 sularıydı silah sesleri geldi. Karakoldan normal atış yapıldığını düşünmüştük. Çünkü o güne kadar böyle bir olay yaşanmamıştı” dedi.
Telefona gelecek rütbeli kalmamıştı
Köylüler yaşadıkları korku dolu geceyi şöyle anlattı: “Olayın olduğu gece, başka bir karakoldan evimizi aradılar. Hava sisli ve yağışlı olduğu için telsiz bağlantıları kopmuştu. Telefondaki asker, ‘bir rütbeliyi çağır telefona’ dedi. Telefon açıktı, karakola doğru seslendim, biri gelip bilgi verdi. Bağlantı daha sonra sabit telefonla sağlanabildi.”
Olaydan sonra, askerî savcının gelerek inceleme yaptığını söyleyen köylüler, yetkililerin kendi evlerini de incelediğini belirtti. Savcının evlerden ateş edilip edilmediğini araştırdığını anlatan köylüler, “Bizim evlerimizden kurşun atılmadı, tam aksine kurşunlar evlerimize isabet etti. Savcı da olay yerinde yaptığı araştırmada, iddia edildiği gibi evlerden kurşun atılmadığı kanaatine vardı. Çünkü karakola yakın olan evlerin camları kırılmış, çatışma anında kurşunlar evlere isabet etmişti. Bizim gibi evlerde kalan birkaç aile, yere yatarak hayatta kalabildiler” diye konuştu.
İnek kanı delil oldu
Çatışmanın geç saatlere kadar sürdüğü Sarıyayla köyünde araştırma yapan askerî savcı, kanlı bir giysi parçasına el koydu. Köylüler delil olarak alınan giysi parçasının kadınların süt sağarken giydiği tulum olduğunu belirterek şunları söyledi: “Askerler, ahırın kapısında asılı bulunan bir elbise parçasını göstererek, ‘kimin’ diye sordular. Biz de o elbisenin ahırı temizlerken kadınlar tarafından kullanıldığını söyledik. Savcı,‘Üstünde neden kan lekesi var’ diye sordu. Biz de, ‘Ahırda hayvanların doğumunda kullanıldığı için kan bulaşmış olabilir’ dedik. Elbiseyi alıp götürdüler. Yanılmıyorsak başka bir delil bulunmadı.”
Su şebekesi hâla sorunlu
Karakolda görev yapan askerlerin dere suyunu kullandıkları yönündeki bilgileri doğrulayan köylüler; “Karakol, köye gelen su şebekesinden yararlanıyor. Kışın, çığ nedeniyle depo girişindeki borular kırıldı. Uzun süre tamir edemedik. Karakola, ‘Biz kendi imkânlarımızla yapalım, masrafın yarsını biz ödeyelim yarısını siz’ dedik, kabul etmediler. Geçici bir boruyla su akışını verdik ama yeterli değil. Kışın askerler su ihtiyaçlarını dereden karşılamaya başladılar” şeklinde konuştular.
Sarıyayla Karakolu’nda ihmal olup olmadığı tartışmaları sürerken, karakolun etrafında tel örgü bulunmadığı iddiası da kesinleşti. Karakolun alt tarafında, nöbetçi kulübelerinin bulunduğu yamaçta gerçekten de tel örgü yoktu. Askerler, iki gündür eksik olan tel örgüyü çekerek, yamacı kapatmaya çalışıyor.
Kışın askerler burada neden kalır anlamadık
Sarıyayla köyü 3 mezrasıyla birlikte toplam 60 haneden oluşuyor. Karakolun bulunduğu alanda, yaklaşık 20-30 hane bulunuyor. Karakola en yakın ev, yaklaşık 300 metre mesafede. Geniş arazi üzerine dağınık bir şekilde kurulu bulunan köyde, sadece 3-5 aile oturuyor. Kış aylarında ise kimse yaşamıyor. Dev vadiler arasından geçen yollarda sadece koyun sürüleri geziniyor. Köy bu haliyle terk edilmiş bir bölgeyi andırıyor. Kışın bu bölgede askerlerin ve iki yaşlı çiftin kaldığını belirten köylüler, “Buradan ne kervan geçer ne kuş uçar. Kış ayları askerler niye burada kalır anlamış değiliz” diyor.
Kaynak: Taraf
SON VİDEO HABER
Haber Ara