Devlet işsizliği tek başına çözemez
Krizle birlikte hızla artan işsizlik için hükümet ve iş dünyası çıkış yolu arıyor. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu , Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a 22 maddelik 'istihdam paketi' sundu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-09 10:35:00
Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral ve yeni yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Dernek, Babacan'a yeni bir istihdam paketi sunarak işsizliğin çözümünde taraf olduklarını açıkladı. Babacan da TUSKON ve diğer iş dünyası örgütlerini önümüzdeki günlerde bir araya getirerek İşsizlik Çalıştayı düzenlemeyi planladıklarını ifade etti. Yapılan görüşmede ekonomik sorunların gündeme geldiğini anlatan Babacan, vergi uygulamalarında gri alanların ortadan kaldırılması ve mevzuatın netleştirilmesi konularında işadamlarına bilgi verdiğini dile getirdi. TUSKON'un hazırladığı istihdam önerilerini içeren dosyayı inceleyeceğini belirten Bakan, istihdamla ilgili sıkıntıların olduğunu, işverenlerin daha kolay eleman almaları konusunda bilgi alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Türkiye'de işsizliğin halen belli bir oranda olduğunu hatırlatan Bakan Babacan, devletin kamuya 20-30 bin eleman alarak işsizlik sorununu çözemeyeceğinin altını çizdi. Bu kapsamda özel sektörün taşın altına elini koyması gerektiğini dile getiren Babacan, konuşmasına şöyle devam etti: "Özel sektör ile yeni istihdamlar sağlamak için görüşeceğiz. Bunun için iş dünyası temsilcilerinin görüşlerini alacağız. Örgüt temsilcileri ile fikir jimnastiği yapmak için uygun bir zaman. Başbakan'ın geçen yıl açıkladığı istihdam paketinin ardından istihdamda 1 milyon 285 binlik artış oldu. Biz de istihdamı artırmak için yeni neler yapabiliriz konusunu ele alacağız. Ekonomik büyüme temeldir, ancak mikroekonomik tedbirler önemli rol oynayacaktır."
İpin ucu kaçmadan Avrupa tedbir almalı
Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin etkilerinin Türkiye'ye yansımasından korkulmaması gerektiğini ifade eden Babacan, Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi ülkelerin kamu borç stoklarını bir an önce gözden geçirmesi çağrısında bulundu. Bunun yapılmaması halinde bedelini birçok ülkenin ödeyeceğine dikkat çeken Devlet Bakanı, "İpin ucu kaçmadan bir an önce tedbir alınmalı. Bu da yetmez, tedbirler uygulanmaya konulmalı." dedi. Yunanistan'ın en önemli sorununu, kamu borç stokunun artış eğiliminde olması olarak değerlendiren Babacan, bu ülkenin kamu borç stokunun yüzde 135'ler seviyesine yükselmesine dikkat çekti. Türkiye'nin borç stokunun nasıl kontrol altına alınacağına dair bütün tedbirleri aldığını da açıklayan Babacan, "2009 ve 2010 yılında aldığımız tedbirler ve borç stokumuz hedefinde en ufak sıkıntı yok. Türkiye'nin bu ülkeler ile benzer bir sorunu yok. AB içerisinde özellikle Euro Bölgesi'ndeki ülkeler ile kredi ilişkisi çok az düzeyde. Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda gibi ülkelerin birbirleri ile çok yakın borç alacak ilişkisi var. Türkiye'nin Euro Bölgesi'nde olmaması bizi türbülanstan koruyacaktır." şeklinde konuştu. Bu ülkelerde tüketimlerde ciddi düşüşler yaşanacağını da hatırlatan Babacan, bu kapsamda ihracatta kısmi bazı düşüşlerin yaşanabileceği uyarısında bulundu. İngiltere'nin ekonomik verileri ve genel seçimlerle ilgili açıklamalarda da bulunan Devlet Bakanı, bu ülkenin de kamu borcunun 2007'de yüzde 44 iken 2009 sonu itibarıyla yüzde 60 seviyesine yükseldiğini dile getirdi. Yeni koalisyon hükümetinin bir an önce gerekli tedbirleri alması talebinde bulunan Babacan, İngiltere'nin finansal bakımdan Yunanistan ve İspanya'ya benzemeyeceğini söyleyerek buradaki artçı bir şokun tüm dünyayı etkileyebileceği uyarısında bulundu.
TUSKON'un işsizliği azaltma önerileri
* Ücretler üzerindeki sosyal güvenlik yükü yüzde 33,5 oranda. SGK primleri ve vergi ödemeleri ertelenebilmeli.
* Sanayi, ticaret ve üniversite işbirliği teşvik edilmeli, en küçük ölçekteki kuruluş ve işletmelere kadar yayılmalı.
* KOSGEB desteklerinin artırılması gerekiyor. KOBİ'lere, istihdamı artırmaya yönelik yatırım projelerine karşılık, KOSGEB aracılığıyla faizsiz kredi sağlanmalı.
* KOBİ'ler için ayrı bir bakanlık ve banka kurulması son derece faydalı olacaktır.
* 2010 yılı için ortaya konulan yatırım teşvik paketinin daha uzun süreli tutulması, önümüzdeki dönemde özel sektördeki yatırım istekliliğini daha da artıracaktır.
* Part-time çalışma gibi esnek çalışma biçimleri teşvik edilmeli, bu sistem geliştirilmeli.
* Girişimcilik desteklenmeli, özellikle ticari alanda kendi işini kuranlara mali, bürokratik ve danışmanlık desteği verilmelidir.
* Atölye tipi her türlü imalatçı ve zanaatkârın vergi yükü azaltılmalıdır. İşveren adayı kişilerin yeni bir iş kurabilmeleri kolaylaştırılmalıdır.
* Lokomotif sektör olan inşaat sektöründeki kamu ve özel yatırımlara devam edilmelidir.
* Mevcut tesislerin tam kapasite ile çalıştırılmasını sağlamak, çok kısa süre içerisinde istihdam artışına ulaşmanın en kolay yoludur.
* Sektörel dış ticaret şirketlerine İGEME ve DTM gibi kuruluşlar tarafından verilen istihdam desteklerinin kapsamı genişletilerek, ihracat yapan tüm firmalara yaygınlaştırılmalıdır.
* Mevcut ve yeni işe giren asgari ücretlilerden alınan SSK primleri ve vergiler 3 yıl boyunca yüzde 50 oranında azaltılmalıdır.
* Bilinçsiz ithalat bir anlamda işsizlik ithal etmek anlamına da gelmektedir. Sorumlu davranılmalıdır.
* Meslek liselerinin eğitim ekipmanı eksiklikleri ve katsayı engeli gibi sorunları çözülmeli.
* Tarım arazilerinin miras yoluyla parçalanması önlenmeli.
* Hizmet sektöründeki işkollarındaki değişik meslekler için sınıflandırmaların yapılmalı.
* İstihdamda yapısal dönüşüme gidilmelidir.
* İnsanların kendi evinde çalışmasını sağlayan işler ve sanatlar özellikle teşvik edilmelidir.
* Mesleki eğitimin yeni baştan ele alınarak, istihdam oluşturma potansiyeli olan alanlarda çalışacak elemanları yetiştirir hale getirmesi kaçınılmazdır.
* Kamu kuruluşları, işveren kur * uluşları, işçi kuruluşları ve ilgili sivil toplum kuruluşlarından meydana gelen bir 'işsizliği önleme ve izleme komitesi' oluşturulmalıdır.
Anayasa değişikliği iş ve aş meselesi Anayasa değişikliği ile ilgili olarak halkın büyük desteği olduğuna vurgu yapan Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Önemli olan milletin iradesidir. Anayasa değişikliği kamuoyuna sunulduktan hemen sonra ekonomik göstergeler daha olumlu seyretti. Anayasa değişikliği iş meselesi aş meselesidir. Sağlam anayasa, güçlü demokrasi, işleyen hukuk sistemi Türkiye'yi sürdürülebilir büyümeye götürecektir. Sürekli sorunlar yaşayan, bir siyasi krizden diğerine giden ülkeye yatırım da gelmez, istihdam da olmaz. Buna kimsenin hakkı yok." TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral ise Babacan ile her zaman iletişim halinde olacaklarını, istihdam konusunda hükümete gerekli desteği vereceklerini açıkladı. ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara