Dolar

34,9509

Euro

36,7080

Altın

2.999,43

Bist

10.049,63

'Bu amirallere değil, teğmenlere suikasttır'

Amirallere suikast girişimi" iddialarına ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında Teğmen Akın "Kamuoyunda bu dava amirallere suikast davası olarak biliniyor. Bu dava, teğmenlere suikast davasıdır" dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-07 18:18:00

'Bu amirallere değil, teğmenlere suikasttır'
Amirallere suikast girişimi" iddialarına ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında savunmasını yapan deniz Teğmen Fatih Akın, "Kamuoyunda bu dava amirallere suikast davası olarak biliniyor. Bu dava, teğmenlere suikast davasıdır. 9 teğmenin pırıl pırıl yaşamları na yapılan bir suikasttır" dedi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında savunmasını yapan Akın, iddianamede "terör örgütü üyesi olmak"la suç landığını ifade ederek, nasıl ve hangi şartlarda yetiştiği ve eğitim şekli hakkında bilgi verdi.

Kocaeli'nin Değirmendere mevkisinde arkadaşları Yiğithan Göksu ve Barbaros Mercan ile birlikte ev tuttuğunu belirten Akın, "Evimizin bir örgüt evi olduğu, Yusuf ve Güneş gibi takma adların kullanıldığı savları tamamen yalandır. Komşularımız da bizi isimlerimizle tanımaktadır. Söz konusu belgede ismi geçen diğer şahıslar hakkında hiçbir şey yapılmamışken, biz neden buradayız? Ben hiç kimsenin dini, siyasi kimliği ve özel hayatıyla ilgili hiçbir şey hazırlamadım. Hazırlayanı da görmedim. Bu kişilerle de herhangi bir örgütsel bağım yoktur" diye konuştu.
Evlerinde yapılan polis aramasında ele geçirilen mermi ve patlayıcıları ilk defa arama esnasında gördüğünü anlatan Akın, şunları kaydetti:

"Aramadan 2-3 gün önce biz yokken eve giren kişilerin bunları koyduğunu düşünüyorum. Mermilerin bulunduğu poşette 'korunaklı yerde tutunuz' notu çıkmıştır. Hangi zihniyet, hangi amaçla bu maddeleri buzdolabının motorunun üstünde, ısının yüksek olduğu bir yerde saklayacak. Bu maddeler üzerinde parmak izi ve adli tıp incelemesi yapılmamıştır. Silahıma uymayan mermilerdir bunlar. Neden bulundurayım? Üstelik bunların içinde bir de suikast notu neden bırakayım?

Teröre şehit vermiş bir ailenin ferdi olarak nasıl bir terör örgütü üyesi olabilirim? Kamuoyunda bu dava amirallere suikast davası olarak biliniyor. Bu dava, teğmenlere suikast davasıdır. 9 teğmenin pırıl pırıl yaşamlarına yapılmış bir suikasttır. Deniz kuvvetlerine atılmış bu lekeyi temizlemek benim boynumun borcudur. Suçum olmamasına rağmen 10 aydır tutukluyum. Arkadaşlarım kısa bir süre sonra üsteğmen olacak. Ben bu dava sürdüğü sürece teğmen olarak kalacağım."

Suçsuz olduğunu ve hakkındaki tüm iddiaları reddettiğini söyleyen Akın, "Üniformama kavuşmak istiyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Hakim Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu'nun "Sizin tuttuğunuz gibi böyle başka evler de var mıydı?" sorusuna Akın, aramaların yapıldığı sırada Değirmendere'de kendi sınıf arkadaşlarından 9 tane ev bulunduğunu kaydetti.

Mahkeme Heyeti üyesi Hakim Oktay Kuban'ın, "Evinizde arama yapıldığı sırada size avukat talebi ve bilgisayarlarda ele geçirilen belgelerin kopyasının verilmesi yönünde hak hatırlatmaları yapıldı mı?" sorusuna Akın, "Bize bu hak hatırlatılmadı" yanıtını verdi.

Kuban'ın, "Evinizde arama yapıldığı sırada görüntü kay ıtları var. Tüm aramaya ilişkin bir kayıt mı alındı, yoksa sadece buzdolabı aranırken mi kayıt yapıldı?" şeklindeki soruya da Akın, "Polis girdiğinde ne amaçla bulunduklarını anlayamadım. Kamera şakası sandım. Sonradan olayı anladım. O esnada eve dağıldılar ve kayıt ne zaman alındı bilmiyorum" dedi.

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Deniz Teğmen Sinan Efe Noyan da bu dava kapsamında 291 gündür tutuklu olduğunu belirterek, suçlamaların hiç birini kabul etmediğini söyledi.

Noyan, "Bu olaylar, milletimizin en çok güvendiği kurum olan TSK'yı bizim üzerimizden lekeleme gayretidir" dedi.
Arkadaşlarıyla birlikte kaldığı evde yapılan aramada polisin buzdolabının arkasında bulduğu ve "TNT kalıbı" olarak nitelendirdiği patlayıcı maddeyi ilk kez gördüğünü belirten Noyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hangi örgüt evinde, hangi örgüt üyesi, polise yaptığı arama sırasında yardımcı olur, arkadaşının bond çantasının çekiçle kırılmasına yardımcı olur? Hangi örgüt üyesi evinde polise çay demler, kahvaltı hazırlar? Buzdolabının arkasında bulunan patlayıcı madde, mermiler ve suikast notunun bizim el ürünümüz olmadığı ortaya çıkmıştır.

Mermilerin bulunduğu, patlayıcı maddenin üzerinde ve sarılı oldukları poşet üzerinde neden 10 aydır parmak izi tespiti yapılmamıştır. İddia edildiği gibi ben hayatımda kimseyi hamile bırakmadım. Bilgisayarlarda ele geçirilen belgeler, genel kültür içerikli dokümanlar ve Deniz Harp Okulu'ndaki eğitimlerimizle ilgili belgelerdir."

Polisler arama yaptığı sırada CD'lerin imajlarının kendilerine verilmesi gerektiğini görevli polis memuruna söylediğini anlatan Noyan, ancak polislerin CD'lerin imajlarının alınması için uygun ortamın olmadığını, mühürleme işlemini gözlerinin önünde yaptıklarını söyledi.

Avukat İrfan Sütlüoğlu'nun sorusu üzerine Noyan, polis memurunun buzdolab ını çektikten sonra arkasına biraz eğilerek baktığını, banyodaki dolabın arkasının kırıldığını, ancak mutfak dolabının arkasına bakı lmamasının dikkat çekici olduğunu belirtti.
Avukat Sütlüoğlu da buzdolabı en az 1,5 metre çekilmeden ve yere tamamen yatmadan patlayıcı maddelerin bulunmasının mümkün olamayacağını savundu.

Evlerinin olaydan 3 hafta önce çağırdıkları bir temizlikçi kad ın tarafından temizlendiğini, arama sırasında evde yatağın altında bulunan kitapların tozlu olmadığını, patlayıcı maddenin sarılı olduğu poş etin üzerinin ise tozlu olup olmadığını görmediğini ifade eden Noyan, aramadan bir süre önce apartmanın önünde park halinde olan arabasının kimliği belirsiz bir kişi tarafından kontrol edildiğini söyledi.

AA
SON VİDEO HABER

Petrol kuyusundaki yangında itfaiye eri helallik istemiş

Haber Ara