Birinci köprüyü yıkalım!
Üçüncü köprüye tepkiler çığ gibi sürerken TEMA'dan öneri geldi: İstanbul'a bu gidişle köprü yetmez. Yeni köprü yerine birinciyi yıkalım, yerine iki katlı ve raylı sistemli bir köprü yapalım.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-01 15:28:00
Orman, şehir plancılarının ardından çevre mücadelesi veren sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler de üçüncü köprüye tepki dolu açıklamalarda bulundu.
TEMA Vakfı avukatı Ömer Aykul: “Garipçe ve Poyrazköy yanlış bir seçimdir. Buralar boğazın Karadeniz çıkışındaki son köyler. Bu köyler hem poyraz ve karayelhem de yıldız rüzgârlarına açıktır. Özellikle kasımdan mart sonuna kadar buzlanmayı nasıl önleyecekler? İstanbul’un en sert rüzgârları burada eser. Bu rüzgârlara karşı alınacak tedbirler ek maliyet olacak.
Üç temel doğal eşiği tahprip olacak; orman, su havzaları ve meralar. İstanbul’un 1/ 100 binlik planın 668. sayfasında şöyle diyor: ‘Fatih Sultan Mehmet Köprüsü sonrasından olumsuz kentleşme olmuş, büyük yerleşim ve baskılar oluşmuştur. İstanbul orman ve su havzalarını aşmıştır. Üçüncü köprü bunun tahribine yol açar.” Plan ‘Birinci köprüyü yıkın, aynı yerine iki katlı, altında tren yolu olan, üstte dörder şeritle yol bulunan bir sistem yapın’ diyor.
10’da birine mal olur
İstanbul’un araçlarını taşımak istiyorsanız köprüler yetmez. 1996’da köprülerdeki 130 milyon olan geçişi şu anda 300 milyona çıktı. 2010 yılındaki köprü geçiş için beş köprüye ihtiyaç var. Çözüm, 4. Levent’ten Söğütlüçeşme’ye ‘Boğazray’ yapmak. Projesi var, maliyeti 600 milyon dolar. Köprünün ise maliyeti 6 milyar dolar. Boğazray iki yılda, köprü beş yılda bitecek. Boğazray’da ağaç katledilmeyecek, doğal varlıklara zarar verilmeyecek, yerin altından gittiği için istimlak bedeli verilmeyecek. Kent içi trafik de oraya verilirse o zaman İstanbul’un ‘Ruhuna Fatih’a’ deriz. Umarım akıl ve sağduyu ağır ağır basarda bundan vazgeçilir.”
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken: “Üçüncü köprü, aynı zamanda daha fazla karbon emisyonu, ormansızlaşma ile daha az karbon tutulması; daha fazla kuraklık ve daha fazla sel, daha az temiz içme suyu demektir. İstanbul’u daha ne kadar büyüteceğiz?
Bu sorunun yanıtı şeffaf ve bilimsel temellere dayanarak verilmediği sürece hiçbir kamu kurumunun ülke kaynaklarını üçüncü köprü projesine yönlendirme hakkı yok. Köprü projesini gündeme getirenler, bu görüşleri dikkate almak ve Türkiye’nin kalkınmasını ortak akıl yoluyla gerçekleştirmekle yükümlüdür. Tüm şehirlerden kırsal bölgelere kadar refah düzeyini yükseltmiş, hem üreten, hem de ürettiğini tüketen, fazlasını ihraç eden, toplum sağlığını korumuş, güçlü ve bağımsız bir ekonomiye sahip, tarım alanlarını sağlıklı bir şekilde işleyen, su ve toprak kaynakları ile doğal mirasını koruyan, iklim değişikliğine uyum için gerekli planlamaları şimdiden gerçekleştiren bir Türkiye hayal ediyorsak, üçüncü köprü projesi ve benzeri yatırımların karşısında olmalıyız.”
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak: “Üçüncü köprü güzergâhı, İstanbul’un tarihini, doğal varlığını, kent yaşamını ve sağlıklı gelişme kararlarını olumsuz etkileyecek. Belirlenen güzergâh, Kuzey Boğaziçi Önemli Bitki Alanı’nın ve Önemli Kuş Alanı’nın içinden geçiyor. Yeni köprü ve çevresindeki bağlantı yollarının, küresel ölçekte tehlike altında bulunan ve nesli dünya çapında tehlike altında bulunan kuş türlerinin göç yolunu tehdit ettiğini belirtiyoruz. Başta içme suyu havzalarını, ormanları tehdit eden plansız büyüme, kentin kuzeyinde yer alan ormanları ve yeşil kuşağı tahrip etmiştir.”
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin: “Üçüncü köprüyle ilgili gerekli direnci, İstanbul halkının verecek. Bizim gideceğimiz bir tek yer hukuktur. Güzergâhın önemli bir kısmı orman alanı ve su havzalarının olduğu bir bölge. 200 kilometrelik güzergâhta ormanlık alanlar ve su havzaları nasıl korunacak. Bakan ‘en az zarar’ diyor. En az zararın limitinin ne olduğunu bilmiyoruz. İstanbul’un odaları, üniversiteleri var. Hiçbir teknik adamın ya da kent bilimcilerinin ‘evet’ dediğini duymadım. ‘Bu bölgelerde yapılaşma olmayacak’ sözü ağızlardan çıkmış değil. Bu bölgelerde yapılaşma olacak mı olmayacak mı?
Saadet Partisi (SP) İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan: “İstanbul Boğazı’na yapılacak üçüncü köprü uzun vadede trafiği rahatlatmayacak. Sorunun artmasına, nüfus ve rant hareketliliğine sebep olacak. ‘İstanbul’un ulaşım ve trafik sorunu nasıl çözülür?’ sorusuna cevap aramak yerine ‘yeni köprü’ye şartlanıldı. Bu şartlanmışlık, şu an ‘Yeni köprü, gerçekten aranılan doğru çözüm mü?’ sorusunu bile sorulamaz hale getirdi. Böylece ‘3. köprü kutsal çözüm’ oluverdi. Bu gidişle 3 değil 30 köprü yapsak İstanbul’un ulaşım sorununu çözmüş olamayız, sorunu daha da büyütmüş oluruz.”
Yeni bir TEM geliyor
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım önceki gün yaptığı açıklamada ‘Kuzey Marmara Otoyolu’nun ve Boğaz’a yapılacak üçüncü köprünün güzergâhını açıklamıştı. Buna göre köprü Avrupa Yakası’nda Garipçe, Anadolu Yakası’nda Poyrazköy arasında olacak. Yıldırım’ın açıklamasına göre ‘Kuzey Marmara Otoyolu’ ise şu güzergâhları izleyecek: İstanbul’un batı sınırından Kınalı mevkiinde TEM otoyolu kavşağında başlayacak. Kömür ocakları mevkiini kat ettikten sonra Garipçe’deki köprüden geçecek. Paşaköy mevkiine ulaşacak ve Gebze civarında İzmir otoyolu ayrımına gidecek. İzmit’in kuzeyini kat ederek Adapazarı’na yönelecek. Eski Adapazarı ile Yeni Adapazarı-Yeni Kent arasında geçen güzergâh, Akyazı ile Hendek ilçe sınırları içerisinde TEM otoyolu ile buluşacak. Proje 6 milyar dolara mal olacak.
Kaynak:Radikal
SON VİDEO HABER
Haber Ara