Ladin’in dilinden Tora-Bora çatışması
Üsame Bin Ladin, Afganistan işgalinin ilk yıllarında ABD'nin Tora- Bora saldırısını anlattı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-30 20:10:00
Geçtiğimiz yıl, bir önceki konuşmamda, Tora Bora çatışmasından bahsettim. Bu büyük çatışma Afgan savaşcıların, Amerikan güçlere karşı büyük bir zaferiydi. Bu savaşta biz, Allah’a şükür ilkellerimize bağlı kaldık. Böylece size, bu büyük çatışmanın bir kısmını, düşmanlarımızın ne kadar korkak olduğunu ve bir yıpratma savaşında siperlerin ne kadar etkili olduğunu anlatacağım.
Biz, 300 savaşcı olarak, bir mil kareden daha küçük bir sahada ve her birine 3 savaşcının yerleşeceği çukurlar kazdık, böylece bombardımanda ağır bir kayıp vermenin önüne geçtik.
ABD’nin, 7 Ekim 2001 tarihinde başlattığı kampanyanın ilk gününden itibaren yaşadığımız yer kitlesel bir bombardımana maruz kaldı ve bu bombardıman Aralık 2001’e kadar aralıksız sürdü.
Daha sonra ABD liderliğindeki güçler, 2 Aralık 2001’de, Ben ve kardeşimiz Dr. Eymen Zevahiri’nin de aralarında bulunduğu bazı El-Kaide liderlerinin yaşadığı Tora Bora dağlarını yoğun bir şekilde bombalamaya başladı. Savaş uçaklarıyla yürütülen üzerimizdeki bu bombardıman, geceleri ve gündüzleri boyunca devam ediyordu. ABD-Pentagon ve müttefikleri nefes almaksızın bu çalıştı ve bu küçük araziyi tahrip etti. Savaş uçakları, Afganistan’daki esas misyonu başarmak niyetiyle tepemize bombalar yağdırdı.
ABD kuvvetleri, her biri tonlarca ağırlıkta akıllı bombalar, salkım bombaları ve beton delici bombalarla bize saldırdı. B-52 gibi bombacı uçaklar 2 ay boyunca her gün, ve bir seferde 20-30 bomba atacak şekilde bizi bombaladı. Modifiye edilmiş C-130’lar, geceleri carpet bombaları ve sofistike bombalar attılar.
Bizler, küçük bir alana sıkıştırılmış olsak bile, düşmanın kitlesel bombalarına ve tahmin edilemeyen alçakça propagandalarına rağmen, Bu bombalar ABD güçleri bizim pozisyonumuza saldırmamıştı. ABD’nin, 15 gün boyunca devamlı olarak bize saldırmasını istediği müttefik güçlerden bahsetmiyorum bile. Bu güçler bize her saldırdıklarında, biz onarlın ölülerinin ve yaralılarını taşıyarak, bizim sahamızdan çıkmaya zorladık.
Sonuçta, ABD'nin uluslar arası gücü tamamıyla başarısız oldu ve bu çatışma bitti. ABD bu güçleri az sayıdaki Savaşcı karşısında 1 mil kareden küçük bir alanda, eksi 10 derecenin altında, kazdıkları siperlerde saklanan 300 savaşcı yenildi. Savaşcıların bu çatışmadaki kaybı, yüzde 6’yı geçmedi, siper kaybı ise yüzde 2’de kaldı. Allah bu insanlarımız şehidler olarak kabul etsin.
ABD'nin uluslar arası güçleri, bir mil kareden küçük bir sahada, sınırlı silaha sahip, küçük bir savaşcı grubu karşısında başarılı olamadıysa eğer, bütün bir İslâm dünyası üzerinde nasıl başarılı olacak?
http://www.theunjustmedia.com'dan çeviri yapan Fazıl Duygun
SON VİDEO HABER
Haber Ara