Görüntüleri gizleyen hakim takipte çıktı
Danıştay'ın kamera kayıtlarının yer aldığı hard diskin arızalı olduğunu Emniyet'e saldırıdan tam 5 gün sonra bildiren Hâkim Çakmak'ın, Ergenekon'dan 'izlendiği' ortaya çıktı. Çakmak, Tolon'la da birçok kez telefonla görüşmüş.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-25 08:30:00
Ergenekon kapsamında telefonları dinlendiği ortaya çıkan hâkim ve savcıların ismi, tartışmalı olaylarla gündemde. Son örnek, OYAK Güvenlik'in saldırıya uğrayan Danıştay binasına kurduğu kamera kayıtlarıyla ilgili TÜBİTAK raporunda yer aldı Emniyet'e 5 gün sonra cevap veren Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Engin Çakmak'ın Ergenekon kapsamında mahkeme kararıyla teknik takibe uğradığı ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı müfettişlerinin talebi üzerine İstanbul 10. ve 11. Ağır Ceza mahkemelerinin verdiği kararla dinlenen 56 hâkim ve savcının adı, çeşitli iddialarda geçiyor.
Telefon dinleme kararına 'Ergenekon terör örgütünün, birçok kurumun yanı sıra yargıya sızma konusunda yoğun gayret gösterdiğinin anlaşılması' gerekçe gösterilmişti. Adalet Bakanlığı, soruşturma yürüttüğü 46 isim hakkında 'soruşturmaya gerek yok' kararı vermişti. Yargı mensuplarının dinlendiğine ilişkin iddialar bir hayli fırtına koparmıştı. Yargıtay, Danıştay ve YARSAV suç duyurusunda bulunmuş, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na üç kez 'baskın' düzenlenmişti. Ortaya çıkan belge ve dokümanlar ise dinleme kararlarının hukuki gerekçelerine ilişkin ipuçları veriyor.
Mehmet Engin Çakmak: Danıştay saldırısı sırasında genel sekreter yardımcısıydı. Kamera kayıtlarının bulunduğu hard disklerin arızalı olduğunu Emniyet'e 5 gün sonra bildirdiği belirtildi. Çakmak, kameraların daha önce de arızalandığını dile getiriyordu. Çakmak'ın ikinci Ergenekon iddianamesinde emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da bulunduğu bazı tanıklarla telefon görüşmelerinin bulunduğu ve iddianamede isminin M.E.Ç. olarak kodlandığı kaydedildi. Çakmak, Ergenekon kapsamında teknik takibe uğramıştı.
BİR ÇOK YARGI MENSUBUNUN İSMİ GÜNDEME GELMİŞTİ
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner: Telefonları dinlenen hâkim ve savcılar arasında. Adalet Bakanlığı'nın göreviyle ilgili yürüttüğü soruşturmada ''görevi kötüye kullanma'' ve ''evrakta sahtecilik' suçlamasıyla hakkında dava açıldı. Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın örgüt kapsamındaki suçlarla ilgili soruşturmada ise 'Ergenekon terör örgütü üyeliği' iddiasıyla dava açıldı. İlhan Cihaner, İrticayla Mücadale Eylem Planı'nı Erzincan'da uygulamakla suçlanıyor. Halen tutuklu bulunuyor.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu: Adalet Bakanlığı müfettişlerinin yürüttüğü soruşturma kapsamında telefonları dinlendi. Ergenekon sanığı Engin Aydın'a akıl verdiğine ilişkin iddialarla gündeme geldi. Ergenekon sanığıyla çekilmiş fotoğrafları basına yansıdı. Aydın'a, emniyette konuşmaması tavsiyesinde bulunduğu belirlendi. Yargıyı ele geçirme girişimi olduğu öne sürülen Kent Otel toplantılarına da katılan Eminağaoğlu'nun Yargıtay'a üye seçilebilmek için Aydın'a ricada bulunduğu ortaya çıktı. İşçi Partisi'nde ele geçirilen bir CD'de Eminağaoğlu'nun Ergenekon sanıkları Ergün Poyraz ve Levent Ersöz'le yemekle buluştuğuna dair bilgiler yer alıyordu. Eminağaoğlu, Yargıtay'da Ergenekon soruşturmasını hedef alan açıklamaları nedeniyle 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçlamasıyla yargılanacak.
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz: Telefonları Ergenekon kapsamında mahkeme kararıyla dinlendi. Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz'in bir telefon görüşmesinde Başbakan Tayyip Erdoğan'la ilgili bir kararından dolayı Kaçmaz'ı 'gözlerinden öptüğü' iddianameye yansıdı. Osman Kaçmaz hakkında 'görevi kötüye kullanma' ve 'hazırlık soruşturmasının gizliliğini ihlal' suçlarından dava açıldı.
Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Alifeyyaz Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt: Ergenekon kapsamında telefonu dinlenen isimlerden. Hakkında silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım etme suçundan dava açıldı. Eşinin telefonuyla konuşarak dolaylı dinlemeye takılan Osman Paksüt hakkında Anayasa Mahkemesi 'soruşturmaya gerek yok' kararı verdi. Ancak kararda, Paksüt'ün dinlemeye takılan görüşmelerinde AK Parti davası sürecinde örgüt üyesi şüphelisi şahıslara ve bir basın mensubuna, toplumda karışıklık yaratma niyetli bilgi sızdırdığı tespiti yer aldı. Ferda Paksüt de Hurşit Tolon ve Turhan Çömez'e davayla ilgili bilgi vermekle suçlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin: Ergenekon kapsamında telefonlarının dinlendiğinin ortaya çıkması büyük yankı uyandırmıştı. Ancak Engin'in Ergenekon sanığı Tuncay Özkan'la yaptığı telefon görüşmesi gündeme damgasını vurdu. 1999 yılında yapıldığı belirtilen görüşmede Engin, "Sorgulamayı başından sonuna kadar talimatınızla yürütüyoruz." ifadesini kullanıyordu. Engin, Balyoz savcılarını soruşturmadan almasıyla gündeme geldi. Balyoz'da ele geçirilen belgelerde Engin hakkında, "Sıkıyönetim Mahkemesinde Görevlendirilecek Savcı" notu düşülmüştü.
Eski Bakırköy Basın Savcısı Ali Çakır: 2006 yılında Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) soruşturmasında dinlemeye takıldı. VKGB Başkanı Taner Ünal'ın yardımcısı Ahmet Cinali'nin telefonuyla yaptığı görüşmede "Mevkutelerin canına okumaya çalışıyoruz." dediği basına yansıdı.
Danıştay tanığına 'sus' baskısı
TÜBİTAK'ın Danıştay saldırısından bir gün önce kamera kayıtlarının geri döndürülmez şekilde silindiğini ortaya koyan bilirkişi raporu, saldırı ile ilgili yürütülen soruşturma hakkından farklı detayların ortaya çıkmasına neden oldu.
Danıştay davasının 21 Eylül'de görülen duruşmasında tanık olarak dinlenen Aysel Sağlam, Danıştay'a saldırı olayından bir gün önce Danıştay otoparkının yanında sanık Alparslan Arslan ile tanımadığı iki kişiyi gördüğünü aktarmıştı. Arslan ve yanındaki kişilerin gergin şekilde konuştuklarını, konuşmaları duymadığını, ancak ellerindeki çantalardan avukat olduklarını düşündüğünü anlattı. Bu kişilerin yol vermemesi sebebiyle otoparktan geçemediğini belirtti. Buna 'içerlediğini' ve Danıştay kapısı önünde duran iki kişiye 'İnsana yol bile vermiyorlar' diyerek tepkisini dile getirdiğini belirtti. Bu sırada konuşan kişilerin, 'tanınmamak için sırtlarını döndüklerini ve bu kişilerden birinin belinde silah gördüğünü' ifade etti. Olayın ardından emniyete çağrıldığını, Arslan dışındaki sanıkları teşhis edemediğini söyledi. 'Emniyette, bir şey görmediğine dair ifadesinin alınmak istendiğini' öne sürdü: "Emniyet'te hiçbir şey görmediğime dair ifademi almak istediler. Emniyet müdürü bana 'Sen hiçbir şey görmedin' dedi."
OYAK, Danıştay'ı suçlamış
OYAK Savunma Güvenlik Sistemleri AŞ tarafından görüntü sistemleri yönetilen Danıştay'ın kameralarındaki skandalda OYAK, Danıştay'ı suçladı.
Kameralardaki arızanın kamera kayıt sisteminin kesintisiz güç kaynağı yerine şehir şebekesine bağlanmasından kaynaklandığını savunan OYAK, Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Engin Çakmak'ın isteği doğrultusunda sistemin şehir şebekesine bağlandığını öne sürdü.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebi doğrultusunda Danıştay Başkanlığı kameralarının saldırı günü arızalanmasıyla ilgili bilirkişi raporunda ilginç detaylar çıkmaya devam ediyor. OYAK tarafından mahkemeye sunulan kamera sistemi durum raporunda, Danıştay'a yönelik önemli suçlamalar yer aldı. Buna göre sistemin kuruluş aşamasında keşif yapıldıktan sonra Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Tetkik Hâkim Engin Çakmak'la bir görüşme yapıldı. OYAK uzmanları, Çakmak'a, ani voltaj değişimleri ve kısa süreli elektrik kesintilerinde sistemin arızaya geçebileceği ve bu arızaların garanti kapsamı dışında değerlendirileceğini bildirdi. Çakmak da, bütçesel yetersizliklerden dolayı kesintisiz güç kaynağını sisteme dahil etmedi. OYAK yetkililerine, sistemde kullanılacak cihazların enerjilerinin cihaza en yakın olan enerji noktasından alınmasını istedi.
Rapora göre Danıştay'a saldırıdan bir gün önce dijital görüntüleme ve kayıt cihazının kayıt yapması sırasında meydana gelen ve sistemin enerjisinden kaynaklanan problem nedeniyle, dijital görüntüleme ve kayıt cihazının görüntü kayıtlarını tuttuğu hard disk ünitesinde arıza meydana geldi. OYAK raporunda, sistemin mesai saatleri dışında enerjisiz bırakıldığına dikkat çekildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebi doğrultusunda hard diskleri almak üzere OYAK'a giden polisin tutanağında da OYAK yetkililerinin Danıştay'ı suçlamaya devam ettiği görülüyor. 25 Eylül 2009 tarihli tutanağa göre, OYAK Savunma Güvenlik AŞ Elektronik Güvenlik Sistemleri Müdürü Yavuz Selim Kavaklıoğlu, kameralardaki arızanın kamera kayıt sisteminin kesintisiz güç kaynağı yerine şehir şebekesine bağlı olmasından kaynaklandığını söyledi. Kavaklıoğlu, akşamları temizlikten sonra görevlilerin şalterleri indirmesi nedeniyle cihazın arızalandığının tespit edildiğini öne sürdü.
Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara