Dolar

34,8725

Euro

36,7751

Altın

3.048,45

Bist

10.123,54

Diş eti kanamalarını ihmal etmeyin

Sağlıklı diş etinin pembe renkli, düzgün hatlı olduğunu belirten uzmanlar, "Sağlıklı diş fırçalarken, yemek yerken kanamaz" uyarısında bulunuyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-04-20 16:31:00

Diş eti kanamalarını ihmal etmeyin
Bursa Sağlık Müdürlüğü Ağız ve Diş Sağlığı Şube Müdürü Diş Tabibi Nagihan Bedir, dişetlerinin şiş, parlak kırmızı ve fırçalarken kanaması durumunda o kişide dişeti hastalığı oluştuğunu söyledi.

Dişeti iltihap belirtilerinin diş eti kanaması, kırmızı-şiş diş eti, kötü ağız kokusu olduğunu kaydeden Bedir, "Diş eti çekilmesi, alveol kemiğinin erimesi ve desteğini kaybeden dişlerin sallanması periodontal hastalık belirtisidir. Periodontal hastalık diş eti ve dişleri destekleyen diğer dokuların iltihabi hastalığıdır. Dişler üzerindeki bakteri plağının diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile uzaklaştırılmaması sonucu plağın içerisinde bulunan bakteriler diş etinde irritasyon oluşturur ve gingivitis denen diş eti iltihabının ilk aşaması başlar." diye konuştu.

Diş hekimine gidip tedavi olunmadığı taktirde dişleri dişetine bağlayan periodontal liflerin yıkıma uğradığını ve iltihabın derinlere yayılarak alveol kemiğinin yıkımı sonucu dişlerin sallanmaya başlayacağını vurgulayan Nagihan Bedir, bu noktaya gelindiğinde tedavi ile kaybolmuş kemiği yerine getirmenin mümkün olamayacağını kaydetti.

Problemin başında tedavi olarak ağız ve diş sağlığını korumak yerine ihmal edilmesine rağmen hastalığın ilerlemesi ve tedavinin zorlaşmasına neden olunacağını dile getiren Bedir, ağız bakımını ihmal ederek bakteri plağını uzaklaştırılması durumunda tükürük içinde bulunan minerallerin plak ile birleştiğini ve diş taşı oluştuğunu söyledi.

Diş taşının diş ve diş etleri üzerinde birikerek diş eti çekilmesine neden olduğunu anlatan Bedir, oluşmuş olan diş taşını fırçalayarak uzaklaştırmanın mümkün olmadığına dikkat çekti.

Diş hekimine gidip muayene olunmasını tavsiye eden Bedir, diş taşı temizliğinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Bedir, çok iyi bakım yapılsa bile yeni diş taşı oluşabileceğini, rutin diş hekimi kontrolleri ile diş taşı temizliği yaptırarak ileri aşamalara ulaşmadan tedavi olunmasının yerinde olacağını kaydetti.

Diş taşı temizliğinin dişlere zararı olmadığının altını çizen Bedir, şöyle devam etti: "Temizlik sonrası bir hafta kadar dişler sızlayabilir ancak geçicidir. Genetik yatkınlık, diabet, hormonal etkenler, hamilelik, menapoz, vitamin eksikliği, stres, sigara kullanımı, bazı ilaçlar (antidepresan, antiepileptik), bazı sistemik hastalıklar ( immun sistem hastalıkları, bazı kan hastalıkları), yaş gibi etkenler de diş eti hastalıklarının gelişimine sebep olabilir. Hamilelerde; hormonların etkisi ve ilk aylardaki bulantı, kusma nedeniyle ağız hijyeninin bozulması gibi sebepler hamilelik gingivitisi oluşturur, hamilelik öncesi risk taşıyan bireyler diş hekimine muayene olup diş taşı temizliği ve polisaj işlemi yaptırmalı ve hamilelik süresince oluşabilecek diş eti problemlerinin minimuma inmesini sağlamalıdırlar."

Ağız sağlığının diğer organlarımızın sağlığı ile yakından ilişkili olduğunu hatırlatan Bedir, ağız içerisindeki enfeksiyon lenf ve kan yoluyla vücudun kalp, eklem gibi diğer dokularına yayılarak hastalık oluşturabileceğini dile getirdi.

Ağız sağlığını vücut sağlığı ile beraber düşünmek gerektiğini vurgulayan Bedir, günde en az iki kere dişlerin fırçalanması gerektiğine işaret etti.

(CİHAN)

Haber Ara