Bahattin Yıldız gençlere MTTB'yi anlattı!

Haber Merkezi / TIMETÜRK

Gençlik Kültür Merkezi'nde her hafta düzenlenen Genç Söyleşiler’in bu haftaki konuğu İslami kimliğiyle bilinen edebiyatçı-yazar Bahattin Yıldız’dı.

Gençlerle sohbet eden Bahattin Yıldız 1970'lerde MTTB ve Akıncılar'ın serüvenini anltarak, içeriden bir bakışla, o döneme ait pek çok anısını da dinleyicilerle paylaştı. Oldukça samimi ve sıcak ortamda geçen söyleşide, Yıldız gençlere önemli nasihatlerde bulundu.

Sözlerine ‘büyükler ve küçükler ilişkilerini saygı ve sevgi çerçevesinde sürdürmeli’ diyerek başlayan Bahattin Yıldız, "İslami çalışmalarda sadelik ve mütevazilik bize geleceği getirecektir. Çok şey konuşmamız değil duruşumuz ve haliniz gençlere çok şeyi anlatacaktır." dedi. MTTB içerisinde bunun sağlandığı dönemlerde başarılı olunduğunu söyledi.

‘Afgan cihadının halen devam etmesi ve hem Rusya hem de ABD karşısında yenilmemesinin en önemli nedeni mütevazi yaşamlarıdır’ diyen Bahattin Yıldız sözlerine şöyle devam etti; "MTTB 1918’ler de Milli Mücadeleci sol fraksiyonlar tarafından kuruldu. O zamanlar Müslümanlar Milli Türk Talebe Birliği ismini kullanmazlardı. Sadece Talebe Birliği ismini aramızda kullanırdık. 1970’ler de MTTB İslamcıların hakimiyetine geçti. Biz İslamcıydık. Bazıları bu kavramı sevmeyebilir. Ama ben bu kavramı önemsiyorum. Müslüman olmak ayrı şeydir İslamcı olmak ayrı şey. İslamcılık Hz Peygamber S.A.S ile başlamıştır. İslamcılık kavramının tam karşılığı İslam’ı dünyaya hakim kılma kavgasıdır. İktisadi, hukuk ve sosyal alanda, her alanda. Cami cemaati Müslümandır. Sadece İslam’ın temel esaslarını yerine getirirler. Ama İslamcı bunların yanında hakimiyeti Allah’a vermek için mücadele eder."

Türkiye’de İslam’ın yükselişinin öğrenci hareketleriyle başladığını vurgulayan Bahattin Yıldız "MTTB içerisinde 1969 yılında solcular, ülkücüler ve İslamcılar ayrışmaya başlamıştır" dedi.

‘1975 yılından sonra üniversitelerde dengeler bozuldu. Devlet destekli sol ve ülkücü fraksiyonlar geri planda kaldı ve her zaman sistemle sorunu olan İslamcılar yükselişe geçti. 1978’lere gelindiğinde Türkiye genelinde 200 şubeye ulaşan MTTB bu dönemde bünyesindeki gençlerin çalışmalarının yanı sıra, Necip Fazıl, Nuri Pakdil, Sezai Karakoç gibi üstatların bilgilerinden ve duruşlarından istifade etmiştir" diyen Yıldız ; "Talebe birliğinin iki kolu vardı. Lise ve üniversite. Bir faaliyet yapılacağında herkes canla başla gayret ederdi. Bildiri dağıtılacağında ya da dergi dağıtılacağında eksiksiz herkes görev yerinde bulunurdu. Gelmeyenler mutlaka cezalandırılırdı. Kendisine biat edilende biat edeninde kıymeti bilinirdi." Şeklinde sözlerine devam etti.

Türkiye’de ilk Tevhid bayrağının bir eylemde kullanıldığı günü anlatan Bahattin Yıldız "O zaman Afgan cihadı en başarılı günlerini yaşıyordu, İran devrimi gerçekleşmişti. Sakarya’da düzenlenen destek mitinginde açılan Tevhid bayrağı Türkiye’de bir çok şeye etki etmiştir ."dedi.

2000’li yıllarda dergicilik ve yazarlık

Gençlere yanında getirdiği o döneme ait Tevhid, İslami Hareket, Hicret gibi dergileri gösteren ve bu dergilerde Ali Bulaç gibi önemli yazarların o dönemde yazdığı yazılardan ve manşetlerden anekdotlar aktaran Bahattin Yıldız, şu an yayın hayatına devam eden ve Kur'an merkezli olduğunu iddia eden hiçbir derginin 1979 yılında çıkan bu dergiler kadar Kur'an merkezli olmadığını savundu.

O dönemde bu dergilerde yazı yazan hiçbir yazarın bugün cesurca o dönemki söylemlerini yazamayacağını ve yazmayacağını özellikle vurgulayan Yıldız, Cuma namazlarından sonra camilerde dergi dağıttıklarını anlatarak sözlerini şu şekilde bitirdi:

"Bizler ve genç kardeşlerimiz ellerine dergileri alır Cuma namazından çıkanlara dergi satmaya dağıtmaya çıkardık. O zaman ki kuruluşlarımızın ve dergilerimizin sadece isimleri bile gençlere bir şeyler anlatmaya, tebliğ etmeye yeterdi. Sonuç olarak Her ferdin ve gencin bulunduğu ortamda mutlaka yapacağı bir şey vardır. Bazen soba temizlemek, bazen çay dağıtmak ,bazen mücadele etmek bizim İslamcı duruşumuzun gereğidir. Tarihiniz yoksa geleceğiniz yoktur. Tarihinizi iyi öğrenin. Bizim tarihimiz Hz.Adem ile başlar. Dünya yazılı tarihe Hz Muhammed ile geçmiştir. Bir iddia taşıyorsak tarihin ve kavganın içerisindeyiz demektir. İslamcıysak adam gibi dik durup hakkı savunacağız…"