Türkiye'ye Başkanlık sistemi gelecek mi?
Başbakan gündemin 1. sırasına oturan Anayasa Paketi değişikliği ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-18 12:46:00
"CHP'nin önerisi 14 maddede değişikliği kapsıyor, CHP'nin genel başkanı farklı grup başkan vekili farklı konuşuyor. Biz hangisine inanacağız? Bu açıdan CHP'nin önerisi sulandırmadır."
"Anayasa görüşmelerinden sonra bağımsızların, DSP'nin ziyareti, seçim barajının düşmesi, partilere yardım konusu gibi konuları aramızda görüştük, olabilecek olanları dahil ettik. Hepsini edersek bizim bir anlamımız kalmaz. Değişiklik konusunda bir konsensüs oluşsun istedik. Yüksek yargı kurullarının da önerilerini aldık. Onların taleplerinin hepsi dosyalar halinde var. Yargıtay Danıştay HSYK'nin talepleri elimizde var. Kanun tasarımızın %70'inde yüksek yargının talepleri var."
"DEĞİŞİKLİKTE EN ACİLDEN İŞE BAŞLAMAK İSTİYORUZ"
Anayasa Değişikliğii büyük çapta bir çalışmaydı, önce akademisyenlerle başladık, çok geniş çaplı bir çalışmaydı. 2008 Mart'ındaki parti kapatma olayı gündeme gelince bu çalışmayı erteledik. Şimdi başlattığımız çalışmada ise öncelikler sıralaması yaptık. Önümüze gelenler bu maddeler oldu. Şu anda biz en acilden işe başlayalım istiyoruz. Çünkü mecliste önümüze bariyerler konuyor ve 3 günde bitecek kanun değişiklikleri 1 ay sürüyor.
PARTİ KAPATMA SÜRECİNİ İYİCE ZORLAŞTIRMAMIZ GEREK
Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz'ün "Meclis'te birçok parti kapatıldı, ancak bunlara bir son vermek gerekir. Bu konuda Venedik Kriterleri komisyonunun taleplerini koymadınız, neden? Bu kriterlere esas olan bir partinin şiddete başvurmaması onun dışında hayatına devam etmesi. Siz neden böyle bir tercih yaptınız?" sorusuna şöyle cevap verdi Başbakan Erdoğan:
"Biz istedik ki Parlamento müsaade ettiği zaman yargılama süreci başlasın. Avrupa'da da bunun benzeri uygulamalar var. Siyasetçi kendi ayağına kurşun sıkmayacak. Meclis'in 3'te 2'si onay verirse parti yargılanabilecek. "
DEMOKRASİNİN SINIRLARINI GENİŞLETECEK NOKTALAR NELER?
Hasan Bülent Kahraman'ın "bunu bir paket olarak nitelendiriyorsunuz, bu anayasanın aslının vesayet altında hazırlanmış olduğunu biliyoruz, aradan geçen süreçte hükümetler tarafından yapılan değişiklikler var. %65'i 82 anayasasının değişmiş durumda bu siviller tarafından yapılan değişiklik ama bence de bu anayasa hala bir vesayet anayasası. Bu büyük pakete yapılan değişiklikler acaba daha genişletilebilseydi, bu süreci devam ettirmek bunu yeniden ele almak söz konusu olursa bu paket dışında sizin bu anayasada değiştirmek istediğiniz hususlar neler? Demokrasinin sınırlarını genişletecek bir değişiklik olarak öngördüğünüz bir nokta var mı?" şeklindeki sorusuna Başbakan:
"2011 seçimlerinde halkımızın yepyeni bir anayasa değişikliğiyle halkın karşısına çıkabileceğimizi söyleyebiliriz. Bu kampanyayı da halkımıza mal ederiz. Özellikle de bu seçimlerde halkımız bizden bunu isteyecek, dediğiniz konular da bunun içinde. Veliler ve öğrenciler arasında YÖK konusunda rahatsızlık var. Bunlar konuşulabilir ve adımlar atılabilir. Şu anda bize gelen birçok talep var. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili yetkilerin azaltılması konusu var. Sembolik başkanlık ya da şu anki gibi yarı başbakanlık olması var. Biz de çok büyük sıkıntılar çektik. Yetkilerimiz daraltıldı. Yerindelik yetkimize sürekli müdahale edildi ve birçok adımı atamadık. Yüksek yargıda eğer bazı adımları atmak istiyorsak hem yüksek yargı güçlenmeli hem de atanmış seçilmişler arasındaki dengesizliği kaldırmalıyız. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir yaklaşım yok." şeklinde cevap verdi.
TÜRKİYE'YE BAŞKANLIK SİSTEMİ GETİRİLMELİ Mİ?
Avrupa'da ve ABD'deki Başkanlık sisteminin Türkiye'ye uyarlanması hakkındaki soruya Başbakan şöyle cevap verdi:
"Başkanlık sisteminde kongre ve parlamento daha etkin hale gelecek. Ama şu anda atanmışlar tarafından önü kesilebiliyor değişikliklerin. Türkiye'yi bu paradigmalardan kurtarmamız lazım. Orada Başkan, silahlı kuvvetlere alım yapacaksa, karar kongreden çıkıyor, kongre onaylamazsa bu adımı atamaz. Bizde ise biz getirdiğimizi parlamentoya sunmuyoruz, yürütme olarak biz veriyoruz. Biz gerçek anlamda kuvvetler ayrılığını savunuyorsak, çok daha süratli bir kalkınmayı Türkiye yakalayacaktır. "
"Sizin kafanızda böyle bir proje (Başkanlık sistemi) olduğu çok belli. Anayasa'nın bu yönde değiştirilmesinde bir zaruret görüyor musunuz?"
"Halkımızın böyle bir şeyi kabul etmesi halinde tabii ki bu adımı atarız."
MİLLETVEKİLLERİNİN DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILMALI MI?
Emre Aköz: "Sadece sizin rakipleriniz değil sizin partinizin sempatizanları da dokunulmazlıklar konusuna kafayı takmış durumdalar. Bürokraside de dokunulmazlık sorunu var. Hem siyasetçiler hem de bürokrasi babında halk bunda bir ayar istiyor. Bunun ciddi bir talep olduğunu düşünüyor musunuz? Sizce propaganda mı?"
"Ben öyle görüyorum. Bu teklifi getiren ana muhalefet lideri neden AK Parti hükümetinden önce bu teklifi getirmedi? Bu konuda popülizm yapıldığını düşünüyorum. Bu sadece yasama yürütme organlarına getirilirse, o zaman bunu bürokrasinin iki dudağından çıkacak söze mahkum etmiş olursunuz. Yani bir yargı mensubu Başbakan hakkında dava açarsa hemen dokunulmazlık olmadığından yargılanır. Böyle bir durum büyük bir kaos doğurur."
Sabah
SON VİDEO HABER
Haber Ara