'İzmir Belediyesi'nin keyfi başörtüsü yasağı'
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hiçbir yasal dayanağı olmadan uyugulamaya konulan ve kız öğrencileri zor duruma düşüren Paso uygulaması zulme dönüştü.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-17 20:29:00
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kanuni bir gerekçeye dayanmadan kız öğrenclere uygulanan öğrenci pasosu yasağı protesto edilmeye devam ediliyor.
Başörtüsü yasağı, 28 Şubatın kudretli generallerinin öncülüğünde, emir ve brifing almaya alışık sivil bürokratlar, siyasetçiler ve yargı kurumlarının dayanışması ile dünden bugüne tüm resmi, hatta özel eğitim kurumlarında sistematik olarak uygulandı ve uygulanıyor.
Hiçbir yasal ve meşru gerekçesi olmayan başörtüsü yasağı, darbelerle gelen yasakçı, faşizan uygulamaların bir mirasıdır. Türkiye’nin darbelerle ve darbecilerle hesaplaştığı bir dönemeçte olduğumuz şu günlerde, darbe artığı başörtüsü yasağının da sona ereceği umudu içerisinde iken ne yazık ki İzmir’de rahatsız edici gelişmeler yaşamaktayız.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, orta öğretim ve üniversite öğrencilerinin yararlandığı indirimli öğrenci kartı (paso) hizmetinden başörtülü kız öğrencilerin yararlanmasını engelliyor. Yasağın gerekçesi ise kısaca şu : “Başörtülü kız öğrencilerin “başı açık” fotoğraf vermeleri mecburiyeti”
İzmir Büyükşehir Belediyesi, başı açık fotoğraf dayatmasını meşrulaştırmak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında uygulanmakta olan kılık kıyafet yönetmeliği’nin 10, 11 , 12 ve 13. maddelerini dayanak göstermiştir. Ancak dayanak gösterilen yönetmelikte zikredilen eğitim kurumları arasında ne Belediyeler ne de Belediyeye bağlı “otobüsler” sayılmamıştır. Keza zikredilen yönetmelik, paso çıkarılırken, kız öğrenciler tarafından Belediyelere başörtülü fotoğraf verilemeyeceği gibi bir düzenlemeyi de içermemektedir.
Geriye tek ihtimal kalıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de hiçbir Belediye’nin aklına getirmediği bir yasağı icat etmiş bulunuyor : Paso Zulmü ! İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz KOCAOĞLU’nun da arkasında durduğu bu yasakçı uygulama, tamamen keyfidir ve ayrımcılık içermektedir.
Toplumun bir kesiminin dini inançları ve kimliği nedeniyle tercih ettiği bir kıyafet nedeniyle, “Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere” kurulan bir Belediyenin hizmet sunmayı reddetmesi ayrımcılıktır. Aziz KOCAOĞLU’nun Belediyelerin hizmet alanıyla ilgisi olmayan bir yönetmeliğe dayanarak yaptığı başörtülülere paso vermeme ayrımcılığı, Ceza Kanunu, 122. Maddesine aykırı olup suç teşkil etmektedir.
Bu ayrımcı uygulama bizlerde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğinden ilham alan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Aziz Kocaoğlu’nun kendisini başöğretmen, otobüsleri eğitim kurumları, yolcuları öğrenci gibi değerlendirdiği izlenimini uyandırmaktadır.
Kısacası bu uygulamayla Belediye, özel hayata müdahale etmekte ; din, vicdan, düşünce, ifade ve seyahat özgürlüğünü ihlal etmekte, başörtülü öğrencilere cinsiyet ve inanç temelli ayrımcılık yapmaktadır.
Yasal ve yargısal süreçlere başvurmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesinin derhal bu ayrımcı uygulamadan vazgeçmesini, çarşaf açılımı ile Kutlu doğum haftası etkinliklerine katılmasıyla dine ve dindarlara saygılı bir imaj vermeye çalışan CHP’nin ve genel başkanı sayın Deniz BAYKAL’ın bu konuyu da değerlendirerek gereken tavrı ortaya koymasını, keza hükümet başta olmak üzere ilgili sivil, resmi, adli, idari mercilerin bu ayrımcılıkla ilgili gereken tahkikatı yapmalarını ve müdahilliği ortaya koymalarını aciliyetle bekliyor ve talep ediyoruz.
Haber Ara