Seçimlerde 'Faşist Türkiye' tartışması!
KKTC'de seçime sayılı günler kala adaylar arasında söz düellosu da hız kazandı. Eroğlu: "Talat, Türkiye'nin kansız soykırım uyguladığını savunanlarla beraber çalışıyor" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-04-16 15:35:00
Cihan Haber Ajansı'na konuşan Derviş Eroğlu, Mehmet Ali Talat'ın, UBP'ye destek veren partileri 'Türkiye'ye karşı partiler' olarak değerlendirmesini eleştirdi. Eroğlu, "Sayın Talat, Türkiye'ye anavatan diyemeyen Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ile Türkiye'nin Ada'da 'Kansız soykırım.' yaptığını iddia eden Birleşik Kıbrıs Partisi'ni (BKP) yanına almıştır." dedi.
Kendisinin Türkiye'nin karşısında olmasının mümkün olmadığını ve Türkiye'yi Anavatan olarak bildiğini belirten Eroğlu, UBP'li gençleri de hep bu bilinçle yetiştirdiğini bildirdi. Eğitim Bakanlığı yaptığı 76 yılında Talat'ın, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı da eleştirdiğini dile getiren Eroğlu, "Talat 74 mücadelesini verenlere 'emperyalist' diyen, 'faşist' diyen bir zihniyet taşımaktadır. 76'da Eğitim Bakanlığı yaptığım dönemde Talat, 'Faşistler geldi birlikte yaşamamıza engel oldu.' diyen biriydi. Bu hal ve hareket saygın bir duruş değildir." ifadelerini kullandı.
Seçimlerde Talat'ı destekleme kararı alan BKP'nin 28 Şubat 2010 tarihinde internet sitelerinde yayınladıkları bildiriye atıfta bulunan Eroğlu, "İzzet İzcan'ın partisi 28 Şubat 2010 tarihinde yetkili organlarından aldığı karar ile Türkiye'yi kansız soykırım yapmakla suçluyor. Türkiye'den gelen vatandaşlarımızı Kıbrıs'ımızın demografik yapısını bozdular şeklinde nitelendirmektedirler." dedi.
Kendisini destekleyen partilerin Türkiye'ye bağlı ve Anavatanla koordinasyon içinde partiler olduğunu belirten Eroğlu, "Beni destekleyen partiler Milliyetçi Adalet Partisi (MAP), Demokrat Parti (DP), Halk İçin Siyaset (HİS) partisidir. Bu partiler Türkiye'yi anavatan bilen partilerdir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Talat'ın seçimleri kazanmak için her türlü ittifaka hazır olduğunu iddia eden Eroğlu, "Böyle bir ittifak yapan kişi Türkiye'yle işbirliği içerisindeyim gibi takiye yapması tabi ki halkımız tarafından hoş karşılanmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
BKP'nin 28 Şubat'ta gerçekleştirdiği 2. Olağan Kurultayı'nda "Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliği "Gelen Türk, Giden Türk" diyerek Kıbrıs'ın kuzeyine nüfus aktarmakta, Kıbrıs Türk toplumunu açık bir şekilde asimile ederek savaş suçu işlemektedir." ifadelerine yer verilmişti. Partinin internet sitesinde yayınlanan bildiride, "Türkiye'den taşınan nüfus ile demografik yapı değiştirilmiş ve Kıbrıslı Türkler azınlığa düşürülerek, iradesi gasp edilmiştir. Yıllardır açık hava hapishanesini aratmayan yaşam koşullarında tutsak olan Kıbrıslı Türkler, gelinen aşamada yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Kendi ülkesinde azınlığa düşürülen Kıbrıslı Türklerin kimlik ve iradesi yok sayılarak, varlığı, huzuru ve güvenliği tehdit edilmektedir." denilmişti.
BKP, Türkiye'den KKTC'ye kimlikle girişlere son verilmesini, 'uluslararası hukuka göre savaş suçu' olan nüfus aktarımına son verilmesi, dağıtılan vatandaşlıkların iptal edilmesini istemiş, "Kıbrıs'ın kuzeyinde uluslararası gözetim altında nüfus sayımı yapılmalıdır." demişti.
Bildiride, şu ifadelere yer verilmişti: "BKP, Kıbrıs Türk toplumuna karşı uygulanan "kansız soykırımı" uluslararası mahkemelere taşıma ve Kıbrıs Türk toplumunun varlığının korunması için her türlü mücadeleyi sürdürme kararlılığındadır. BKP, Kıbrıs Türk toplumunun varlığının tehlikede olduğunu bir kez daha vurgulayarak, tüm çözüm ve barış yanlısı ilerici Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi partiler ile dünyada ki tüm ilerici siyasi güçleri Kıbrıslı Türklerin içine düşürüldüğü tükenişten kurtarılması için iş ve güç birliğine çağırır."
Kaynak:CİHAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara