Araplar susuyor, Türkiye ilerliyor

Bugün siyaset literatüründe ‘Türkleştirmek’ veya ‘Osmanlılaştırmak’ gibi kavramlara yer yok. Zira tarih tekerrür etmez. Ya da Karl Marx’ın dediği gibi, ya trajedi ya da komedi olarak tekerrür eder. Fakat Türkiye’nin bölgeye yönelik etkin hareketlenmesi çeşitli çekillerde okunabilir. Bu okumaların bir kısmı da, ‘hasta adam’ olarak adlandırılan Osmanlı İmparatorluğu’na itibarının iade edilmesi olarak görülebilir.

Araplar bu bölgenin siyasi coğrafyasındaki rollerini sorgulamak yerine kısır tartışmalara girişiyor. Şu zamanda Atatürk’ün Yahudi olduğunu kanıtlamaya yoğunlaşan 400 sayfalık bir kitabın yayımlanmasının ne gibi bir kazanımı
veya değeri olur anlamıyorum... Eğer İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın Türkiye cumhurbaşkanı ve başbakanınca kabul edilmemesi sonrası Anıtkabir’e yaptığı ziyaret bu harikulade buluş için kullanılıyorsa, şunu hatırlamak gerek: Araplar bir asırdan beri, İsrail’e bilim adamları ve filozoflar hediye etmekten vazgeçmedi.

Türkiye Batı’nın kapısını birkaç defa çaldı ve NATO’da istisnai bir üyelik almakta başarılı
oldu. Fakat birçok sebepten ötürü AB kulübüne girmekten ümidini neredeyse tamamen kesmiş durumda. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yıldızının İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e tepki olarak Davos’ta katıldığı panelden çekilmesiyle parlamasından önce, Arap dünyasına Türk dizi kahramanları hâkimdi. Bu diziler Arapların evine girdi ve yatak odaklarında kaldı. Türkiye’nin Arap dünyasına tahsis ettiği yeni uydu kanalı, uzun vadeli hedeflerini kestirmenin zor olduğu yoldaki bir başka adım.

Nasrettin Hoca gibiyiz

Türkiye’nin tüm alanlardaki yayılmasının sırrını soran Araplar, kendilerinin ne yaptığını sorgumalı. Araplar siyasi ve tarihi rollerini kaybetti. Tıpkı yatak odasında yaşananlar hariç etrafında olan bitenin kendisini ilgilendirmediğini söyleyen, sonra yatak odasının kapısının olmadığını gören Nasrettin Hoca’ya benziyorlar. Bölgenin geleceğini, bölgenin yerlisi Arapların yokluğunda üç başka tarafın belirlemesinden endişeleniyoruz. Türkiye bu yolda ilerliyor ve epey engebeli yolları aşmaya başladı. İster bu çabalar ‘Osmanlılaştırmak’tan esinlensin, ister imparatorluğu canlandırmayı amaçlasın, en önemli mesele Arapların sahneden çekilmesi.

(Ürdün gazetesi Düstur, 5 Nisan 2010)

Radikal

Araplar susuyor, Türkiye ilerliyor

Türkiye Ortadoğu'da epey engebeli yolları aşarak nüfuzunu artırırken, Araplar kendi bölgelerindeki tarihi ve siyasi rollerini oynamaktan aciz