'Türkiye, faili meçhuller ülkesi değil'
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'nin faili meçhuller ülkesi olmadığını ve her ile kurulacak olan mobese sistemlerinin de yaşanan birçok sorunu çözeceğini belirtti.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-28 16:02:00
Bolu'nun Karaçayır Mahallesinde bulunan alana helikopterle gelen Bakan Atalay'ı, Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, AK Parti Bolu Milletvekilleri Metin Yılmaz, Fatih Metin ve Yüksel Coşkunyürek, Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Emniyet Müdürü Tahir Bayıdır, AK Parti Bolu İl Başkanı Ali Ercoşkun ve vatandaşlar karşıladı.
Bolu İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törende konuşan Atalay, mobese uygulamasının çağdaş bir teknoloji olduğunu ifade ederek, ''Biz güvenlikle ilgili emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatımızda, Bakanlığımızın iç güvenlikle ilgili üç kuruluşu vardır, bu saydığım üç kuruluş. İki şeye çok önem veriyoruz. Birincisi personelin eğitimi ve yetiştirilmesi. Çağın şartlarına göre, insan haklarına ve hukuka duyarlı, görevini iyi yapan personel. Yeni teknolojiyi kullanmaya çok önem veriyoruz. Hükümetimiz döneminde güvenlik birimlerimize olanca imkanlar ülkemizin şartları çerçevesinde sağlanmıştır, sağlanmaktadır. Bizim taleplerimizi Başbakanımız geri çevirmez'' dedi.
-''TÜM İLLERİMİZDE MOBESE OLACAK''-
''Eski günlerde, eski zamanlarda güvenlik birimlerimizin neredeyse arabalarındaki yakıtı bile bir sıkıntı olurmuş'' diyen Bakan Atalay, ''Şimdi bizim bu tür sıkıntılarımız yok. Bırakın o tür sıkıntıları, bütün yeni teknolojiyi en son şartlarıyla kullanıyoruz. Giderek bunları yaygınlaştırıyoruz. Mobese de bunlardan birisi. Ben göreve geldiğimde, yaklaşık 2,5 yıl önce sadece İstanbul ilimizde mobese vardı. Bütün illerimizde ve büyük ilçelerimizde bu sistemin kurulmasını kararlaştırdık. Başbakanımızın da böyle bir talimatı oldu. 2008 yılı başında valilerimize bu talimatı verdik. Hızlı bir şekilde bütün illerimizde, başta turizm ilçelerimiz olmak üzere, büyük ilçelerimizde mobeseyi tamamlama kararı aldık. Şu anda sayısı çok aza inen belki 15 kadar ilimizde çalışmalar sürüyor. Ben Haziran ayı sonuna kadar süre verdim valilerimize, bu konuda daha sonraya kalan ilimizin olmasını istemiyoruz. İlçelerimizde ise 30 kadar ilçemiz tamamlandı'' diye konuştu.
''Mobese sistemi meydana gelen suçlarda bize çok büyük bir destek veriyor'' şeklinde konuşan Atalay, ''Bunun yükselen katkısını biz yaşıyoruz. Emniyet, kenteki araçlarının nerede olduğunu, nerede devriyede olduğunu, görev yaptığını bununla kontrol edebiliyor. Bir suç veya bir olay olduğunda olay mahalline en yakın devriyeyi, ekibi oraya yönlendirebiliyor. Böylece sıkı bir kontrol denetim oluyor. Bu açılardan önemli bir sistem'' dedi.
-''TÜRKİYE GÜVENLİ BİR ÜLKE''-
İçişleri Bakanı Atalay, Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğuna işaret ederek, ''Türkiye gerçekten suç oranları olarak, olayların aydınlatılması olarak çok iyi çalışan ve çok başarılı bir ülke. Uluslararası mukayeseler yaptığımızda hem suç oranları olarak, hem de suçun aydınlatma oranı olarak biz gerçekten olumlu bir yerdeyiz. Suç oranlarımız Avrupa ülkelerine göre daha düşük. Hele büyük şehir suçlarında mukayese edilemeyecek kadar daha düşük. Aydınlatma oranlarımız ise çok yüksek'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin faili meçhuller ülkesi olmadığını da kaydeden Bakan Atalay, ''Bırakın bu dönemleri, geçmişe dönük faili meçhulleri aydınlatan bir dönemi yaşıyoruz. Yani biz hükümet olarak Türkiye'de karanlık bir şey kalmasın, faili meçhul kalmasın, insanımıza kötü muamele kalmasın ve güvenlik birimlerimiz bütün dikkati ile bu çalışmaları yürütsün. Bunun hassasiyeti içindeyiz. Ben bu vesile ile hem emniyet teşkilatımıza, hem jandarma teşkilatımıza, hem sahil güvenlik teşkilatımıza çok teşekkür ediyorum. Bütün mensuplarımıza teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
-''...VATANDAŞIMIZIN ÖZGÜRCE YAŞAMASI İÇİN''-
Bakan Atalay, en önemli hassasiyetlerinin, güvenliği sağlarken, güvenlik-özgürlük dengesini iyi korumak ve iyi kullanmak olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
''Bu konu bizim en fazla önem verdiğimiz konu. Hiç bir güvenlik gerekçesiyle özgürlükler kısıtlanamaz. Hiç bir güvenlik gerekçesi ile hukukun dışına çıkılamaz. Türkiye bir hukuk devleti. Ve her eylemimizi ve işlemimiz hukukun içinde olacaktır. Hukuka uygun olacaktır. Ve insan hakları daima gözetilecektir. Biz vatandaşımızın güvenliğini niçin koruyoruz arkadaşlar? Vatandaşın başını yastığına koyup, gece yatarken rahat uyusun, huzurla, canından malından emin olsun, herhangi bir endişe içerisinde olmasın, rahat yaşasın, huzurla ve özgürce yaşasın. Eğer ben onun güvenliğini sağlayacağım diye özgürlük alanını daraltıyorsam, bu sağlıklı bir yöntem değil. Onun için de biz bu dengeyi daima en başta gözetiyoruz. Güvenliğin sağlanması vatandaşımızın özgürce yaşaması içindir. İnsanımıza sevgi ve saygı ile muamele edilecek. Suçu önleriz, acımasızca suçluyu takip ederiz, olayı aydınlatırız. Ama vatandaşımıza da insan gibi muamele ederiz. Bunun hepsini birlikte yapmayı başaracağız.''
''KURUMLARDA YANLIŞ YAPANLAR...''-
Kendisine bağlı üç iç güvenlikten sorumlu kurumda yaklaşık 450 bin kişinin çalıştığını bildiren Atalay, ''Her kurumun içinde hata yapanlar olabilir, yanlış yapanlar olabilir. Bu kurumlarda yanlış yapanları yaşatmayız arkadaşlar. Ve ben bunu birim amirlerine de il yöneticilerine de ifade ediyorum. Yanlış yapanı koruyarak o kuruma kötülük yaparsınız. Yanlış yapanları, hata yapanları, hukukun dışına çıkanları cezalandırarak kurumunuza iyilik yaparsınız. Esas olan benim kurumlarımdır. Onlara vatandaşın güvenidir. İnsanlar hata yaparsa bunun tabi ki cezasını görür. Bunu çok önemli görüyoruz'' dedi.
-''İŞKENCEDEN DOLAYI AÇILAN DAVA SAYISI ÇOK AZ''-
''Biz hükümet olarak işkenceye sıfır tolerans diye bir ilkeyi ilk günümüzden beri uyguladık'' diyen Bakan Atalay, ''Ve bu gün işkenceden dolayı dava sayısı çok azdır, bir elin parmakları kadar adeta. Yok denecek kadardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne işkence davamız gitmez oldu artık. Önceki dönemlerde, yıllarda gerçekten Türkiye bu konuda çok zor durumdaydı. Çok sayıda işkence davaları vardı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giden. Şu anda esasen bunun bütün tedbirlerini aldık. Bu manada en küçük bir olay olursa bir o personeli açığa alırız, ondan sonrasında da soruşturmasını yaparız. Tabi işin yargı yolu da ayrıca yürür'' şeklinde konuştu.
Bakan Atalay, şunları söyledi:
''Bütün polis merkezlerimiz ve jandarma karakollarımız tekrar standart olarak gözden geçirilecek. Ülkemizde 2 bin civarında jandarma karakolumuz vardır, jandarmanın alanı çok geniştir. Bin 320 polis merkezimiz vardır. Bunların hepsinin standardını yükseltmek, fizik yapısını daha iyileştirmek, hem iç düzeni, hem insan davranışı gözden geçirilecek. Özel eğitimler verilecek. Karakollara gelen vatandaş kim olursa olsun ona iyi davranılacak. Polis karakolu, jandarma karakolu deyince çevreden gitmesin. Gidip orada rahatça onlardan yardım isteye bilsin. Orayı bu hale getirdik biz. Bütün nezarethanelerimiz şu anda görüntülüdür, kayıt sistemine geçildi. Hem vatandaşımız hem de güvenlik personelimizi korumak için gerekliydi. Gereksiz kötü muamele ve işkence suçlamaları olmasın personelimize karşı, ama personelimiz de vatandaşımıza karşı daha dikkatli davransın.''
''Nüfus artıyor ama suç oranlarında düşmeler var'' diyen İçişleri Bakanı Atalay, ellerinde istatistiklerin olduğunu vurgulayarak, ''Yıldan yıla karşılaştırıyoruz. Hele büyük şehirlerde hayatı birazcık tedirgin eden kapkaç gibi bir zamanlar neredeyse medyanın da çok gündeminde olan konular dikkat ederseniz hiç gündemde yok şu anda. Çünkü biz çok dikkatliyiz. Proje bazında çalışıyoruz. Her suç türünü ayrı bir proje olarak alıyoruz, analizler yapıyoruz. Suç haritaları çıkartıyoruz. Ve o suç türünü hangi tedbirlerle önleriz, ayrı ayrı bunlar üzerine gidiyoruz. Kapkaçla ilgili öyle olmuştur. Hırsızlıkta ciddi düşüşler vardır. Ama var halen hırsızlık olayı. Toplumun olduğu yerlerde suçlar da oluyor. Sıfırlayamıyorsunuz. Ama büyük düşüşler var'' dedi.
-KAZALARDA ÖLÜM ORANLARI-
Trafik Yasa taslağı konusunda son safhaya gelindiğini anlatan Bakan Atalay, taslağın Bakanlar Kurulu'na bir ay içerisinde sunacağını belirterek, şöyle devam etti:
''Yeni bir trafik yasası. Ama mevcut yasa içinde denetimlerimizi biraz daha yoğunlaştırdık. Denetim yöntemlerimizi daha hassaslaştırdık. Hareket halinde araç denetimini daha kolaylaştırdık. Yeni teknolojiyi kullanıyoruz. Sadece resmi değil sivil araçlar kullanılıyor. Sivil personel de bulunuyor. Trafiği daha iyi yönetmek için ne tedbir gerekiyorsa onu alıyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın, trafikle ilgili hiç bir müsamaha göstermiyoruz, göstermeyeceğiz. Kurallar neyse uygulayacağız. Cep telefonu ve kemer gibi denetimlerimizde hiç bir müsamahamız yok. Biz istiyoruz ki vatandaşımız gideceği yere huzurla gitsin. Kaza yapmasın, can kaybı olmasın, yaralanmasın, maddi zarar olmasın, bekleyenleri üzmesin, hayatı alt üst olmasın. Türkiye'de şu anda kaza oranı yüksek. Bütün çabalarımızla biz yüzde 15 azaltabildik ölümlü kazaları ve ölüm oranlarını.
Nüfus artıyor, araç artıyor bu oranları bu kadar azaltmak büyük başarıdır. Halen yüksek bir ölüm var. Günlük ölümlü trafik kazası halen 10'un altına düşmüyor neredeyse. Yıllık 5 binin üzerinde. Düşünün 5 bin. Kazalar otobanlarda daha fazla. Çünkü otobandaki kaza affetmiyor. Çünkü yüksek süratle gidiyorlar. Türkiye'deki kazaların yüzde 93'ü insan hatası. İnsanın dikkatsizliği ve acelesi. 50 araçlık yeni bir konvoyu otoban şehirlerimize dağıttık. Onlar otobanlarda denetim yapıyor. Otobanlarla ilgili ceza geliyor ve gelecek.''
-''112 ACİL SİSTEMİ''-
Bakan Atalay, 112 acil servis sistemini de düzenleyeceklerini ifade ederek, ''Şu anda Antalya, Isparta illerindeki pilot uygulama bitmek üzere. Artık vatandaş pek çok konuda ayrı acil telefon numaralarını ezberlemek durumunda kalmayacak. 112'yi çevirdiğinde ister sağlık olsun, ister yangın olsun, ister trafik olsun bütün acil durumlarda oraya ulaşmış olacak. Bunun tabi personelini de eğitiyoruz. Sistemini kuruyoruz. Ve mobeselere bitişik olarak o sistemimizde şu anda yürüyor'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından, İçişleri Bakanı Atalay, kurulan 40 mobese kameranın açılışını gerçekleştirdi ve sistem hakkında görevlilerden bilgi aldı.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara