' Bütün halklarının savunucusu oldum'
'Uygurların Anası' olarak bilinen Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir, Çin'de milletvekili olduğu dönemde sadece Uygurların değil, Kazak, Özbek, Tatar, Kırgız ve Moğol'ların da haklarının savunucusu olduğunu bildirdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-28 23:27:00
Erken yaşta ticaretle uğraşmaya başladığını ifade eden Kadir, iş dünyasına ilk olarak Sincan'da kuru temizleme salonu açarak başladığını ve Sovyetler Birliği'nin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Türk cumhuriyetleriyle ilk ilişkisinin ticaret sahasında gerçekleştirdiğini söyledi. 1990 yıllarının başında Orta Asya ülkelerinin bağımsızlığını kazanmasının ardından Çin ile sınır problemlerinin de çözüldüğüne dikkat çeken Dünya Uygur Kongresi Başkanı, "İş hayatımın başarılı olmayı bu olaya bağlıyorum. Orta Asya'ya kıyafet, gıda ürünlerini satıyor, oralardan demir, pamuk, yün, deri gibi ürünleri Çin'e ithal ediyordum. Doğu Türkistan'da inşaat işiyle uğraştım. Uygur milletinden olduğum için Çin şovinistleri işlerime engel olmaya çalıştı. Fakat, bütün engellemelere rağmen başarılı bir iş kadını oldum." dedi.
"ÇİN'DE SADECE UYGURLARIN DEĞİL, DİĞER MİLLETLERİN DE SAVUNUCUSU OLDUM"
Çin'de milletvekili olduğu dönemlerde sadece Uygurların değil, Kazak, Özbek, Tatar, Kırgız ve Moğol halklarının da haklarının savunucusu olduğuna dikkat çeken Kadir, insan hak ve özgürlüğünü korumak, ekonomik ve sosyal durumu iyileştirmek, eğitim sorunları, ölüm cezasına moratoryum ilan etmek, Uygur çiftçilerinden alınan yerleri geri vermek gibi sorunları çözmeye çalıştığını söyledi. Rabia Kadir, ticaretle kazandığı paraların büyük bir kısmını Doğu Türkistan ulusal hareketlerini destekleyenlere yardım için verdiğini de ifade etti.
"KULCA AYAKLANMASI İLE HİÇBİR İLİŞKİM YOKTUR"
Siyaset dünyasında isminin 1998 yılında Kulca ayaklanması ile gündeme geldiğini ifade eden Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir, ayaklanma ile hiçbir ilgisinin olmadığını, fakat olay sonucu ölen birçok Uygur vatandaşının neden katledildiğini aydınlatmak için bir takım çalışmalar içinde olduğunu söyledi. Kulca olaylarında birçok masum Uygur gencinin öldürüldüğünü belirten Kadir, Çin askerlerinin Uygur gençleri dondurucu havada çıplak dövdüklerinin ve diri diri gömüldüklerinin belgeleri olduğunu vurguladı.
Kulca ayaklanmasına 10 binlerce Uygur katıldığını ifade eden Uygur Türklerinin lideri, olay sonucu 400'den fazla Uygur'un ölüm cezasına çarptırıldığını ve binlerce vatandaşın da halen kayıp olduğunu hatırlattı. Ayaklanma sırasında hapse girenlerin, ayaklanmaya katılanlardan fazla olduğuna dikkat çeken Kadir, Çin yönetiminin 2003 yılının Şubat ayında bu bilgileri açıklamak zorunda kaldığını da sözlerine ekledi.
"HAKKIMIZI ULUSLARARASI PLATFORMA TAŞIMAK İÇİN ABD'YE YERLEŞTİM"
Çin yönetimi tarafından sürekli seslerinin kısıldığını belirten Dünya Uygur Kongresi Başkanı, Uygur halkının sesini duyurmak için 2005 yılında sağlık problemlerinden dolayı hapisten çıktıktan sonra ABD'ye yerleştiğini ve haklarını bu şekilde uluslararası arenada aramaya başladığını söyledi. ABD'ye yerleşerek Çin hükümetinin Uygur Türklerine yaptığı haksızlığı dünyaya duyurmayı hedeflediğini belirten Kadir, Türkiye'nin de mücadelelerine destek verdiğini vurguladı.
Uygur halkının Avrupa, ABD, İslam ve Türk dünyası ile birlikte Çin demokratlarıyla birleşebileceğinin altını çizen Rabia Kadir, "1950'den beri dış ülkelerde Uygur muhalifleri Çin'e karşı mücadele ediyor. Ama büyük bir netice yoktur. Bizim halkımız hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmedi. Bizden önceki muhalifler o dönemin fırsatlarını kullandı. Onlar bu yolu bize bıraktılar." dedi.
Geçtiğimiz yılki Urumçi olaylarıyla herhangi bir ilişkisinin olmadığının belirten Rabia Kadir, olaylarda Çin yönetiminin sınırsız güç kullandığını ve sonuç olarak Uygur halkının gerçekleri daha iyi görmeye başladığını ifade etti. Çin hükümetini diyaloga davet ettiğini de sözlerine ekleyen Dünya Uygur Kongresi Başkanı, görüşmeler neticesiz olursa Uygur'ların mücadeleye devam edeceğinin altını çizdi.
(CİHAN)
Haber Ara