Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Beyazıt meydanında Mescid-i Aksa eylemi

Sivil toplum kuruluşları Cuma namazı sonrası Beyazıt meydanında Mescid-i Aksa için bir araya geliyor. Çok sayıda vatandaşın beklendiği eylemde Mescid-i Aksa için dualar edilecek.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-19 01:17:00

Beyazıt meydanında Mescid-i Aksa eylemi
Haber Merkezi / TİMETURK

İsrail, Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın yanında Harab sinagogunu açarak yeni bir provokasyon başlattı. Kudüs’te gerginlik tırmanıyor. Olayların büyümesinden endişe ediliyor.

Kudüs’teki Müslümanlar, Yahudilerin Harab sinagogundan sonra Hz. Süleyman tapınağının temellerini atacağını ifade ediyorlar.

Kudüs’teki gelişmeler üzerine Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları harekete geçti. Mazlum-Der, Özgür-Der, İHH İnsani Yardım Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Akabe, Medeniyet Derneği, AKDAV, Araştırma ve Kültür Vakfı ve Hikmet Vakfı’nın aralarında bulunduğu Filistin Gönüllüleri Cuma namazı sonrası Beyazıt Meydanı’nda toplanıyor.

Çok sayıda vatandaşın beklendiği eylemde Mescid-i Aksa için dualar edilecek. Mescid-i Aksa’nın yanında Harab sinagogunu açan İsrail protesto edilecek. Mescid-i Aksa’yı koruyan Filistin halkına destek olunacak.

ABD İSRAİL ARASINDA KAYIKÇI KAVGASI VAR, ASIL SORUN ABD

Vakit’e konuşan Mazlum Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal; “Sorunun temelinde ABD yatıyor” dedi. Ünsal; “İsrail’in uluslar arası hukuka rağmen Kudüs’ü işgal ve başkent ilan etmesine ses çıkartmayan ABD, sorunların temel kaynağıdır. ABD’nin şu ana kadar izlediği yol, şimdi Doğu Kudüs’e yeni konutlar inşa edilmesinin de bu yeni sinagog’un açılmasının da nedenidir. ABD, İsrail’in yaptığı büyük hukuksuzluklara göz yumdu. Yoksa bunlar yaşanmazdı. Şimdi kayıkçı kavgası yapıyorlar. Biz enayi değiliz. Bu tip göstermelik işlerle, söylemlerle bizi kandıramazlar. İsrail asla ABD’siz bunları yapamazdı. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu kabul eden tek ülke ABD’dir ancak o da büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyamıyor. Çünkü hukuksuzluğunu onlar da biliyorlar” diye konuştu. İslam Konferansı Örgütü’nün harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Ünsal; “BM devreye sokulmalı. İsrail aleyhine olan bütün kararları veto eden ABD’ye tepki verilmeli. İsrail’in Kudüs’ü kendi başkenti gibi gösterip, kendi başkentinde istediğini yapan bir ülke imajı vermesi engellenmeli” dedi.

KUDÜS’E SAHİP ÇIKMAK HER MÜSLÜMAN’IN BOYNUNUN BORCUDUR

Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı İlyas Tongüç, İsrail’in ateşle oynadığını belirterek “Mescid-i Aksa'mızı yıkmaya çalışan Siyonistler ve onların uluslararası destekçileri çok iyi bilmeliler ki, Mescid-i Aksa bizim onurumuzdur, bizler var olduğumuz müddetçe Mescid-i Aksa'mızı yıkmaya başarılı olamayacaklardır. Siyonist İsrail ateşle oynadığının farkına varmalıdır. Yoksa çıkardığı ateşte yanmaya mahkumdur.” diye konuştu. Anadolu Gençlik Derneği olarak bütün dünyanın gözleri önünde Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya karşı girişilen planları kınadıklarını belirten Tongüç, “Bütün İslam ümmetini Mescid-i Aksa elimizden gitmeden Siyonistlere karşı harekete geçmeye ve Filistin halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz. İslam ülkeleri İsrail isimli terör devletinin tırmandırdığı zulme, işgale ve haksızlığa sessiz kalmamalıdır. Sessiz kalmanın zulme ortaklık anlamına geleceği bilinmelidir.”dedi. Mescid-i Aksa ümmetinin ortak mirası olduğunu belirten Tongüç, “Bu mirası korumak ve Siyonistlerin kirli planlarına karşı çıkmak bütün Müslüman ülkelerin boynunun borcudur. Mescid-i Aksa’ya sahip çıkma görevi en fazla İslam ümmetinin hamisi konumunda bulunan Türkiye’ye düşmektedir. Bizler Filistin’i 400 sene yönetmiş olan bir milletiz ve Filistin’in tapuları hala Türkiye’nin elindedir. Filistin’in tapusu bizdeyse, meseleye öncelikle bizim sahip çıkarak ciddi bir adım atmamız dini ve tarihi görevimizdir.”şeklinde konuştu.

ULUSLARARASI KURULUŞLAR NE İŞ YAPAR?

Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah Gürgür ise Vakit’e yaptığı değerlendirmede; “Bu olaylar yeni bir intifadaya sebep olacaktır. İsrail artık Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın İslam ümmeti için ne kadar önemli ve hassas bir konu olduğunu anlamalı ve bunun idrakinde olmalıdır. Ancak neye hizmet ettiğini anlamakta güçlük çektiğimiz uluslararası kuruluşların bu zulümleri engellemekte yetersiz ve hatta bilinçli olarak sessiz kaldığını görmekteyiz. Devletimizin bu musibetten yola çıkarak dünyanın her yerindeki mazlum milletlerin kurtuluşuna vesile olabilecek bir duruş sergilemesinin zorunlu olduğunu düşünüyoruz. İslam coğrafyasında kronikleşen bu sıkıntılara ittifak silahı ile artık kuvvetli bir dur denilmelidir. Tarihin bize yüklemiş olduğu sorumluluk ve misyon da ancak bu yöndedir” diye konuştu.
SİNAGOGU YIKTIKLARI CAMİNİN ÜSTÜNE YAPTILAR

Kudüs ve Çevresindeki Osmanlı Mirasını Koruma Derneği (Mirasımız Derneği) Genel Başkanı Muhammed Demirci de yaptığı açıklamada; “ Yahudilere göre bu sinagogun açılışı aynı zamanda Yahudi Tapınağının inşa edilmesindeki en büyük aşamayı ifade etmektedir. Mescid-i Aksa’ya 50 metre uzaklıkta inşa edilen bu sinagog şimdiye kadar yapılan sinagoglar içinde en büyüğüdür. Bu sinagogun inşa edildiği tarihten itibaren İsrail, Mescid-i Aksa’nın yerine Yahudi tapınağının yapılması için büyük adımlar atacaktır. El-Harab Sinagogu, Küçük Ömeriye Mescidi işgal edilerek onun üzerine yapılmıştır. Aynı zamanda vakıf arazisi üzerine inşa edilen bu camide ezan okunması ve namaz kılınması 1967’deki işgalle birlikte son bulmuştur” diye konuştu. İsrail’in durmaya niyetinin olmadığını söyleyen Demirci şöyle konuştu; “Bu olaya sessiz kalamayız, kalmamalıyız. Kültürümüzün ve insanlığın en önemli eserlerinden biri olan Mescid-i Aksa’yı korumak zorundayız. Yahudiler her gün bize ait eserleri yok ediyor, mirasımızı ortadan kaldırmaya çalışıyor. Tüm dünyadaki Müslümanlar ve özgür insanlar bu olaya karşı çıkmalıdırlar.”

İSRAİL İSİMLİ ÇETEYE TEPKİ VERİN

Özgür-Der: Sessiz kalanlar, Siyonistlerin işbirlikçileridir!
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise yaptığı açıklamada Siyonist işgale sessiz kalanların Siyonistlerin işbirlikçileri olduğunu dile getirdi. Kaya; “Tablo açık! Müslümanlar ve Filistin söz konusu olduğunda ne uluslararası hukukun, ne de sözde İslami mirasa sahip çıkma iddiasındaki bölge ülkelerinin esamisi okunmuyor. Müslümanlar ve adaletten yana insanlar İsrail isimli çetenin tırmandırdığı zulme, işgale, hukuksuzluğa karşı sessiz kalmamalıdırlar. Sessiz kalmanın zulme ortaklık ve Siyonist çetenin politikalarına destek olmak anlamına geleceği görülmelidir” diye konuştu. Hükümete de çağrıda bulunan Kaya; “Türkiye, söz ile beyanat ile gösterdiği sahiplenmeyi, cevvaliyeti somut icraata dönüştürmeme konusunda gayet ısrarlı. Söz ile eylem arasındaki çelişkinin en açık örneklerinden biri olarak, Filistin halkının katili, işgalci ordunun şefi Ankara'da tertiplenen NATO toplantısı gerekçesiyle en üst düzeyde ağırlanabiliyor. Filistin halkının payına ise her zamanki gibi boş umutlar düşüyor. Güzel demeçlerden, bol laftan ibaret bir siyasetten başka bir şey yok ortada! Elçisine yapılmış bir saygısızlığa en sert biçimde tepki veren TC Hükümeti nezdinde Kudüs'ün değerinin kaç Heron ettiği bir kere daha görülüyor. Siyonist çete ile diplomatik ilişkilerinizi kesmek için Mescid-i Aksa'nın tümden yıkılması mı gerekiyor?”dedi.

Haber Ara