Doktoru bilgilendir, çabuk iyileş!
İnsanlar, en zor, en gergin ve acılı anlarında hastane ve doktorlarla muhatap oluyor ve bir an önce derdine deva bulunmasını istiyor. Ancak bilgi vermek istemiyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-17 09:55:00
Bunların başında gelen en hayati konu ise doktoruna hastalığıyla ilgili doğru bilgiler vermesi. Özellikle acil durumlarda doktorları en çok zorda bırakan durumlar, hastanın veya hasta yakınının hastalıkla ilgili net ve doğru bilgi verememesinden kaynaklanıyor. Sema Hastanesi genel cerrahi uzmanı Op. Dr. Alaattin Öztürk, "Nasıl ki hastalarımızın bizden doğru teşhis ve tedaviyi en kısa ve en etkin şekilde uygulama beklentisi varsa bizim de hastalarımızdan beklentilerimiz var. Özellikle acil vakalarda hastalarımızın bizi doğru, hızlı ve yeterli şekilde bilgilendirmesini istiyoruz." diyor.
Karın ağrısı şikâyeti ile gelen bir hastada neredeyse 500 hastalıktan şüphelendiklerini ifade eden Dr. Öztürk'ün verdiği bilgilere göre, karın ağrısı birçok hastalığın belirtileri arasında. Hekim, hastaya veya yakınına ağrıya eşlik eden diğer bulguları sorarak en kısa sürede teşhis koymaya çalışıyor. Ancak hasta veya yakını sorulara yanlış ya da eksik cevaplar verdiğinde teşhis süresi uzuyor. Bazen yanlış teşhis bile söz konusu olabiliyor. Ağrının şiddeti, süresi, hissedildiği nokta, ağrıya eşlik eden başka belirtiler (ateş-bulantı-kusma-baş dönmesi vs.) çok önemli veriler. Bunlarda yanlış bilgi verilirse acil müdahalelerde sıkıntılar yaşanabiliyor.
Hastaların da hakları var
Hastaların, hastanede günlük hayatta görmedikleri uygulamalar ve karmaşık işlemler karşısında şaşırabildiklerini ifade eden Sema Hastanesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşe Tümtürk, hastalara haklarını anlatarak yardımcı olmaya çalıştıklarını söylüyor. Haklarının farkında olan bireylerin sorumluluklarını da yerine getirdiğini, bu şekilde teşhis ve tedavi hizmetlerinin de kolaylaştığını belirten Tümtürk, "Bazı hastalar maalesef ne haklarından ne de sorumluluklarından haberdar. Aslında her hastanın, doktor seçme, tedaviye itiraz etme, tıbbî kayıtlarına erişim, mahremiyet, vaktinde sağlık hizmeti alma, saygınlık görme, ziyaret ve refakatçi, gereksiz ağrı/acı ve sıkıntıdan sakınma, şikâyet, tazminat gibi hakları var. Ama bunun yanında bilgi verme, tetkik ve tedavi hizmetlerinin maliyetini ödeme, önerilere, kural ve uygulamalara uyma, saygı gösterme gibi sorumlulukları da var." diye konuşuyor.
Teşhis konulurken hastanın en önemli sorumluluğu doktoru doğru bilgilendirmek. Özellikle yaşlı hastalarda bu sorun çok sık yaşanıyor. Bu durumda hasta yakınının, kullanılan ilaçları doktora kullanım dozları ile birlikte eksiksiz söylemesi gerekiyor. En fazla, ömür boyu kullanılması gereken tansiyon-şeker ve kalp ilaçlarında sorun çıkıyor. Hastanın ilacı neden ve ne şekilde kullanması gerektiğini öğrenmesi, muayeneye gelirken kullandığı ilaçları yanında getirmesi gerekiyor.
Yanlış bilgi; yanlış teşhis ve tedavi demek
Sema Hastanesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşe Tümtürk, hastanın yanlış bilgi vermesi yüzünden yaşanan bir vakayı şöyle anlatıyor: "Hastamız kullandığı ilaçları hekime eksik söylemiş. Hekimimiz de tedavi için ilaç planlarken başka bir markanın aynı tür ilacını yazmış. Hasta da doktor verdi diye aynı tür ilaçtan iki adet almaya başlamış. Bir süre sonra şikâyetleri artarak geldi. Yanlış ilaç verildiğini iddia ediyordu. Halbuki teşhis konulurken hastanın en önemli sorumluluğu doktoru doğru bilgilendirmektir. Nitekim, kayıtlara baktık ve şikâyetçi olan hastanın doktora eksik bilgi verdiğini gördük. Acil servise yüksek ateşli çocuğunu getiren bazı ebeveynler, ateşin ne zaman başladığı, kaç dereceye kadar yükseldiği, hangi ilacı kullandığı gibi soruları cevaplayamıyor. Bu durumda tahlil ve görüntüleme gerekiyor. Bu hem masraflı, hem zaman alıcı hem de özellikle çocuklar için sıkıntılı. Ailelerin bu konuda daha dikkatli ve doktora yardımcı olması çok önemli."
Zaman
Haber Ara