Dolar

34,8626

Euro

36,6443

Altın

3.014,31

Bist

10.084,57

'Anayasa değişikliğine sıcak bakarız ama...'

Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğine toplumsal uzlaşı olursa sıcak baktıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Toplumsal uzlaşı olursa ancak anayasa değişikliğine gidilir." dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-17 19:07:00

'Anayasa değişikliğine sıcak bakarız ama...'
Ankara'dan Çanakkale'ye giderken, İnegöl'de basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğinin toplumsal uzlaşmaya bağlı olduğuna değindi.

Kılıçdaroğlu, "Toplumsal uzlaşmanın en önemli ayağı Ekonomik ve Sosyal Konsey'dir. Ekonomik ve Sosyal Konsey parlementonun dışında bir oluşumdur. Orada işçi, işveren var, ziraat odaları var. Toplumun her kesiminden insanlar var. Ve belli konularda orada uzlaşma sağlanıyor. Eğer o uzlaşma sağlanırsa parlamentoda yasalar çok daha hızlı gider. Parlamento dışındaki oluşumların da seslerine kulak vermek gerekir. Batman'da yaptığım konuşmada buna değindim. Eğer bu bölgede işsizlik bitecekse, genel sağlık sigortası gelecekse, polise taş atan çocuklar olmayacaksa toplumsal uzlaşı sağlandığında biz buna varız. Genel affa da yaklaşırız dedim. Bu sözlerim çarpıtıldı. Ben sanki genel af istiyormuşum gibi bir hava oluşturuldu. Bu, doğru değil. Türkiye'nin şartları buna müsait değil. Terörün olduğu yerde barış olmaz. Terörün olduğu yerde af olmaz. O nedenle biz Silopi'deki görüntüden rahatsız olduk. Suçlunun ayağına yargıyı taşıdık. Böyle bir anlayışa her alanda ve her yerde karşıyız. Neden karşıyız? Hukuk bu demek değil. Hukuk her şeyden önce kamu vicdanıdır. Kamu vicdanının kabul etmediği bir şeyi siz hukuk olarak topluma dayatamazsınız." dedi.

"HÜKÜMETİN ERMENİ SOYKIRIMI KARARINDA DURUŞU NET DEĞİL"

ABD Temcilciler Meclisi'nde sözde Ermeni soykırımının kabulüne üzüldüklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, farklı meclislerde bunların görüşülmesinin rahatsız edici olduğunu ifade etti. Türkiye'nin bu konuda daha aktif bir politika izlemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Büyükelçiyi geri çekmek doğru bir hareket olmaz. Kendi kendimizi kandırmayalım. Fransa da yaptı ne oldu ? Fransız mallarını boykot ettik. Fransız mallarını almayacağız dedik. Fransız arabalarına biniyoruz. Ne oldu? Siyasi istikrar kararlılık ister. Üç gün tepki gösterip dördüncü gün vazgeçmek doğru değil. Sayın Başbakan, İsveçle ilgili gezimi iptal ettim diyordu. O zaman çıksın 'ABD'ye olan gezimi de iptal ettim' desin. Ne farkı var. Onun için duruşumuzu daha net ve daha yürekli ortaya koymak zorundayız."

(CİHAN)

Haber Ara