“Bosna’yı görmeyen gözler Ermeni’yi istismar ediyor”
Bosna’yı, Afrika’yı, Aztekleri, İnkaları, Aborjinleri, Kıbrıs’ı, Irak’ı, Afganistan’ı, Karabağ’ı, Vietnam’ı, Kore’yi, Yeni Zelanda’yı, Haçlı Seferlerini ve daha birçok katliamı görmeyen Batılılar; Ermeni tehcirini istismar ediyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-03-08 08:22:00
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından kabul edilen sözde Ermeni Soykırımı tasarısı, Avrupa Birliği ve ABD tarafından zaman zaman Türkiye hakkında yapılan açıklamalardaki taraflı ve bilinçli bilgi saptırmalarını bir defa daha gözler önüne serdi.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün Balkanlar - Kıbrıs Araştırmaları Bölüm Başkanı Dr. Murat Köylü, yaptığı çalışmada Batılıların, Türkiye’ye olan bakış açılarında istisnasız olarak var olan taraflı ve bilinçli bilgi saptırması ve pişkinliğini ortaya çıkartıyor. Köylü, çalışmasında etik olmayan ve tutarsız bu davranışların, kendi aralarında ciddi sorunlara neden olmasına rağmen, Türklere karşı yapıldığında doğal olarak kabul edilmesinin ilginçliğine dikkat çektiği araştırmasında bu bakış açısının temelini ise şöyle açıklıyor:
“Bu olgunun temeldeki nedeni, doğunun zenginliklerinin önünde en büyük engel olarak gördükleri Türk varlığını yüzlerce yıl boyunca yok etmek için her türlü yolu denemeleri ama başaramamış olmalarıdır.”
BATILILAR, BÜTÜN DÜNYADA SOYKIRIM YAPTILAR, ŞİMDİ BİZE DERS VERMEYE KALKIYORLAR
Katolik dünyasının başı Papa’nın çağrısıyla 1095 yılında Ortadoğu ve Asya’ya yönelik başlatılan seferlerde iki yüzyıl boyunca yüz binlerce Müslüman’ın katledildiğini ve kıyıma uğradığını dile getiren Köylü, şöyle devam ediyor: “Bugün tarih kitaplarında sadece ‘Haçlı Seferleri’ olarak geçen bu katliamlardan ve katledilenlerden hiç bahsedilmemektedir. Doğudaki zenginliklere ulaşamayacağını anlayan Avrupalı, gözünü batıya ve Afrika’ya dikmiş, yapılan istilalarla Kuzey ve Güney Amerika’da iki büyük uygarlık halklarıyla birlikte tarih sahnesinden ebediyen silinmiştir. Avustralya ve Yeni Zelanda’da yüz binlerce Aborjin yerlisi yok edilmiştir. Bugün dünya üzerinde Avrupalı göçmen ve sömürgeciler tarafından kurulan medeni şehirlerin çoğunun altında katliam ve soykırım vardır. Bütün bu gerçekler tarihin kanlı sayfalarında açıkça yerini almış olmasına rağmen, her nedense Türkler ile ilgili yapılan yayınlar abartılmış ve dramatize edilerek ‘sahte tarihler ve olaylarla’ saptırılarak, kamuoylarının akılları bulandırılmaya çalışılmıştır.”
BATILILAR, BOSNA’YA BAKMIYOR, ANCAK ÖLEN ERMENİ SAYISINI HERDEFASINDA ARTIRIYORLAR
İkinci Dünya Savaşı’nda milyonlarca Yahudi’yi katleden Almanlar, Bosna Savaşı’nda binlerce Boşnak’ı öldüren Sırplar gündeme bile gelmezken, gerçekte soykırım olmadığı defalarca belgelenen 1915 olaylarının her yıl dünya kamuoyunun değişmez gündem maddesi olduğunu yazan Köylü; “Sözde dünyanın en güvenilir ansiklopedilerinden olan Ana Britannica, 1915 olaylarında ölen Ermeni sayılarını, her fasikülünde artırmıştır. Avrupa’nın ikiyüzlü politikalarının en somut örneklerinden biri de Kıbrıs sorununda yaşanmaktadır. Öncelikle 1963 ile 1974 arasında yaşananları ‘vakayı adiyeden’ sayarak, yüzlerce Kıbrıslı Türkün, Rum EOKA’cıları tarafından katledilmesini, binlercesinin göçe zorlanmasını yaşanmamış yıllar olarak görüp ‘unutma’ yolunu seçmişlerdir. Diğer taraftan, soydaşlarının can ve mal güvenliğini korumak için adaya gelen Türk askeri ise işgalci olarak görülmüştür. Neden mi? Çünkü tıpkı Bosna’da görmemezlikten gelindiği gibi, Rumlar önce işini bitirmeli, binlerce Türk katledilmeli, sonra Rumlar izin verdiğinde müdahale edilmeliydi” diyor.
BATININ İKİYÜZLÜ POLİTİKALARINA BİR ÖRNEK: KIBRIS
Köylü, Batılıların ikiyüzlü politikalarını bir örnekle şöyle gözler önüne seriyor: “Avrupa Parlamentosu’nun Dış İlişkiler Müdürlüğü’nün Kıbrıs’taki durum ve müzakere sürecine ilişkin kendi iç organlarını bilgilendirmek amacıyla hazırladığı bir belge, durumu net olarak ortaya çıkartıyor. Belgenin bir bölümünde, ‘Kıbrıs adasının Güney kısmı ile Kuzey kısmı’ arasında nüfus ve asker sayıları bakımından bir de karşılaştırma yapılarak, Güney Kıbrıs’ta 789 bin 300 Kıbrıslı yaşarken Kuzey’de de 88 bin 900 Kıbrıslı ile 160 bin ‘Türk kökenli’ kişinin yaşadığını açıklıyor. Annan Planı’nı adada mevcut iki halk oylasa da, 21 Aralık 1963 tarihinden itibaren bütün Birleşmiş Milletler belgelerinde GC (Greek Cypriot – Kıbrıslı Rum) ve TC (Turkish Cypriot – Kıbrıslı Türk) olarak adada iki ayrı halkın veya topluluğun olduğu kesin kes belirtilse de, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında ‘İki halktan veya o dönemin tanımı ile iki toplumdan’ bahsedilse de bu belge ile Kıbrıslı Türk kavramı kaldırılarak ‘Kıbrıslı- Kypriaki’ yapmaktadır. Güneyde yaşayan 789 bin 300 Kıbrıslının 230 bininin Yunanlı, Rus, Gürcü, Kürt, Lübnanlı Arap ve Pontuslulardan oluştuğunu dikkate bile almayan raporu hazırlayanlar, Kıbrıs’ın kuzeyinde 88 bin 900 Kıbrıslı ile 160 bin ‘Türk kökenli’ kişinin yaşadığını belirtmişlerdir. Aynı durum asker sayılarında da yaşanmaktadır. Avrupa Parlamentosu’nun taraflı ve haçlı zihniyetli milletvekilleri ve bürokratları her konuda olduğu gibi Kıbrıs’ta da ikiyüzlü davranmaktadırlar.”
Vakit
Haber Ara