Veli Küçük, ilaçlı tedavi istedi
Rutin kontrolleri için 10 gün önce Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yatırılan Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük, önceki gece taburcu oldu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-02-27 02:39:00
Silivri Cezaevi'ne gönderilen Küçük, dün yapılan birinci Ergenekon davasının 137. duruşmasında söz alarak JİTEM'le ilgili açıklamalarda bulundu. Hastanede kaldığı müddetçe çeşitli test ve tahliller yapılan Küçük'te, prostat büyümesi tespit edildi ve ameliyat yapılabileceği belirtildi. Fakat emekli paşa ameliyat yerine ilaç tedavisi istedi. Diğer Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ise tam tersi bir tercihte bulunmuştu. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyat olmayı reddederek, GATA'ya usulsüz bir şekilde sevkedilmişti. Burada ameliyat olan Ersöz, kaptığı hastane mikrobu yüzünden uzun süre kalmıştı. Bu nedenle halen Çapa Tıp Fakültesi'nde kalmaya devam ediyor.
Veli Küçük, Bakırköy'e ilk geldiğinde Küçük'ün güvenliği için yattığı odadaki diğer yatakların boşaltılması istendi. Hastane yetkilileri yatak sıkıntısı olduğu için bunu kabul etmedi. Ardından Küçük, Avcılar Murat Kölük Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yaklaşık 9 gün burada kalan Küçük'e hormonlarla ilgili test yapıldı ve prostat büyümesi tespit edildi. Durumu ciddiyet arz etmeyen Küçük, önceki gece Silivri Cezaevi'ne geri gönderildi. Geçen yıl da mide kanaması şüphesi ile Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Küçük, ciddi bir sağlık sorunu tespit edilmemesi üzerine cezaevine gönderilmişti.
Belli konumdaki insanlara adalet ayrı mı işliyor?
Ergenekon'un 137. duruşmasına, Balyoz darbe planı kapsamında gözaltına alınan üç komutanın serbest bırakılması damgasını vurdu. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, kendisinin tutuklanması için 'bir yerlerden icazet verildiği'ni ileri sürdü. Sanık Mehmet Demirtaş da ifadeye telefonla çağrıldığını hatırlatarak, "Yargı makamı diyor ki; 'Daha önce de ifadeye çağırdık, adres bile değiştirmediler. Kaçmayacakları için serbest bıraktık.' Belli konumdaki insanlara adalet ayrı mı işliyor?" dedi. Kendisinin ne bir rütbesinin ne de isminin olduğunu belirten Demirtaş, "Ben askerliğimi onbaşı olarak yaptım. Gizli rütbe mi almışım bilmeden? Ama yok, Doğu Perinçek gözlüğünü çıkarıp bana da rütbe verse ya!" ifadelerini kullandı.
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek ise yine mahkemeyi tehdit etti. Beşiktaş'taki hakimlerin Türk yargısından koptuğunu, Yargıtay, Danıştay ve HSYK'nın bu tertibe isyan ettiğini öne sürdü. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'le tartışmaya giren Perinçek, "Yargı, sizin içine memur olarak dahil edildiğiniz tertibe isyan etmiştir. Amerika'ya dayalı hesaplar geçicidir. Hesaplaşmaya gelindiğinde bu tertipte rol alan ve yasaları çiğneyen hakimler ve savcılar Türk yargısının karşısına oturtulur. Ayağımıza kapansanız kimse sizi affetmeyecektir. Ayarlanmış olmayı kabul ediyor musunuz? Sizin yerinize 3 çoban oturtun, 2 gün sonra fasa fiso der. ''
Perinçek'in, "Şu an bulunduğunuz yer iftihar edeceğiniz yer değildir. Çocuklarınıza bırakacak, övünülecek yerde değilsiniz.'' sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, "Size öyle geliyor. Mahkeme bunları kabul etmiyor. Lütfen durun.'' uyarısında bulundu.
İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen 137'nci duruşmada mahkeme heyetinin aldığı ara kararda, bazı sanıkların "özel ve ayarlanmış mahkeme" iddiasına cevap verildi. Mahkeme ara kararında, duruşmaların Silivri'de yapılmasının kendi takdirleri olduğunu belirterek, "Bu kararın alınmasında hiçbir kişi veya kuruluşun tavsiye ve telkininin bulunmadığı gibi herhangi bir özel amaç da güdülmedi. Bu yönde yazılıp çizilenlerin mahkememizle bir alakası olmayıp, mahkememizi de bağlamayacaktır." ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, Danıştay Başkanlığı'nı temsilen müdahil vekili olarak duruşmalara katılmayı talep eden Hazine avukatı Perihan Özcan'ın telebini de kabul etti.
Kaynak: Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara